Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 Ocak 2022

Atatürkçüler ve Kemalistler!

Zülfü Livaneli, iki takipçisiyle yazışırken “Kemalizm” hakkında dikkat çekici “tespitlerde” bulunmuştu.

Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin İstanbul Belediye Başkan Adayı ve Eski CHP Milletvekili, aynı zamanda şarkıcı ve yazar Livaneli’nin yazdıklarını buraya alalım:

“(Mustafa Kemal yanlılarına) Kemalist denmiyordu kardeşim. Kuvvacı ya da millici deniyordu. Kemalizm sonradan icat edildi. Yabancıların Kemalist dediği doğru. Atatürk bu kelimeyi hayatında bir kez bile kullanmamıştır ama mesele bu değil. Yüzlerine Kemalist, Atatürkçü maskesi takan bazılarının O’nun mirasına verdiği zarar. Bu kadar mı zor anlamak.”

CHP camiasının mühim isimlerinden, Zülfü Livaneli’nin Kemalizm hakkındaki değerlendirmelerinin benzerlerini misafiri olduğum bir televizyon yayınında da işitmiştim.

“Sıkı Atatürkçü” olmakla övünenlerden biri,

‘Kemalizm’ kavramının “Atatürk”e ya da “Atatürkçülere” ait olmadığın söylemişti.

Kavramı ilk olarak İngilizler kullanmış, Atatürk’e “övgü” olarak değil de, “yergi” olsun diye!

*

Bendeniz, kendilerini Atatürkçü olarak nitelendiren bir aile tarafından büyütüldüm.

Atatürk’ü anlatan coşkulu kompozisyonlarım büyük beğeni toplardı okul yıllarımda.

Sonra sonra, resmi tarih yazıcılığının ötesine geçen kitapları, dergileri okudukça konunun farklı yönlerini de gördüm.

Nihayetinde vardığım nokta, üç aşağı beş yukarı Zülfü Livaneli’nin söyledikleri oldu:

“Yüzlerine Kemalist, Atatürkçü maskesini takan bazıları, hem memlekete hem de Atatürk’e büyük zararlar veriyorlar!”

*

Ben Atatürkçülüğü, tıpkı Demirelcilik, Ecevitçilik gibi bir “sevgi” ifadesi olarak görüyorum.

“Atatürk üzerinden rant sağlamayı” asla düşünmeyen büyüklerim, dikkat çekicidir, İsmet İnönü’den hazzetmezlerdi.

Yine dikkat çekicidir, Sultan Abdülhamit Han’ı ise takdirle anarlardı.

Onlar için Atatürk, memleketin düşman işgalinden kurtulmasına liderlik eden bir Devlet Adamı’ydı, Sultan Abdülhamit Han ise, Osmanlı’yı bütün zorluklara rağmen on yıllar boyunca ayakta tutmayı başaran ve bitişi geciktiren bir Hükümdar idi.

“Sultan Hamit’in gayretleri olmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti kurulamazdı!” dediklerini bile hatırlarım.

*

Livaneli’nin de ifade ettiği gibi, “Atatürkçü” maskesi takan birileri var.

Bunların da Atatürkçülükle alâkası yok.

Geçtiğimiz günlerde, sosyal medya hesabıma şunları yazmıştım:

“CHP’ye hiç oy vermedim ama birçok CHP’li vatansever tanıyorum. Lütfen genellemelerden kaçınalım!”

Bu yazdıklarıma çeşitli tepkiler geldi.

“Muhafazakârların” epeyce kızdıklarını tahmin edersiniz.

Ne kadar kızarlarsa kızsınlar, CHP’ye oy veren herkesi aynı kefeye koymayı doğru bulmadığımı söylemeye devam ederim.

Bazıları ile uzun uzun konuşuyoruz CHP’lilerin.

CHP’yi HDP baskısından kurtarmak lâzım!” cümlemize yüzde yüz destek veriyorlar.

“Buralarda büyük sıkıntılar var. Partiden ayrılsak, meydanı bunlara bırakacağız. Sabrediyoruz!” yollu ifadelerle sıkıntılarını dile getiriyorlar.

Yani…

“Madem HDP zihniyetine karşılar, orada ne işleri var? Madem o zihniyete karşılar, hâlâ niçin CHP’ye oy veriyorlar!” muhtevalı tepkiler tamamen anlamsız değilse de…

Meseleye biraz daha geniş açıdan bakmakta fayda var.

Partidekilerden bazıları, olanlara bitenlere kızar, tepki gösterir, yapılanların bazılarına anlam veremez ama…

Kopmak da her zaman kolay olmaz.

İlişkiler o partinin çevresinde şekillenmiştir, o partiden kopmak “davayı satmaya” yorulabilecektir, “vefa” hissi vardır, “alışkanlıklar” vardır, çıkarlar vardır, geleceğe dönük ümitler vardır, beklentiler vardır…

İletişim halinde olduğumuz CHP’lilerle konuştuğumda, kendilerine ve kurucuları Atatürk’e hakaret eden, memleketi bölmeye çalışan zihniyetle “yakın ilişkilere” kızdıklarını, ancak düşüncelerini “herkese açık” ortamlarda ifade etmekten çekindiklerini görüyorum.

Bazıları da, üzerinde biraz düşünmeleri, biraz araştırma yapmaları halinde kolaylıkla idrak edebilecekleri gerçeklerden çok uzaklar.

Onlara, “Atatürk-İnönü Kavgası”nın ayrıntılarını anlattığımda, hayli etkileniyorlar.

Bazıları da, bir süre sonra dönüp “Haklıymışsınız, işin buralarını hiç düşünmemişiz!” diyorlar.

*

Kamuoyunda “CHP’lilere ne kadar anlatırsanız anlatın, gözleri öyle kapanmış ki, mümkün değil anlamazlar!” görüşü çok yaygın.

Ben böyle düşünmüyorum.

Kemalistler, evet, gözlerini gerçeklere tamamen kapatmışlar ama…

Atatürkçüler epeyce farklı bir yerde.

Biz bunları söyleyince…

“Kemalizm ile Atatürkçülük arasında ne fark var kardeşim, ikisi de aynı şey!” kestirme tepkisiyle karşı çıkanlar oluyor.

Onlara anlatabilmek için kestirme yollar bulmak gerek.

Mesela…

“Bir tarafta Ak Partililer ile AKP’liler meselesi var ya…

Diğer tarafta da Atatürkçüler ve Kemalistler meselesi var!” desek…

Anlayabilirler mi acaba?