Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2495.76
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Aralık 2018

​​​​​​​Elbet geçer Yemen’deki ölüm mevsimi

Açlık ve can korkusu insanlığın en büyük imtihanı…

Bu nedenle açlık, kıtlık ve can korkusu insanoğlunun yüzleşmek istemediği fakat yüzleştiğinde de çaresiz kaldığı büyük bir tehlike, büyük bir felaket… Üzerinde yaşadığımız bu topraklarda savaşlar, kıtlık ve kuraklık gibi nedenlerle tarihte birçok kez açlık ve kıtlık afetini yaşamış bir milletin çocuklarıyız. Şükür izi kalsa da aşmışız…

Bugün, Birleşmiş Milletler’in (BM) yayınladığı 2018 Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu Raporuna göre, dünyadaki aç insanların sayısının 2017 yılında 821 milyona ulaştığını gösteriyor. 2018 de bu sayının katlanacağı öngörülüyor. Özellikle Afrika ve Asya tehlike altında! Afrika’da her dört kişiden 1’i kronik aç. Dünyada açlıkla boğuşanların üçte ikisi buralarda...

Bu tablo dünya düzeninin umut vaat etmediği gibi yoksullaştırıp öldürdüğünü gösteriyor. Ekin ve nesil bozuluyor. Bu dünya düzensizliğin değerler adına ürettiği tek şey; yoksulluk, anarşi, açlık, huzursuzluk, hırs ve bunların sonucunda da gelen kaos hali…

Hırs, ihtiraslar hem dünyayı hem de insanı yiyip bitireceğe benziyor...

Develerin çölde sevdiği bir diken türü var. Harese… Arapça ihtiras, hırs anlamına geliyor. Deve, dikeni yedikçe ağzı kanar. Tuzlu kanın tadı, dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Kanadıkça yer, bir türlü tadına doyamaz. Dünyanın düzeni de bunun gibi. Kendi kanının tadından zevk aldığı gibi kan akıtarak, öldürerek zevk alıp sarhoş oluyor…

Zengin ülkeler de yiyerek ölüyor! Verilere göre her yıl 750 milyar dolar gıda israfı yapılıyor. Bu rakam küresel açlığın üstesinden gelmek için gerekli olan miktarın iki katı olduğu anlamına geliyor. Bu acıklı bu iç karartıcı tablodan sonra Yemen dramına gelmek istiyorum.

Birleşmiş Milletler verilerine göre yeryüzünde yaşayan 9 kişiden birisi açlık sıkıntısı çekiyor. Açlıktan ve kıtlıktan her 5 ila 10 saniyede bir çocuk ölüyor! Bu tablonun sebebi sömürü düzenleri, sömürgecilik, savaşlar, israf, gelir dağılımındaki adaletsizlik, ekolojik dengenin bozulması sonucu gelen kuraklık…

Ağaç yaprakları yiyorlar

Ah Yemen! Bu güne değin dünyada yaşanmayan acılar yaşanıyor sende. Hemen hemen açlığın etkilemediği hiç kimse kalmadı desem abartmış olmam. Dünyanın en büyük mezarlığı haline geliyor Yemen! Yaşama ümidi yok insanların. Koca bir ülke ölümün pençesinde inin inim inliyor. Artık yiyecek hiçbir şeyleri kalmadı gibi. Ne buluyorsa yemek zorundalar. En son ağaç yaprakları yediklerini gördük. Heybesinde, çantasında hiçbir şey yok Yemen’in… Sadece tarifsiz acıları kaldı geriye!

Açlığın, susuzluğun, çaresizliğin ne olduğunu bilir misiniz siz?

Sizin çocuklarınız bir deri bir kemik kaldı mı hiç açlıktan. Hiçbir neden geçerli değildir çocukların açlıktan çığlıklarını eksiltmek için. Her çığlık bir acıyı bir dramı anlatır Yemen’de… Sonrasını anlatamıyorum! Suçluluktan mı dersiniz, kardeşliğimizin ölmesi mi derseniz? Kederliyiz, bunun ötesinde suçluyuz biliyorum… Hiç bu kadar suçlu hissetmemiştim kendimi. Kalbimizin ve merhametimizin ölümü deyin buna neyi değiştirir ki… Biz böyle değildik. Bir hal oldu bize. İnsanlığımıza, kardeşliğimize dair hiçbir şey kalmadı son zamanlarda bizde. Suçluyuz…

Çığlığa kulak verin!

“Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman…” Geçerli bir cevap verebilecek miyiz yarın emin değilim…

Burada serinleten rüzgâr, kuş sütü eksik mükellef sofralar, har vurup harman savurduğumuz her şey, mal mülk kurtaracak mı bizi bilmiyorum. Her gün cayır cayır yakıyor yürekleri ölüm Yemen’de. Acıyı yaşayan bilir, yaşamayan anlamaz. Hele kalpler katılaşmışsa hiç…

Kalbin kemiği yok diye kırılmaz mı sanıyorsunuz. Yemenin sadece kalbi kırık değil bize karşı, umutları da kırık duyarsızlığımız karşısında. Kime karşı büyütmeliyim içimdeki öfkeyi…

Sanırım merhametimizi, akıl ve şükür nimetini kaybettik. Bu nedenle pas tuttu kalplerimiz. Öyle olmasaydı bu hale gelir miydik hiç… Muhammet İkbal’in ifadesiyle, “Aklın ölümü fikirsizlik, kalbin ölümü zikirsizliktir.”

Sahabeden bir zat Rasûlullah’a kalbinin katı olduğu şikâyetinde bulunur. Efendimiz, “Kalbinin yumuşamasını istiyorsan yoksulu doyur, yetimin başını okşa” buyurdular.

Yemenden gelen çığlığa kulak verin. Kardeşlerim neredesiniz? Gelin kucaklayın bizi…

Gittikçe büyüyor yalnızlığımız…