Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Haziran 2023

Görevimiz Hakk'a çağırmak ve uyarmak

AYET:

“Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılığa düşüp ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar, evet onlar için büyük bir azap vardır.” (Âl-i İmrân sûresi 104-105)

HADİS:

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Tirmizî)

Allah dilerse düşmanları dahi doğru seçimin yapılmasına aracı kılar. Amerika ve Batı ülkeleri, yaptıkları düşmanca atılımları ve yayınlarıyla da bize yardımcı olmuş! Recep Tayyip ERDOĞAN kardeşimizi seçmemize dolaylı olarak katkı vermişlerdir. Bize düşen yöneticilerimizi Hakk’a çağırmak ve uyarmaktır.

İki seçim arasında beş yıl içinde beş yüz kadar makale yazdım. Baskıcı, dışlayıcı ve ötekileştirici laik bir düzen içinde yaşadığımızın bilinciyle fiili gerçeklerden kopmadan Rabbimizi buyruğu gereğince Hayır’a çağırmaya, Marûf olan İslam’a yönlendirmeye ve İslam dışılık olan Münker’den sakındırmaya gayret ettim.

Bu amaçla da maddeciliğin egemen olduğu eğitim sistemine, zulmün ve sömürünün kaynağı olan zalim faizci ekonomik yapıya, inandığımız değerlere göre evlenme – boşanma ve miras bölüşümümüze bile yasak getiren ve İslam’a hayat düzeni olarak talip olmayı anayasal suç haline getiren hukuk düzenimize dikkat çektim.

MAAŞLILARIMIZ BİLE ÇALIŞMIYOR

Emeklileriyle birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat fakülteleri ve eğitim sistemi içinde maaşlı yaklaşık 270 bin insanımız olmasına ve Kur’an kursları, medreseler ve sivil örgütlerimiz için milyarlarca para toplanmasına rağmen hayatımız, İslam’dan çok Kamâlist laikliğin lehine gelişti.

Yerli tarım ve hayvancılığa zarar kararlar alındı. İddiaların aksine aileyi çökerten ve kadına şiddeti körükleyen İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa devreye girdi. Uyarılarımıza rağmen etkin devlet denetimli borsacılık yerine Kur Korumalı Mevduat uygulaması tercih edilerek yüzbinler faize bulaştırıldı ve bankacılığı daha bir sömürü alanları açıldı. Çünkü genelimiz yani bazı yazar-çizerlerimiz, iş adamlarımız ve siyasilerimiz kişisel olarak zirveye çıkmaya çalışırken davamızı yamaçlarda terk eder gibi olduk.

Allah dilerse düşmanları dahi doğru seçimin yapılmasına aracı kılar. Amerika ve Batı ülkeleri, yaptıkları düşmanca atılımları ve yayınlarıyla da bize yardımcı olmuş! Recep Tayyip ERDOĞAN kardeşimizi seçmemize dolaylı olarak katkı vermişlerdir.

Geçen beş yıl boyunda alkışlamaktan öte sesleri ve solukları çıkmayan kardeşlerimizin bir kısmı seçimde gayret göstermişlerdir. Ama onların eski alışkanlıklar muhtemelen devam edecek, Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN’nın seçilmesiyle her şeyin kendiliğinden düzeleceği rehavetine kapılacaklardır.

Hiç şüphemiz olmasın şu gün itibariyle yalakalar ve çıkarcılar da devreye girecek, bizi bile gereğince çalışmamakla suçlayacaklar ve ERDOĞAN’ın etrafında adaleti ve merhameti engelleyici bir duvar öreceklerdir.

Hulasa, Ülkemizin bin bir çeşit problemi vardır ve çözüm bekleyen bu problemler yerli yerinde duruyor.

Erdoğan da bizler gibidir. Rabbimizin yardımına ve bizim duamıza, hayıra ve hakka çağırıp sakındırmamıza muhtaç yetmiş yaşına dayanmış aciz bir kuldur. Yapması ve denetlemesi gereken pek çok işi vardır.

Biz görevimizi yaparsak, İslam’a liyakatimiz ve talebimizi kanıtlarsak Allah, Erdoğan ile milletimize ve İslam ümmetine nice hizmetlerin yolunu açabilir ve onu da aşacak nice yiğitler kılıç kuşanabilir.

Unutmayalım, Ülkemiz, İslam ve Türk dünyası ve iliklerine kadar sömürülen insanlık İslam’ı ve onun serdengeçtilerini bekliyor. Yani bizi bekliyor.

Seçim sonuçları milletimize bereket getirsin. Allah ERDOĞAN kardeşimiz ve arkadaşlarına yardım etsin ve bize de İslam’ göre yaşayan kullar olarak Marûf’a çağırıp Münker’den sakındırma şuuru ihsan etsin.

MUHALEFET ETMENİN İSLÂMÎ TEMELLERİ

Muhalefet etme, meşruiyetini Kur’ân ve Sünnet’ten alır. Bütün gücümüzle kendisine yönlendirmekle emrolunduğumuz Ma’rûf, İslâm Dini’nin, aklın ve bilimin yapılmasını gerektirdiği söz, davranış ve iştir. Fiili veya sözlü-yazılı atılımlarla sakındırmakla yükümlü olduğumuz Münker ise Marûfun zıddı olup dinimize, olgun akıl ve ilme göre sakındırmakla mükellef olduğumuz işlemdir. (Râğı, Müfredât “Arefe” maddesi.)

Müslüman Marûf’u karşıtlarında bile görse desteklemelidir. Münker’i kendisinde, ailesinde, kurumunda ve partisinde görse dahi yerip karşı çıkmalıdır. Muhalefetin doğasında haramlara eğilim vardır. Yaşanılan maddeci hayat da bu eğilimi kamçılamaktadır. Ma’rûf ve Münker ölçülerin ve de bilimsel verilerin iyi bilinmediği hususlarda muhalefet etmiş olmak için muhalefet edilmemelidir.

“BİZDENSE ÖVELİM” ANLAYIŞI MÜNAFIKLIKTIR

Arkadan çekiştirme yöntemiyle veya şöhret sağlamak için muhalefete kalkışılmamalıdır. Siyâsî intikam gayesi güdülerek de muhalefet yapılmamalı, kişiler ve görüşleri asla aşağılanmamalıdır. (En’âm 108) Bu tür muhalefetler haramdır. Hak helâllığı alınmadıkça tövbeyle bile bağışlanmayacak günahtır. Yapılması dinimizin veya ilmî verilerin gerektirdiği muhalefete ihtiram gösterilmesi gerekir. Bizi Allah’a ve insanlara karşı sorumlu duruma düşürecek hatalar-günahlardan koruyabileceği için de yapılan muhâlefet için duâcı olunmalıdır. Meşrû muhalefeti önemsememek, iç bünyede onu disiplinsizlik veya otorite tanımazlık olarak görmek İslâm’a aykırılıktır. Peygamberi uygulamaları tanımazlıktır. Meşrû muhalefete yasak getirmeye kalkışan ölçü tanımazlara ve kendilerini vazgeçilmez sananlara itaat etmek azîm günahtır. Çünkü itaat yalnızca Ma’rûf olan işlerdedir. Bizdense övelim, değilse muhalefet edip yerelim anlayışı Münafıklıktır.

İLGİSİZLİĞİMİZİN SEBEPLERİ

İslam’ı bir hayat düzeni olarak algılayamayışımız; kadro yetersizliğimiz ve cehaletimiz sebebiyle demokratikleştirdiğimiz laik düzeni doğal ve vazgeçilmez görüşümüz ve nasıl olsa Ankara’da Recep Tayyip Erdoğan kardeşimiz var deyip her şeyi ondan bekleyip yatmamızdır.

Bütün bu özetlenen olumsuzluklara rağmen geçen beş yıl içinde pek çok da yararlı işler yapıldı. (Tıpçı Prof. Dr. Zeki Bayraktar hocamızın kalemiyle bu hayırlı hizmetler özetlenmiş olup unutulmaması için Mirat haberimizde yayınladık. Okunmasını tavsiye ederiz.)