Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2435.66
BIST 100
9767.18
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Ağustos 2021

Bunların aklında kaç Türkiye var?

Öteden beri terör, ülkemize elinden gelen her türlü kötülüğü yapıyor. İnsanlarımız, şehirlerimiz, askerimiz, ekonomimiz eli kanlı terörün hedefi oluyor. Son çıkan yangınların altından muhtemeldir ki PKK eli var. Atasözlerimizden biridir. “Yaş kesen baş keser.” Kan dökmeye ve baş kesmeye ayarlanmış PKK yıllardır yakıp yıkıyor!

Bunlara ilaveten milletimizi üzen dost görünenlerin tavrıdır. Sen kalk PKK’nın siyasi kimliği HDP ile birlikte PKK’ya kalkan ol, sonra da vatan millet naraları at. Vatan sevgisi bu değil. Öteden beri söylediğimiz gibi, Türkiye sadece terörle ve tek cephede savaşmıyor. Terörün değirmenine su taşıyanlara karşı da büyük mücadele veriyor.

Biz, teröre siyasi ve lojistik desteği, propagandasını bu ülkeye ihanetle eşdeğer kabul ediyoruz. Gezide bir iki ağacı bahane ederek ülkemizi yangın yerine çeviren mandacıları, teröre ses etmeyenleri bu parantez içinde değerlendiriyoruz. Bunlar, PKK’ya karşı olacaklarına PKK’nın her eyleminde oklarını iktidara çeviriyorlar. Her fırsatta medya ve sanatçı bozuntularıyla bir toplumsal öfkenin fitilini tutuşturmak için uğraşıyorlar. Bunların aklında kaç Türkiye var?

Muhalefet bloku ne yapıyor?

Her zaman yaptığını yapıyor. Her felakette nemalanma derdine düşüyor. PKK’yı suçlayacağına kalkıp Erdoğan’ı suçluyor. Devleti suçluyor. Yok, yangın söndürme uçak sayısı yetersizmiş, yok yakılan ağaçların yerine otel falan yapılacakmış! Yani devlet kendi ormanlarını kendi geleceğini yakıyor öyle mi?

Amaçları ne?

PKK’ya karşı oluşan toplumsal öfkenin yönünü iktidara çevirmek ve yangından mal kapmak gibi siyasi rant çalmaktır. Yahu sizin PKK’ya bir borcunuz var da bu nedenle mi akla ziyan şeyler yapıyorsunuz?

Türkiye, büyük bir savaşa girmiş gibi yıllardır terörle mücadele ediyor. Hırsızı dışarda arama hırsız içerdeyse eğer önlem almak zordur. Türkiye de bu süreci yaşıyor. Kendisine yönelen her tehlikeyi de yenecek güçtedir ancak siyasi palyaçolar suyu bulandırıp süreci uzatıyor.

Bir kez daha ifade edelim, ülkemize kötülük edenleri uzakta aramaya gerek yoktur, içimizdeler. Ülkesini savunanlar koro halinde karşı medya, gazete, TV ve sosyal medyasıyla iftira ve saldırıya uğruyor. En büyük saldırı ise ‘savunan adama’ Erdoğan’a yapılıyor. Üslupları ve kullandıkları dil nerdeyse aynı. Anlaşılan bunları bir üst akıl yönetiyor.

Evet, orman yangınları ile bir kez daha görüldü ki, ‘komprador’ bunun sözlükteki anlamı - kendi ülkelerinde yabancı ortaklar yararına çalışan yerli aracılar, uşaklar - bu kimlikteki gazeteciler ekranlardan, muhalefet ise kürsüden her fırsatta Erdoğan’a saldırıyor. Bu ne cüretkârlıktır yahu, Sayın Erdoğan devleti savunma mücadelesinde ölçüsüz ve ağır saldırıya uğruyor. Bu saldırılara sabır gösteren Erdoğan diktatör öyle mi?

Kaldı ki muhalefet lideri, muhalefetteyken bile millete tehdit savuruyor. Muhtarlar toplantısında muhtarları, öğretmenler gününde öğretmeleri tehdit ediyor.

Bu muhalefet maalesef devleti hedef alanların yakıcı ve yıkıcı rollerine alet oluyor. Onca seçim yenilgisine rağmen hala ders almış görünmeyip yanlışta ısrar ediyorlar. Gördük ki, kendisini millete göre ayarlamayanların ayarını millet gün gelince bozuyor. Muhalefetin ayrı bozuldukça saldırganlaşıyor, saldırganlaştıkça da bütün kuralları çiğniyor.

Çiğnenen ahlaki kuralların telafisi zor olur.