Dolar (USD)
32.48
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2430.87
BIST 100
9808.26
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Temmuz 2019

Bedava devlet bulmuşsunuz…

Az çok mürekkep yalamış herkes Tarık Buğra’yı bilir. Öykücü, hikâyeci iyi bir romancıdır. Ünlü “Küçük Ağa” romanında gerçekçi bir üslupla Milli Mücadeleyi konu edinmiş, Anadolu’dan görünüşü üzerinden toplumun her kesimine gerçekçi ve yargılamadan yer vermiştir. İşgalcilerle işbirlikçileri, millete ihanet edenleri ve vatanın yanında saf tutanların fikri ve silahlı mücadelesini anlatmıştır. Bu anlamda Tarih, ders alınabilirse toplumların gelecek rotası hakkında iyi bir uyarıcıdır. Geçmişin acı, tatlı özeti…

Küçük Ağa’da vatan ve millet sevgisi etkileyici ve sürükleyici bir anlatım tarzıyla ele alınıyor. Romanda geçen, “Düşman bilinmeden doğru yolun bulunması güçtür.” sözü bir tespitin ötesinde tarih tecrübesinin, zor şartlarda taraf seçmenin güçlülüğünü ifade ediyor. Tarık Buğra sizi Kurtuluş savaşı yıllarına götürmekle kalmıyor adeta o yılların yaşamışları, tanıkları ve kahramanları yapıyor. Türk, Kürt tüm kimliklerle üstesinden geldiğimiz onca acıyı unutmamak gerekiyor. Uğrunda can verdiğimiz bu topraklarda aynı kaderi paylaştığımız gibi, düştüğümüz yerden yiğitçe birlikte ayağa kalkmasını bildik şükür…

Bugün geçmişten ders alıyor muyuz?

Ders alınmadığını görüyoruz. Suni üretilen problemlerin tuzak ve bir tarafın diğerine sıktığı kurşun olduğunu bilmeliyiz.
Neden mi? Çünkü galipler mağlupların tarihini yanlış yazdılar. Kendi çıkarlarını gözettiler. Buradan şu sonuca varabiliriz; insanın düşüncesi, zihni ve kalbi doğru inşa edilirse, gelecekleri de doğru inşa edilmiş olur.

Bugün yaşadığımız onca sıkıntı ve kayıpları mutluluğa ve kazanca dönüştürmenin tek yolu geçmiş mirasımızı doğru bilmektir. Kürt’ü, Türk’ü, Arabı, Acemi ve bütün kesimlerle bir ve bütün olmaktır. Ata nasihatinin bu olduğu gibi dinin emri de budur. Ortak tarihimiz de bunu gerektiriyor. “Tarih, muazzam bir erken uyarma sistemidir.” Bu uyarıyı alırsak tarihin yapıcısı, etkeni ve etkini olacağımızı düşünüyorum.

Tarık Buğra Erzurumlu Kürt asıllı bir ailenin çocuğudur. Babası Mehmet Efendi ağır ceza reisliği yapmıştır. O yıllarda Tarık Buğra, İstanbul Hukuk Fakültesinde okumaktadır. Kürtçülük işlerine bulaşmıştır. Babası bunu fark eder. Yaz tatiline geldiğinde onu bir kenara çeker ve: “Bana bak bulmuşsun bedava bir devlet kıymetini bil. Çok istiyorsan oku, benim gibi ağır ceza reisi ol, serserilik etme” der. Bu uyarı Tarık Buğra’da olumlu karşılık bulur. İyi biline ki, “Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır.”

Onca yıl ABD, İsrail ve Batı maşası PKK; Kürt Türk, çoluk çocuk, genç ihtiyar demeden katlediyor! Bütün bunlar hiç olmamış gibi demokrasi maskesi takmış bazı siyasi ve partiler hala PKK’yı temize çıkarmanın peşindeler. Yetmedi, yaltaklık yapıp kucak açmaya devam ediyorlar. Buna hata desek değil, düpedüz ihanet bu!

İstanbul seçimlerinde bunların birlikteliği iyice açığa çıkmış oldu. Gizli kapaklı işlerin, şoven Kürt milliyetçiliği etkisinin sürdüğünü gördük. PKK’nın etnik, ayrılıkçı kimlik siyaseti üzerinden Türkiye’nin terörle haklı mücadelesinin Kürtlerle mücadele yalanını, CHP ve HDP’nin yalanlarına inananların etkisini gördük. Bu algı oy verme davranışları üzerinde epey etkili olmuştur. Tarih şahittir ki akılsızlık, hem akılsızların hem de onlara inananların yıkımına yol açmıştır.

Tarihimizin önemli uyarısı şu, “Bedava devlet bulmuşsunuz” bari kıymetini bilin...