Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2430.55
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Haziran 2022

Çürüme mi çürütülme mi?

Medyaya, özellikle sosyal medyaya bakıldığında insanın içi kararıyor. Diyelim 82 milyonluk ülkemizin bir yerinde çirkin ve istenmeyen bir olay yaşandı. Hemen abartarak veya ters yüz edilerek devamlı gündeme getiriliyor, adeta toplum travmatize ediliyor.

Cinayet, çocuk kaçırma, yaşlıya saldırı, çocuk tacizi veya kazalar gibi her ülkede, her devirde olabilecek suçlar ön plana çıkarılıyor ve günlerce işleniyor. Hassas olan kişiler korku ve endişeye kapılıyor, kendilerini suç korkusu ve tehdit altındaymış gibi hissediyorlar.

Geçenlerde muhalif bir gazetede ‘13 lira için cinayet’ tarzında bir haber manşete çekilmişti. Gazetenin amacının, ‘insanlar ekonomik açıdan o kadar kötü durumda ki bu miktar düşük para için cinayet işleyebiliyorlar’ mesajı vererek iktidara çatmak olduğu anlaşılıyordu. Ancak haberin ayrıntısını gerek gazeteden gerekse başka kaynaklardan araştırdığımda şu gerçeklerle karşılaştım:

*Katil ev sahibi, maktul kiracı idi. Yani 13 liraya ihtiyacı olmayan biri cinayeti işlemişti.

*Bir başka durum ise katilin çok sayıda sabıkası olan bir profil olduğuydu. Yani kriminal bir tipti ve suç işlemeye yatkındı.

Bunlar göz önüne alınmadan sırf iktidara vurmak için abartılı manşetten haber yapıldığı anlaşılıyordu.

***

Bahsini edeceğim diğer bir haber ise psikolojik problemleri olduğu anlaşılan kadın ve erkeğin Bebek sahilinde çirkin görüntü vermeleriydi. Zaten kadın hemen akıl hastanesine gönderilmişti. Ancak olaydan devamlı söz edilerek insanların tiksinti ve kafalarının karıştırılması sanki hedefti gibi sunuldu.

Böylelikle problemli, suça yatkın, sürekli cinayet ve erkek şiddeti yaşanan bir toplum olduğumuza dair algı operasyonu yapılıyordu.

Sonuç ise insanımızın moralinin ve psikolojilerinin bozulması demek. İktidara vuralım derken aslında tüm milletimize zarar veriyorlar. Üstelik böyle üzücü ve istenmeyen olayların yaygınlaşmasına hizmet ediyorlar.

Aman dikkat!