Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.53
Gram Altın
2490.52
BIST 100
9548.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Ocak 2022

CHP gerçeğini görmek bu kadar zor mu?

CHP milletvekili Yıldırım Kaya’nın açıklamasıdır: “Genel başkanımızın bir huyu var, ben yaptım diye anlatmaz. Umreye gittiğini, peygamber soyundan geldiğini de kimse bilmez. Onun umreye gittiğini, Kâbe’de gözünden şarıl şarıl yaşlar aktığını bilir misiniz?"

Bu açıklamadan neyin amaçlandığı bellidir. Bir kere imaja dönük bir açıklamadır. Ancak dinin çıkara alet edilmesi daha kötüsü de kişiye kutsiyet kazandırılmak istenmesi hoş değil. Hani siz dinin istismar edilmesine karşıydınız?

Neden bir insan için Peygamber soyundan geldiğinin reklamı yapılır? Peygamber soyundan gelseniz de ölçü bellidir, ‘inanıyorsanız üstünsünüz.’ Üstünlük de ancak takvadadır. Takvalı birinde kibir olmaz. Öfke ve ihtiras yoktur. Hoşgörü ve sevgi vardır.

Gerçek vatanseverler vatanın yanında saf tutuyor. Çünkü vatan sevgisinin dinde önemli bir yeri var. Bunun yanında 15 Temmuz ihanetini hafifletme, ülkemizi yıkıma sürüklemek isteyenlere destek çıkma çabalarına şahit oluyoruz. Demirtaş ve Kavala gibilerine destek çıkmak ne anlama geliyor? Sözümüz bu paranteze girenler içindir.

Kaya’nın açıklamasına dönecek olursak bu seçimde son şanslarını iyi kullanmak istedikleri anlaşılıyor. Ancak Erdoğan karşısına kim çıkarsa çıksın kaybetmesi muhtemeldir. Çünkü siyasi yetenekleri sınırlı, ihtirasları sınırsız insanların büyük liderler karşısında kazanması hayli zordur.

Bu açıklamadan seçimi fırsat bilinerek, “Şeyh uçmaz müritler uçurur” misali Genel Başkanlarını uçurmak isteyenlerin varlığı seziliyor. Bazen insana haksızlığı çok sevdikleri ve seven gibi görünenleri yapıyor.

Tolstoy’dan bir alıntı ile devam edelim: “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa başlar ya da şehre bir yabancı gelir.” Diyelim ki, Kılıçdaroğlu bir hikâye yazarak başardı. Onun döneminde SGK iflas etmemiş miydi? Bu başarısızlığı bilinerek Kılıçdaroğlu’nun kalkıp, “Ekonomiyi bana emanet edin Türkiye’yi altı ayda düzlüğe çıkaracağım” demesi sizce gerçekçi mi?

Türkiye'ye yatırım gelmesin diye iş insanlarını tehdit eden, yabancı ülkelerin büyükelçilerine mektup yazıp ülkemizi şikâyet eden siz değil misiniz?

Sokaktaki vatandaş bile biliyor ki her ülke kendi güvenlik tedbirlerini alır ve buna göre yatırım yapar. Kaldı ki yanı başımızdaki Suriye’nin, Irak’ın Libya’nın başına gelenler ve Azerbaycan’ın Ermenistan’la yaşadıkları bellidir. Bu gerçekler ortadayken siz kalkıp “Bize kim saldıracak, Suriye mi saldıracaktır, Yunanistan mı saldıracak” derseniz bu inandırıcı olur mu?

Siz kalkıp Türkiye’nin S-400 alımına karşı çıkarsanız, ülkemize kasteden FETÖ ve PKK’ya terör örgütü diyemezseniz iktidara geldiğinizde ülkemizin güvenliği zaafa uğramaz mı?

Gelelim şu konuya, devlet makamları bir dinlenme ve turistik gezi yeri değildir. Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi böyle hiç değildir. Parlamenter sistem bunun için isteniyor olmasın?

Tecrübedir, onların döneminde devlet içine kapanmış adeta körleşmiş ve üç kuruşa muhtaç hale gelmişti. Farklı düşünenler, farklı siyasi görüşten olanlar ya bloke edildiler ya da devletten ilişkileri kesilmişti. Bugün de İstanbul başta olmak üzere CHP’li belediyelerde aynı şeyler yaşanıyor.

Yeri gelmişken soralım.

Bir CHP iktidarında yeniden 28 Şubatların yaşanmayacağını, Kur’an kursları ve İmam Hatiplerin kapısına kilit vurulmayacağının bir garantisi var mı?

Bence yok…

CHP’li Özgür Özel iktidara geldiklerinde neler yapabileceklerinin işaretini şimdiden vermiştir: “4-6 yaş çocuklar için Kur’an kursları Orta Çağ zihniyetidir” Bu rezil ifadeler İslam ve Kur’an düşmanlığı değil de nedir?

Bu zihniyet değişti ve savaş baltalarını toprağa gömdüler diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bunların muhalefetteyken cenneti vaat edip iktidara geldiklerinde cehenneme razı etme zorbalıklarını bu millet defalarca gördü. Hani İstanbul’da her şey güzel olacaktı. “Ayinesin iştir kişinin lafa bakılmaz” Milletimiz bunları bir kez daha gördü. Umarım ders alınmıştır.