Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2488.94
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Seçim Tarihi Sorunu: Karardan Sonra 90 Gün mü? 60 gün mü?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimler için 14 Mayıs'ı işaret etmesi ve daha sonra 10 Mart'ta seçim kararı alınacağını belirtmesinden sonra gözler seçim takvimine çevrildi.
Seçim Tarihi Sorunu: Karardan Sonra 90 Gün mü? 60 gün mü?
23 Ocak 2023 15:06:41
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimler için 14 Mayıs'ı işaret etmesi ve daha sonra 10 Mart'ta seçim kararı alınacağını belirtmesinden sonra gözler seçim takvimine çevrildi.

Av. Cüneyd Altıparmak/ Analiz

Seçimlerin erken yapılacağı kesinleşti. Erken seçim değil bu durum teknik olarak. Seçimlerin öne alınması. Ama bunun nasıl olacağı noktası halen belirsiz. Bu konuda çeşitli tartışmalar var. Bu kritik durumu beş soruda özetlemeye çalıştım:

1.Erdoğan’ın adaylığı mümkün mü?

İlk tartıştığımız konu buydu. Bu konuda detaylı olarak yazmıştım. Ancak yine özetle tezimizi hatırlatmakta fayda görüyorum. Cumhurbaşkanının “Adaylığı ve Seçimi” konusunun Anayasa 101.maddede düzenlendiğini görüyoruz. Bu maddeye göre kural olarak “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” İstisnası ise Anayasanın 116.maddesinde şöyle belirtilmiştir: “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.” Yani kural olarak iki kez Cumhurbaşkanı olunur. İstisnası ise ikinci dönemde, Meclisin seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halindedir. Bu halde hali hazırdaki Cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilecektir.

Erdoğan’ın durumu ise biraz farklı. Kendisinin 2018’de seçilmesi ile sürecini yani 2.kez cumhurbaşkanı olduğu belirtenler tekrar aday olamaz diyor. Oysa 2017’deki değişiklikten önce Cumhurbaşkanı olmasının bu konu ile alakası yok. Zira, Anayasanın 101. maddesi değiştiren 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7.maddesi maddeyi değiştirerek yeniden yazmıştır. Yine aynı kanunun 18.maddesi 101.maddede yapılan değişikliğin birlikte yapılacak ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi ile yürürlüğe gireceğini ifade etmektedir. Bu halde ortada “eski benzer ifadeleri içerse bile” artık yeni bir norm vardır. Yeni norm yeni durum demektir. Buna göre Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilk cumhurbaşkanlığını 2018-2023 dönemini geçirmektedir. Bu konuda Erdoğan aday olursa itirazı Yüksek Seçim Kurulu inceleyecek olup bizce Erdoğan’ın adaylığında bir hukuki bir engel bulunmamaktadır.

2.Seçim kararı nasıl verilebilir?

Türkiye’de Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri birlikte yapılıyor. Bunlara genel seçimler diyoruz. Seçime zamanında yani seçim takviminin dolması ile kendiliğinden gidilebildiği gibi. Meclis kararı veya Cumhurbaşkanının alacağı bir kararla gitmek mümkün. Her halde de seçimlere ilişkin temel kurallar aynı. Meclis de karar verse, Cumhurbaşkanı da karar verse Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılmak zorundadır. (Anayasa m.116/1-2)

Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin anayasa temel esaslar belirtilmiş olmasına karşın, Anayasanın 104. Maddesi mülga olduğu yani yürürlükten kalktığı için bu konudaki kanuni düzenlemeleri esas almak durumundayız. Yine Milletvekilliği seçimi konusunda da bu konudaki 2839 sayılı yasa hükümlerine göre süreç işletilmektedir.

3.Meclis verirse nasıl süreç işler?

Anayasanın 116.maddesine göre “Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır”. Meclis İç Tüzüğü bu konunun detaylarının belirlemiştir. Buna göre seçimlerin yenilenmesine dair önergeler öncelikle Anayasa Komisyonunda görüşülür. Anayasa Komisyonu raporu Genel Kurulda gündemdeki bütün konulardan önce görüşülür. Genel kurulda açık oya sunulur. Meclis bu konuda “üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu” ile karar alabilir (İçTüzük, m.95).

Milletvekili Seçimi Kanunun 8. Maddesine göre seçimin yenilenmesine dair karar 48 saat içinde ilan olunur. İlan Resmi Gazete’de duyurulmak suretiyle yapılır. Yenileme kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından verilmişse Meclis, seçimin yapılacağı tarihi de belirtilmek zorundadır. Böylece seçim süreci başlamış olur.

4.Cumhurbaşkanı verirse süreç ne olacak?

Anayasanın 116 maddesinin 2 fıkrasına göre “Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.” Bu karar da tıpkı diğer Cumhurbaşkanı Kararları gibi Resmi Gazetede ilan edilir ve Meclis Başkanlığına bildirilir. 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu bu konunun detaylarını 3.maddede düzenlemiştir. Buna göre;

-Seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde bu karar kırksekiz saat içinde Resmî Gazete’de yayımlanarak ilân olunur.

-Bu kararın verildiği günden sonra gelen 60 günü takip eden ilk Pazar günü Cumhurbaşkanı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi birlikte yapılır.

-Öngörülen süreler içinde seçimin tamamlanması amacıyla, Yüksek Seçim Kurulu tarafından, seçim takvimi resen belirlenir ve ilân edilir.

Hukuki durum nedir?

Hukuki durumun kilitlendiği nokta seçimlerin bu konuda Cumhurbaşkanı karar vermesinden sonra 60 gün içinde mi, 90 gün içinde mi yapılacağına dairdir. Yukardaki 3. ve 4. sorularda belirttiğimiz üzere Cumhurbaşkanının karar alması durumunda Milletvekili Kanununda 90 gün sonra, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanununda ise 60 gün sonra seçimlerin yapılacağı belirtilmiştir. Burada hukuki olarak bir “kural çatışması” görünümü bulunmaktadır. Burada şu hususlara dikkat çekmek ve bilgi vermek isteriz.

(a) Çözüm metodu : Hukuk kuralları arasında bazen çatışmalar olabilir. Bu kuralların birbiri ile çelişmesi durumudur. Ancak bu halde çözümlemek için birtakım metotlar söz konusudur. Kural olarak her norm birbirinin aynı düzeyinde görünse de aralarında Üstlük-Altlık, Öncelik-Sonralık, Özel-Genel ilişkisi vardır. Anayasa ile kanun çelişse, Anayasa’yı önceleriz. Bugün çıkan bir yasa ile 10 yıl önce çıkan yasa çelişse, Meclisin son yorumu/düşüncesi olan son normu esas alırız. Tüm okullar için çıkarılan bir norm ile aynı tarihli ve sadece anaokulları için çıkarılmış bir norma arasında “okulöncesi” eğitimde anaokullarına ilişkin normu esas alırız ki bu norm diğer kurala göre daha özel bir alanı ele almıştır.

(b) 60/90 sorunu: CB’nin aldığı karardan itibaren Milletvekili Seçimi Kanunu’na göre 90 gün, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’na göre ise 60 gün sonra seçim olması kurala bağlanmıştır. Bu Kanunlardan en taze olanı, en güncel olanı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunudur. Bu anlamda, bu kanunun 90 gün kuralını ortadan kaldırmıştır. Bu halde güncel olan mevzuat esas alınmalıdır.

(c) Normun niteliği: Kanunlarda konulan sürelerin mahiyeti hep tartışma konusudur. Süreleri koymadan murat sürece ciddiyet getirmek ve yoruma kapatmaktır. Seçim açısından bildirilen sürelerin mahiyeti de bu niteliktedir. Keyfi olmaması ve gereksiz uzamaması için süreler “en geç” yapılacak tarihleri işaret eder. Hukukta bunun birçok uygulaması vardır. Gelişen teknoloji ve birçok konuda yapılan süre düzenlemelerine “statik” bakış açısı ile bakmak mümkün değildir. Seçim sürelerinin tedip edici düzenleyici yönünü, amir duruma getirmek mümkün olamaz.

(d) YSK yetkisi: Seçim sürecinin sorunları bilindiği için bu konuda kanunlar YSK’ya açık yetkiler vermiştir. Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunun 3. Maddesinin 7 fırkasındaki “…öngörülen süreler içinde seçimin tamamlanması amacıyla, Yüksek Seçim Kurulu tarafından, seçim takvimi resen belirlenir ve ilân edilir…” Milletvekili Seçimi Kanununun “Sürelerin Tespiti” başlıklı 9. Maddesindeki “Seçimlerin yenilenmesine veya ara seçimi yapılmasına karar verildiği hallerde, Yüksek Seçim Kurulu, bu Kanun ile 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun seçimlere ilişkin olarak tespit ettiği süreleri kısaltarak uygulayabilir” hükmü süreler ve tarih konudan YSK’nın yetkisini göstermektedir.

Sonuç olarak,

Ortada seçimin mahiyetini ve sürecini etkileyen bir görünüm bulunmamaktadır. Kanun maddesinden birine dayanılarak yapılacak seçim takvimi hukuken ayakta ve cari olacaktır. Cumhurbaşkanının vereceği kararda bir tarih belirtmesi de olasıdır. Bu halde YSK süreleri kısabilir veya yetersiz bularak bir haftalık bir tehir bile yapabilir. Konunun hukuki olarak bir sorun teşkil etmediği açıktır. Yapılan çıkış, Erdoğan’ın süresinde yapılan seçimde adaya olmayacağı tezine dair olduğu çok açıktır. Bizim için önemli olan Türkiye’nin seçim geleneğidir. Seçimlerin bu zamandan sonra yapılması her hali “süresinde” ve “usule uygun” bir takvim öngörmektedir…