Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2506.57
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Ekim 2021

Bu bir Haçlı saldırısıdır!

Biliyorsunuz, ABD’nin başını çektiği ve aralarında Almanya ve Fransa’nın da olduğu 10 ülkenin Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı Türkiye ile ABD ve Batı ülkelerini karşı karşıya getirdi. Sayın Erdoğan’ın elçileri “istenmeyen kişi” ilan ederek sınır dışı edileceklerini söyleyince ilişkiler daha da gergin noktaya gelmiş ve Türkiye’nin kararlı, dik ve onurlu duruşu ile Büyükelçiler “Türkiye’nin içişlerine karışmayacağız” açıklaması ile geri adım atmış oldular.

Bir kere bu bildiri diplomatik kurallara ve müttefikliğe uymayan küstahlık örneğidir. Bağımsız Türkiye’nin egemenlik haklarına, bağımsızlığına ve yargısına yapılmış darbe girişimidir. Bu girişim Türkiye’yi müdahale edebilecekleri eski konumuna getirme çabasıdır. Burada şu soruyu soralım, bu girişim Türkiye tarafından ABD’ye yapılmış olsaydı tepkisi ne olurdu?

Umuyoruz ki şu iyice anlaşılmıştır, Tehdit kimden gelirse gelsin Türkiye boyun eğmez. Eski Türkiye de değildir. Kendi çıkarlarına göre hareket etmektedir. Bu güce erişmiştir.

Bu krizde de Türkiye düşmanlarının kabına su taşıyanlar yine Erdoğan’ın haklı tepkisini aşırı buldular ve Türkiye’nin Batı’nın gazabına uğrayacağını ve yandık bittik korkusu yaymaya çalıştılar. Bir kez daha kimin çıkarlarının yanında bulunduklarını göstermiş oldular.

Şu gerçek…

Türkiye bu hamle ile ileride gelebilecek baskı ve hamleler için test edilmiştir diye düşünüyorum. Şimdilik geri adım atılmıştır ancak ABD ve Batı vazgeçmeyip Türkiye’yi sıkıştıracak baskı ve hamleler yapabilirler. Zaman zaman zorlayacakları ve seçime giderken “dostlarına” yol açmaya çalışacakları muhtemeldir.

Başka…

Dışarda ve içerdeki uzantıları ve “dostlarımız” dediklerini yoğun kullanılabilirler. Medya daha aktif rol alacaktır. Böylece Türkiye’ye karşı yoğun kara propaganda başlatılacaktır. Osman Kavala bahanedir yarın yeni bahaneler bulacaklardır.

İnsan hakları ve demokrasi kullandıkları silahtır. Türkiye de tehlikededir bahanesiyle kullandıkları terör örgütlerinden agresif saldırılar gelebilir. Irak bu bahanelerle işgal edilmedi mi? Libya bu gerekçelerle çökertildi. Birçok ülke bu bahanelerle sömürgeleştirildi. Emperyalizmin bir ülkeye gireceği zaman insan haklarını ve demokrasiyi silah olarak kullandığı unutulmasın. Ancak Türkiye öyle bir ülke değildir.

Kavala nedendi asıl plan nedir?

- Gelecekte yoğun medya ve kamuoyu baskısı ile Türkiye’de insan hakları yoktur, hukuk yoktur, demokrasi yoktur bahanesi ile sıkıştırılarak hizaya çekilmek istenecektir.

- Gezi kalkışmasında olduğu gibi sokaklar hareketlendirilmek yine muhalefet kullanılmak istenecektir. Muhalefet de buna hazır görünüyor. Kavala, Demirtaş ve FETÖ’cüler için özgürlük isteyenler gönüllü olmazlar mı sanıyorsunuz. Biz bu filmi defalarca izledik.

- Baskılardan sonuç alınamayınca ekonomik ambargo ve krizler dâhil her çeşit krizin çıkartılması çabası gösterilecektir.

- Sonuç almak zor ama PKK, PYD ve tüm terör örgütlerini kullanmaya çalışacaklardır. Yapabilecekleri şey biraz sokakları hareketlendirmektir. Bütün bunlardan “dostlarının” kazanma ihtimali olan bir erken seçimin altyapısı oluşturmaktır. Çünkü devam eden mega yatırımlar ve projeler devreye gireceğinden seçimde muhalefetin kazanma ihtimali iyice azalacaktır. Amaç, Covit ve krizleri fırsat bilerek Türkiye’yi bir erken seçime zorlamaktır.

Su soruları sorarak bitirelim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Büyükelçileri “İstenmeyen adam ilan etme” hamlesinden sonra geri adım atmalarıyla muhalefet lideri neden sessizliğe gömüldü. Krizin Türkiye lehine bitmesi olumludur ancak yas tutanlara ne demeli?

Batı ve ABD için Osman Kavala’nın önemi nedir?