Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2494.90
BIST 100
9630.9
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

BUNLAR OLMAK ZORUNDA MI?

Her Ramazan arefesinde bir tsunami gibi, televizyon ekranından iftar sofralarına, dünyanın bir bölgesinde Müslüman topluluğun yaşadığı trajedi haberleri yapılıyor. Budistlerin Müslüman kanı içiyor.
BUNLAR OLMAK ZORUNDA MI?
21 Temmuz 2013 00:00:00
Her Ramazan arefesinde bir tsunami gibi, televizyon ekranından iftar sofralarına, dünyanın bir bölgesinde Müslüman topluluğun yaşadığı trajedi haberleri yapılıyor. Budistlerin Müslüman kanı içiyor.

HAZIRLAYAN: SABRİ GÜLTEKİN

[email protected]

Çeçenistan'da Ruslar; Afganistan ve Irak'ta Amerikalılar; Filistin'de katil İsrail; Mısır'da Firavunlar, Suriye'de canilikte babasına rahmet okutan Esed. Somali, Doğu Türkistanu2026 Acı katlanıyor, kıyım devam ediyor. Günün Ayeti "Erkek olsun, kadın olsun, her kim de mümin olarak iyi işler yaparsa, işte onlar Cennet'e girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar." (Nisa-124)

Günün Hadisi "Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semada bulunanlarda size rahmet etsinler." (Tirmizi, Birr-16)

ŞEREF AKBABA

Myanmar'da Müslümanlar, ülkelerinde zorluklara direnerek yaşarken Budistlerin zulmüne uğruyor, katlediliyor ve yurtlarından hicret ediyorlar.

Katar katar acı, kervan kervan yolculuk.

Ağıtlar, yakınmalar, yardımlarla yaşama tutunmalar.

Her Ramazan arefesinde bir tsunami gibi, televizyon ekranından iftar sofralarına, dünyanın bir bölgesinde Müslüman topluluğun yaşadığı trajedi haberi; geçen Ramazan biri, bu Ramazan diğeri, kim bilir belki gelecek Ramazan bir başkasıu2026

Aslolan haksızlığa engel olmaktır

Asıl olan bu hale gelmeden önce bunları duymak, hissetmek, önlem almak, haksızlığa, hukuksuzluğa engel olmaktır.

Oruçla bayramı bağlarken, Uzakdoğu Müslümanları Anadolu insanının yardım seferberliği, kadirşinaslığı, sahiplenmesiyle yalnız olmadığını hissetmişti.

Yardım kuruluşları köprüler kuruyor; bir annenin gözyaşına, bir çocuğun çaresizliğine derman, bir yetimin barınağı oluyorlardı.

Kardeşlik bu olsa gerek.

Bu yaşananlar ilk değil, fakat son olsun

Arakan'da yaşananlar ilk değildi.

Bosna'da Sırpların zulmüne duçar olan ve Srebrenista'da topluca şehit edilen on binlerce Müslüman kurşuna dizilmesi Avrupa'nın ortasında ve dünyanın gözleri önünde gerçekleşmişti.

Budistler Müslüman kanı içiyor

Şimdi Budistlerin Müslüman kanı içiyor.

Çeçenistan'da Ruslar; Afganistan ve Irak'ta Amerikalılar; Filistin'de katil İsrail; Mısır'da Firavunlar, Suriye'de canilikte babasına rahmet okutan Esed.

Somali, Doğu Türkistanu2026 Acı katlanıyor, kıyım devam ediyor.

Etmemeli.

Zincirin halkaları birbirine eklenmeli, kopukluk giderilmeli, İslam belirleyici olmalı.

Fetih ruhu öne çıkmalı ve İslam birliği güç olarak kurularak, bu zulümler bir daha yaşanmamalı.

Şarkta bir Müslümanın ayağına diken batsa garptaki duymalı, yaptırım içeren birlik ruhu ve gücüde olmalı.

Müslüman Müslümanı katlediyor

Üstad Sezai Karakoç kırk yıl öncesinde dile getirdi bu hususları.

İcrası, ihyası, pratiğinden söz etti.

Parçalamayı, bölmeyi, birbirine düşürmeyi, nifak çıkarmayı, yeryüzünde fitne ve katliamı kimlik edinenler, bu birliği kurmayı hedefleyen oluşum ve hareketleri engellemek için her manevrayı yaptılar.

Ortadoğu yeniden şekillenirken; Hama'da, Humus'da, Halep'te katliamlar işleyen zalim Suriye yönetiminin gitmesi için devam eden süreçte de Müslüman Müslümanı katlediyor.

Ölende, öldürülende başkası değil.

Bunlar olmak zorunda mı?

Bu trajediler önlenemez mi? Önlemezse bizim insan olarak varlık sebebimiz nedir?

Bir daha düşünelim.

Dua iklimi

HZ. EBUBEKİR'İN DUu00c2SI: "Ya Rabbi! Şu ahiret azığı az olan adama, lütfunla cömert davran. Hakikatten o; günahlarından dolayı iflas etmiştir, çaresizdir. Senin kapına gelmiş, kapına sığınmıştır. Ey kudreti sonsuz Allah'ım, onu boş çevirme. Şu kulunun günahları çoktur hem de çok fazladır. Sen çok olan günahları da bağışlarsın. Bu kul, çaresizdir; gurbetteki yolcu gibidir. Günahkardır; kapına sığınmış, rahmet dileyen bir fakirdir. O hep isyan etti. Unuttu Seni ve nimetlerini. Hata üzerine hata yaptı. Sen ise bütün bunlara rağmen iyilik üzerine iyilik ettin. Sonsuzca verdin, hep verdin, tükenmez hazinenden isyankarlara da verdin. Rabbim, günahlarım, kum taneleri kadar çoktur. Doğrudur, sayılmayacak kadar fazladır. Ya Rabbi ne olur günahlarımın hepsini affet, en güzel şekilde arınmış kıl beni."

Esma-ül Hüsna

EL-ALİYY:

Çok yüce.

EL-KEBİR:

Pek büyük.

EL-HAFIZ:

Yapılan işleri bütün tafsilatıyla hıfzeden, her şeyi afad ve beladan koruyan.

EL-MUKİT:

Bilen, tayin eden. Her yaradılmışın rızkını veren.

Ramazan ilmihali

ORUCUN KAZASINI GEREKTİREN DURUMLAR

Oruç yasaklarının başında yeme ve içme geldiğini, oruçlunun kasten yiyip içmesinin kaza ve keffareti gerektirdiğini biliyoruz. Buna ilave olarak Hanefu00ee fakihleri, beslenme amacı ve anlamı taşımayan ve esasen yenilip içilmesi mu00fbtat (normal, alışılmış) olmadığı gibi insan tabiatının meyletmediği şeylerin yenilip içilmesi durumunda da orucun bozulacağını, fakat bunun keffareti gerektirmeyeceğini söylemişlerdir. Çiğ pirinç, çiğ hamur, un, ham meyve yemek veya fındık, badem ve cevizi kabuğuyla yutmak böyledir. Bunlar yiyecek maddesi olmakla birlikte, bunların bu şekilde yenilmesi normal değildir ve hem de bunlar bu halleriyle insanın iştah duyacağı ve yemek isteyeceği şeyler değildir. Fakihler, şehvetin normal cinsel birleşme dışında tatmin edilmesinin de aynı kapsamda değerlendirileceğini belirtmişlerdir.

KASITLI OLARAK ORUCU BOZMA

Baştan beri ortaya koymaya çalışılan oruç tutma esprisi ve orucun anlam ve amacıyla pek bağdaşmayan muhtemel bütün davranışları ve olayları tek tek sıralamak mümkün olmadığı için bu konuda şöyle bir açıklama getirmek doğru olur: Orucun anlamı, Allah rızası için, gerek beslenme gerekse tat ve keyif alma kasıt ve arzusu içeren yiyip içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, özetle nefsi iştah ve şehvet duyduğu şeylerden mahrum etmektir. Bu yasağın ihlali sayılan her davranış orucun mana ve gayesine aykırıdır. Yeme, içme ve cinsel ilişki sayılan her davranış orucu bozar, kaza edilmesini gerektirir. Kasıtlı olarak yapılırsa hem kaza hem keffaret gerekir.

UNUTARAK YEMEK İÇMEK

Bayılma ve delirmenin orucu bozan şeylerden sayılması, esasen oruç yasaklarının ihlali ile ilgili olmayıp, bütün mükellefiyetlerde ön şart olan bilinçlilik halinin geçici veya sürekli olarak yitirilmesi ile ilgilidir. Bu halin kapladığı günlerin kaza edilmesinin istenmeyişi de aynı sebebe bağlıdır. Unutarak bir şey yemek ve içmekle oruç bozulmaz. Peygamberimiz oruçlu olduğunu unutarak yiyip içenlerin oruca devam etmelerini, onları Allah'ın yedirip içirdiğini söylemiştir. (Buharu00ee, "Savm", 26; Müslim, "Sıyam", 17)

Fıkıh Penceresi

DOÇ. DR. MUSTAFA TEKİN

İftara bir saat kala hayız kanı gelse oruç bozulur mu?

- Evet bozulur. O günün kaza edilmesi gerekir.

Oruca başlama ve bitirme konusundaki farklılıklar (hilali görme) nereden kaynaklanmaktadır? Başlama tarihi itibarıyla hangisi doğrudur?

- Her sene Hilal'in görülmesi konusunda ülkeler arasında farklılıklar olmaktadır. Bu sene de Türkiye, Suudi Arabistan'dan bir gün önce başlamıştır. Kur'an-ı Kerim'in bildirmesi ile ay ve güneş belli hesap üzere dönemektedirler. Gelişmiş gözlem teknikleri ile ayın başlangıcı ve bitişi saptanabilmektedir. Bu açıdan Türkiye'nin hesabında bir yanlışlık var denilemez. Üstelik Diyanet de Hilal'i ayrıca gözlemektedir. Bu konuda Suudi Arabistan'ın Hilal konusundaki uygulamasının daha doğru olduğunu da söyleyemeyiz. Bu konuda Diyanet'in hesabına uyulmasını tavsiye ederiz.

Doktorunuzdan Tavsiyeler

PROF. DR. SEFA SAYGILI

Oruç birleştirendir

Ramazan'da toplumumuz oruç etrafında birleşir, adeta tek yürek olarak çarpar.

Bu ayda ibadet, zikir, Kur'an-ı Kerim okuma ve yardımlaşma insanları sarar. Bütün herkes; alim cahil, zengin fakir, kadın erkek, yaşlı genç, şehirli köy-lü her grup insan aynı duyguyu paylaşır ve gönüldaş haline gelirler.

Ramazan ayı aynı vakitte her şehir, köy ve mezrada yaşanır. Zenginin villasında da fakirin gecekondusunda da mübarek ayın parıltısı ve tecellisi göz-lerimizi kamaştırır.

Kişi patron da olsa kral da olsa kendi keyfine göre değil Rabbimizin emirlerine göre hareket etmek zorundadır. Bu yüzden oruç toplu olarak tutulan sosyal ve evrensel bir hadisedir.

Milyonlarca insan aynı anda aynı şey üzerinde birleşince ve her hare-kette birbirlerini destekleyince oruç kolay hale gelir, kişilerin cesaretleri, azimleri artar. Böylelikle de toplumu bir huzur ve bereket sarar. Toplum ramazan et-rafında birleşir, adeta tek yürek olarak atar.

Tebessüm

Çayımı içim gelirem

Bir gün Erzurum kahvelerinden birinde insanlar iftar vaktinin gelmesini beklerken o anda içeriye biri hızla ve şiddetle girmiş:

-Abi çabuk goşu gelin bi tenesi orucuni basır cigara içirdi gözümün öğünde.

Kahveden biri cevap verir:

-Ola tamam bi dur neye fenikisen ambu çayımi içim gelirem.

Mani

Bu aya hürmet gerek,

Nu00eemete şükür gerek,

Mübarek Ramazan'da,

Hakka ibadet gerek!

Uyumasın gözümüz

Doğru olsun sözümüz

Her iki cihanda da

Ak olmalı yüzümüz.