Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2498.60
BIST 100
9691.9
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

‘Şehrim 2023’ yerel seçimlerde kaynak olacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Mart ayında başlatılan ‘Şehrim 2023’ projesi hakkında konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, 30 Büyükşehir de 84 bin kişinin şehirleriyle ilgili beklenti, talep ve önerilerini dinlediklerini dile getirdi. Ağustos ayında son bulan projenin raporlandırma aşamasında olduğunu kaydeden Karaaslan, 2019 yerel seçimlerine bu ön bilgilerle girme fırsatı bulacaklarını söyledi.
‘Şehrim 2023’ yerel seçimlerde kaynak olacak
08 Eylül 2018 00:07:00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Mart ayında başlatılan ‘Şehrim 2023’ projesi hakkında konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, 30 Büyükşehir de 84 bin kişinin şehirleriyle ilgili beklenti, talep ve önerilerini dinlediklerini dile getirdi. Ağustos ayında son bulan projenin raporlandırma aşamasında olduğunu kaydeden Karaaslan, 2019 yerel seçimlerine bu ön bilgilerle girme fırsatı bulacaklarını söyledi.

Bayram Zilan Ankara

AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, çevre, şehir ve kültür alanında yapılan çalışmaları, Türkiye’ye yönelik ekonomik saldırıyı ve 2019 yılı Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlere ilişkin yol haritasını Milat’a anlattı.

Çevre Şehir ve Kültür Başkanlığı olarak şu an faaliyetleriniz nelerdir?

AK Parti iktidarları öncesinde şehir alanında yapılan çalışmalarda sıfırı başlangıç noktası kabul edersek bunun çok gerisinden devraldığımız şehirlerimizi normalleştirmeyi başardık. Şu anda projelerimizin ve çalışmalarımızın üzerine ekliyoruz. Öncelik sıralamamız değişti. Geldiğimiz noktada kimlik, hafıza ve estetiği konuşuyoruz. Bunların şehre yansıması olan şehir silueti, şehir estetiği, şehrin kültürel hayatı, açık yeşil alan kullanımında farkındalık oluşturacak projeler üretiyoruz. Şehirlerimizi medeniyet perspektifi üzerinden ele alıyoruz. Çalışmalarımız kapsamında Türkiye’nin şehirlerini geziyoruz. Coğrafyamızın zenginliklerini koruyarak yaşatma düşüncesi üzerinden hareket ediyoruz. AK Parti Çevre Şehir Kültür Başkanlığı olarak Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren bu üç alanla ilgili geleceğe yönelik adımlar atıyoruz. Millet Bahçeleri, Millet Kıraathaneleri gibi kültürel hayata ve şehre katkı sunacak projeler önümüzdeki dönemde vazgeçilmezlerimiz olacak.

Başkanlık olarak yerel seçimlere nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz? Şehrim 2023 projesinde ne gibi sonuçlar elde ettiniz?

AK Parti, seçimlere beş kala hazırlık yapan bir parti değildir. Bizim için bir seçim biter ertesi gün projelerimiz ve çalışmalarımız devam eder. Bunu sadece seçimlerde oy almak için yapmayız. İhtiyaçların önceden tespiti, o alana yönelik politikaların oluşturulma sürecinin zamana yayılması, temeli güçlü işler çıkarmak açısından önemlidir. Bizim tüm teşkilatlarımız bu düşünce çerçevesinde çalışmaktadır. Dolayısıyla 24 Haziran seçimlerini geride bıraktık. Biz seçim öncesi Mart ayında ‘Şehrim 2023’ projesini başlamıştık. Bu proje ile Türkiye’nin 2023 hedefleri gibi her şehrin kendine özgü 2023 hedeflerini ve vizyon planlarını ortaya koymayı amaçladık. Yerel seçim atmosferine girmediğimiz bir dönemde şehirlerimizdeki vatandaşlarımızın eleştirilerini, taleplerini ve önerilerini dinledik. Mart ayında başladığımız çalışma kapsamında 6 aydır sahadaydık. 30 Büyükşehir de 84 bin kişiyle birebir olarak mülakat yöntemi ile görüşmeler gerçekleştirdik. Çalışmamızı Ağustos ayında sonlandırdık. Şu an 30 Büyükşehir’in raporları yazılıyor. Bu anlamda Türkiye’de yapılan ilk ve tek çalışmadır.

‘Şehrim 2023’ projesi raporlaştırılıyor

Projenin detaylarından bahseder misiniz?

‘Şehrim 2023’ projesi kapsamında 30 Büyükşehir de birkaç aşamalı ve farklı metotları kullandığımız bir çalışma izledik. Belirlenen şehirlerin ön raporunu Ankara’da hazırladık. Ardından “Şehrim 2023” otobüsleri şehirlerin meydanlarında halkla buluştu. Ekiplerimiz vatandaşlarımızın görüşlerini alırken soru/cevap ve kartpostal yöntemini kullandı. Biz bu etapta müthiş bir veri tabanı elde ettik. Şehir buluşmaları düzenledik. Şehrin geleceğine yön veren aktörleri masalar etrafında topladık. Videolar seyrettirdik ve kendi şehirleriyle ilgili düşüncelerini istedik. “Karar alma yetkisi sizin elinizde olsaydı hangi projeye öncelik verirdiniz?” ve “Bu şehirde kaybettiğinizi düşündüğünüz en önemli değer nedir?” gibi sorular yönelttik. Şehir buluşmalarının ardından o şehre analiz ekipleri yolladık. Bu analiz ekipleri; şehir plancısı, kentsel tasarımcı, sosyolog, antropolog, çevre mühendisi olan kişilerden oluştu. Bu ekip bölgeleri gezerek şehri fotoğrafladı. Şehirlerde bu çalışmalar yürütülürken cep telefonu uygulaması ve web sayfası şehrim2023.com üzerinden başka bir şehirde yaşayan veya yurtdışında yaşayan bir Şanlıurfalı’nın da şehriyle ilgili görüşlerini aldık. Şu anda raporlar hazırlanıyor. Şehrin en mikro ölçekli talebini ve en makro ölçekli hayalini bu yöntemler ile tespit etmiş durumdayız.

Bu bir kriz değil, ekonomik saldırıdır

Son dönemde Türkiye’ye yapılan ekonomik saldırıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğer Türkiye ekonomisi kötü olsaydı siz dahi bu soruyu ‘saldırı’ olarak yönlendirmezdiniz. Bu bir kriz değildir. Türkiye, hükümetlerin kurulamadığı, güven ortamının olmadığı, bakanlar kurulunun karar veremediği süreçleri defalarca yaşadı. Şimdi bu tip zayıflıklarımızın hiçbiri yok. Özellikle Başkanlık Sistemi’nin Türkiye’ye krizsiz bir yönetim vaat etmesinin payı büyüktür. AK Parti olarak biz bu saldırıların hepsinden güçlenerek çıkıyoruz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğinden aldığımız güçle birlikte dik duruşumuzu sürdüreceğiz. 15 Temmuz’da biz kendine güvenen bir millet olduğumuzu hatırladık. Dolayısıyla bu tip ekonomik saldırılar canından vazgeçmiş bir milleti malından vazgeçmekle korkutamaz. Artık yerli ve milli üretim noktasındaki hamlelerini birinci plana alan bir Türkiye var. Milletimizle omuz omuza vererek ve üreterek bu tür saldırıların üstesinden geleceğiz. Artık eski Türkiye değiliz.

Peki, vatandaşlar bu ekonomik saldırıyı nasıl okuyor?

Vatandaşlar, genel olarak bu yaşananların bir ekonomik saldırı olduğunu düşünüyor. Ama elbette böyle düşünmeyenler de vardır. İş adamlarımız, esnafımız, vatandaşımız sürece ilişkin yoğun destek veriyor.

AK Partili belediyeciliğin şehirlerde yaratmayı başardığı fark nedir? Tarihe AK Parti’den önce ve sonra diye bir çizgi atarsak şehirlerin kimliği anlamında yaşanan değişimler nelerdir?

Türkiye’nin şehirlerinin içine düştüğü bunalım 10–20 yılla açıklanabilecek bir durum değildir. 1940 ve 1950 yıllarında yaşanan göç çarpık yapılaşmayı beraberinde getirdi. 2002 yılında AK Parti göreve başladığında şehirlerde geçmişten gelen bir yıpranma söz konusuydu. AK Parti, şehirlerde değişim ve dönüşüm getirdi. Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirdiği dönüşümü tüm Türkiye’ye yansıttı. Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Büyükşehir Başkanlığı döneminde şehrin çözülemeyen problemleri vardı. İstanbul, hava kirliliği, susuzluk ve gazetelerin maske dağıttığı, kokudan yürünemediği bir dönem yaşıyordu. Bu anlamda Recep Tayyip Erdoğan, çevre ile şehri barıştırdı.

Gönüller arasında köprü kuracağız

AK Parti iktidarı öncesi ve sonrasındaki en büyük fark altyapı oldu. Şu an yollardan kanalizasyonu akan, kaldırımı ve yolu olmayan şehirlerimiz neredeyse yok. Aksine şehirlerimizde bisiklet yolları, açık yeşil alan düzenlemeleri, farklı peyzaj uygulamaları ve duble yolların olduğu bir yapı söz konusudur. AK Parti ile temel konut sorununa çözüm üretmek adına ciddi bir konut hamlesi başlatıldı. Şehirlerde sadece barınma ihtiyacı gözetilmedi. Şehrin kültürel ihtiyaçlarının giderilmesi adına çalışmalar yapıldı. Tarihi mekanlar, geleceğe taşınmak amacıyla restorasyon projeleriyle hayata kazandırıldı. Sosyal belediyecilik hizmetleri vatandaşlarımızla buluşturuldu. Engelli, yaşlı, ihtiyaç sahibi bireylere belediye kanalları erişilebilir hale getirildi. AK Parti öncesinde vatandaşların kendi binasında geri dönüş sisteminin olmamasıyla ilgili bir soru işareti yoktu. Bu park bize yetmez denilmiyordu. Aydınlatma sistemleri neden güneş enerjili değil diye sorgulanmıyordu. Toplumun öncelik sırası değişti. Bugün geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanımız Erdoğan yeni dönemdeki belediyeciliğe bakış açısının adını “Gönül Belediyeciliği” koydu. Bu çerçevede bütün hizmetlerin yanında gönüller arasında köprüler oluşturmak için çalışacağız.