Adam görünümlü şarlatan!
Aslında bu yazıya Hasan Ağabey (Karakaya) gibi yüzükten girip büzükten çıkarak başlamak lazım ama biz yine de terbiyemizi bozmayalım.
Dışarıdan baktığında "adam" gibi görünen biri önceki gün, batan mülteci gemisinde boğularak hayatını kaybeden ve Bodrum kıyısına vuran bebeğin görüntüsüne; sözüm ona çok üzülerek Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na "diktatör" dedi. Hızını alamadı "katil" diyerek devam etti. Gelen tepkiler üzerine de dün bir yazı daha kaleme alıp "Ben Erdoğan demedim Esed'i kastetmiştim" diyerek kıvırdı. Ve yazılarına bir süre ara verdiğini açıkladı.
Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz, ama biz isim telaffuz etmeyelim. Bu köşede birkaç defa tekrarladığım gibi, Kürt beyleri adam yerine koymadıkları kişilerin isimlerini bile ağzına almazmış. Kürt beylerinin çok sevdiğim bu hasletine bir kez daha sığınıp, "adam görünümlü şarlatan"ın ismini ağzımıza almadan yaptığı densizliğe olan vicdanu00ee sesimizi haykıralım.
Elinde viski kadehi
Türkiye acayip bir ülke. Elinde viski kadehiyle yazı yazıyor ve en pervasız eleştirileri dile getiriyorsanız, sizin yaptığınız entelektüellik ve demokratik hakkınızı kullanmak oluyor. Elinde viski kadehi yerine kahve veya zemzem fincanı olan kişinin söyledikleri ve yazdıkları ise "gericilik", "diktatörlük" ve "demokrasi düşmanlığı" oluyor.
Yok beyler o dönem geçti! Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in "kavruk nesil" olarak hitap ettiği nesil, çoktan torun sevmeye başladı. Biz şerefsizlere "şerefsizlik yapıyorsunuz" diyecek kadar cesur, elimizdeki kahve ve zemzem fincanından zerre miktarı gocunmayacak kadar da özgüven sahibi bir nesiliz. Futbol üstadı Lucescu'nun da söylediği gibi köpekler istedi diye atların ölmediğini çok iyi biliyoruz.
Kapitalist dünyanın kahpeliği
Gelelim minik Ayla'nın katilineu2026
Suriyeli minik Ayla'nın kıyıya vuran cansız bedeni modern ve kapitalist dünyanın kahpeliğini çok net bir şekilde gözler önüne seriyor. Suriye'de yaşanan drama ve katliamlara en sert tepkiyi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu göstermedi mi Allah aşkına. Erdoğan ve Davutoğlu'nun bu tepkisine ve Suriyeli 2 milyon "muhacir"e ev sahipliği yapmamıza baş şarlatan ve avaneleri hep karşı çıkmadı mı?
Para verelim demediler mi?
BM ve AB gibi bilumum uluslararası örgüt yöneticileri Türkiye'deki mülteci kamplarını ziyaret ederek, vicdanlarını temizlemeye çalışmadı mı? Modern ve "hümanizmin nuruyla ışıldayan zengin Avrupa ülkeleri" Suriyeli mültecilerin ülkelerine gelmemesi için, "Biz para verelim Türkiye daha çok mülteciye baksın" ahkamı kesmedi mi? Hoş o paralar da hiç gelmedi ya o bahsi diğer bir mevzu.
Biz niye bakıyoruz demişti
Baş şartalan da köşesinde "Bizden çok çok zengin Almanya bile Suriyelileri kabul etmezken biz niye 2 milyon Suriyeli'ye bakıyoruz" demedi mi? Bütün bunlar gün gibi ortadayken, Suriyeli minik Ayla'nın kıyıya vuran cesedinden Erdoğan ve hükümeti sorumlu tutmak şerefsizliğin dik alası değil mi?
Bir başka husus da Suriye'deki savaş Esed'le muhalif Suriyeliler arasında geçmiyor. ABD, Rusya, Çin, İran, Fransa ve Almanya'nın bu savaşın tam merkezinde olduğunu bilmiyor muyuz? Bütün bunlar gün gibi ortada iken nasıl olur da Türkiye bu vahşetin sorumlusu olabilir. Ortadoğu'da yanan ateşe körükle gitmek yerine söndürme amaçlı yaklaşan tek dünya ülkesi Türkiye olduğunu görmeniz için daha kaç minik yavrunun can vermesi gerekiyor!
Son bir not!
"Baş şarlatan"ın bir gün önce söylediklerini ertesi gün te'vil etmek zorunda kalması, altının çizilmesi gereken iki noktayı bir defa daha gündeme getirdi.
1:"Diktatör" Tayyip Erdoğan, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günden bu yana "hep millet dedi" ve söylediği hiçbir söz ve çıkıştan dolayı kıvırmadı. Verdiği her sözü tuttu ve söylediklerinin arkasında dimdik durdu.
2:Baş şarlatan ve avaneleri ise "bidon kafalı" olarak gördükleri halka ve onun seçtiklerine hep tepeden baktı ve aşağıladı. Gelen tepkiler üzerine ise her fırsatta kıvırdı. Emin olun İbo Şov devam etse dansöz kadrosunda isim aramasına gerek yok. Baş Şartalan, Asena'dan bile iyi kıvırıyor.
Saygılarımlau2026
