Dolar (USD)
32.49
Euro (EUR)
34.55
Gram Altın
2481.38
BIST 100
9561.91
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Birbirimizi anlayacak ortamı oluşturalım

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Gezi Parkı olaylarına ilişkin, 'Bu işi kıvamında bırakalım, birbirimizi anlayacak ortamı oluşturalım' dedi.
Birbirimizi anlayacak ortamı oluşturalım
06 Haziran 2013 18:58:00
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Gezi Parkı olaylarına ilişkin, 'Bu işi kıvamında bırakalım, birbirimizi anlayacak ortamı oluşturalım' dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Gezi Parkı olaylarına ilişkin, "Bu işi kıvamında bırakalım, birbirimizi anlayacak ortamı oluşturalım" dedi.

Ankara Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz ve beraberindeki heyeti kabul eden Çiçek, demokratik toplumun, kuralsız bir toplum, herkesin, her istediğini yaptığı, gelişi güzel, hakaret üslubu içinde söylediği bir sistem, düzenin adı olmadığını kaydetti.

Demokrasilerde hak, özgürlüklerin bulunduğunu ancak buna paralel sorumlulukların da olduğunu dile getiren Çiçek, sözlerine şöyle devam etti:

"Son günlerde yaşadığımız olaylar, çok yönlü incelenmeye ve düşünmeye değer olaylardır. Bir çevre duyarlılığıyla başladığını kabul ediyoruz. Ama bugün ortada çevre diye bir şey kalmadı. Cam, çerçeve kırılması dahil, parklar, bahçeler, kaldırım taşlarına varıncaya, bir kısım vatandaşlarımızın evlerinin, dükkanlarının, işyerlerinin yıkılmasına varıncaya kadar, maalesef çok tatsız, Türkiye'ye yakışmayan, Türkiye'nin imajına çok büyük ölçüde zarar veren istikamette gelişmektedir"

Hak arama üslubu değil

TBMM Başkanı Çiçek, bir kısım gelişmelerin, daha da endişe verici olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"O da hakaret, sövme üslubu içinde, insanların aile hayatı, eşleri dahil, bir kısım kurumlarımız, başta Meclisimiz olmak üzere her türlü hakarete muhatap kılınıyor. Bu doğru bir davranış değil, hak arama üslubu değildir. Bu üslupla hak aramaya kalkarsanız, haksız duruma düşersiniz, önce hukuk karşısında haksız duruma düşersiniz. Şimdi olayların, önünde, içinde olanlar, hukukla başını derde sokar. Belki iyiniyetle bu işin içine girenler, yarın hiç ummadıkları sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirler. Bugünlerde hepimiz bibirimize yardımcı olmak, sağduyulu, hassasiyetle davranmak, birbirimizi anlamaya çalışmamız lazım. Bunun da yolu işi kıvamında bırakmaktır. Kaldırım taşlarını, parklardaki lambaları sökerek, fakir fukaranın bindiği otobüsleri yakarak, binaları yakarak, bu nasıl hak arama anlayışıdır? Bu anlayış bizi nasıl bir yola sevk etmektedir? Cebir ve şiddet kullanarak hak aramayı yöntem haline getirirsek, o zaman ortada kamu düzeni diye birşey kalmaz, bunun altında da hepimiz kalırız.