Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2496.15
BIST 100
9484.13
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Ekim 2021

​Güçlendirilmiş 'konsolide' beslemeler

Tanklara karşı çıplak eller, 23 yıl önce bugün, 11 Ekim 1998’de Pazar günü el ele tutuşarak tarihin en büyük sivil toplum eylemini yapmıştı;

“İnanca Saygı Düşünceye Özgürlük İçin El Ele…"

Emperyalizmin uşaklarının azgınlaştıkça azgınlaştıkları 28 Şubat post modern darbe günleriydi.

90’lı yıllarda işledikleri cinayetlerle ülkeyi yaşanmaz hale getirmişler, binlerce vatandaşı ya ülke içinde ya da ülke dışına göçe zorlamışlardı. Binlerce köy boşaltılmış, terör örgütlerine propaganda malzemesi oluşturulmuştu.

30 Ocak 1990’da Muammer Aksoy’u katlederek kitleleri cephelere bölmüşler, Uğur Mumcu’nun katledilmesiyle de bu fitneyi alevlendirmeye girişmişlerdi.

Bugün de bu cinayet ve hıyanet planlarını uygulamaya dönük söylemlerle ortam hazırlamaya çalışıyorlar.

Yeni fitne merkezi olarak Boğaziçi Üniversitesini planlıyorlar. Mülteci ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) düşmanlığıyla ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışıyorlar.

Konsolide edilmiş beslemeler içte (Suriye’deki gibi) “demokratik güç birliği” maskesi altında toplanırken efendileri de ABD’de mektuplarla Türkiye’ye ambargo koymaya ve Ülkü Ocaklarını terör örgütü statüsüne sokmaya, terör örgütlerini ise meşrulaştırmaya girişiyor.

TÜGVA’yı 27 saat işgal edenlerle 17-25 Aralık’ta sermayeye, ülke yönetimine el koymaya çalışanların zihin dünyaları aynı; ittifak içindeler zaten.

Türkiye’nin büyük projelerini yapanları eğer ülke yönetimini ele geçirirlerse yatırımları durduracaklarını, paralarına el koyacaklarını, “kendilerini unutsunlar” diyerek analarından doğduklarına pişman edeceklerini, iki satır yazı yazıp bunu da kanun yerine koyup uygulayacaklarını, kendilerine karşı gördükleri basın- yayın kuruluşlarını kapatacaklarını uluorta açıklamaktan da çekinmiyorlar. Pervasızlar. Özgüvenleri hayli kabarık.

15 Temmuz öncesinde de böyleydiler…

Cumhurbaşkanı’nın yurtdışına kaçacağını, sonra da getirip yargılayacaklarını, asıp keseceklerini söylüyorlardı. 15 Temmuz’da halkın katledilişini ekran karşısında kahvesini höpürdeterek izleyenler, Cumhurbaşkanı’nın öldürülmesini, ülke yönetiminin kendilerine ‘ikram’ edilmesini bekliyorlardı.

15 Temmuz Zaferinden 18 yıl önceki (11 Ekim 1998) “İnanca Saygı Düşünceye Özgürlük İçin El Ele…" eylemi, 15 Temmuz’daki direnişin temellerindendir.

23 önce ülkeyi nefessiz bırakmak isteyenler bugün de aynı Cinayet ve Hıyanet Platformunun içindeler.

Millî ve manevî değerlerinden uzak, köleleştirilmiş bir nesil istiyorlar…

Sömürüye, sömürülmeye meftun bir nesil…

11 Ekim 1998 Pazar…

FETÖ, “füruat” hezeyanıyla zulmü körüklüyor, Vatikan’da efendisinin elini yalıyordu.

Bugün TÜGVA’ya “çökenler”, o günlerde de İkna Odaları’nda haysiyet cellatlığı yapıyorlardı.

Başörtülüleri, sakallıları insandan saymıyorlardı.

Kur’an öğrenmeyi ve öğretmeyi yasaklamışlardı.

“İnanca Saygı Düşünceye Özgürlük İçin El Ele" eylemiyle zalimlere korku salındı, zulüm tel’in edildi.

O günel ele verenler,2002’de tüm şer planları da altüst etti, 2007’de 367 dayatmasını çöpe attı, Gezi kalkışmasını parçaladı ve 15 Temmuz’da darbe ve işgal planlarını tarihin gayya kuyusuna gömdü.

Tarihin en büyük ve en vakarlı sivil toplum eylemidir. Eylemciler hiç kimsenin malına canına zarar vermedi. Ama beslemeler, cinayet işlediler; eylemcilerin idamını istediler.

İkna Odaları’nınNemrutları bugün müebbete mahkûmlar…

O günlerde Zulmün adı: “ İrticayla mücadele” idi.

16 Ocak 1998’de milletin oylarıyla iktidar olan Refah Partisi kapatılmış, “Toplum Mühendisliği”ne hız verilmişti.

Bir general bozuntusunun Başbakan’a küfretmesinin“ boşalma hakkı ” sayıldığı günlerdi.

Necmettin Erbakan’ın hükümet kurması nevirlerinin dönmesine yetmişti.

1997’nin 28 Şubat’ında tankları yürüttüler.

Şiir okuyan Erdoğan’ı 6 Kasım 1998’de İBB Başkanlığı görevinden aldılar.

Tarihte ilk defa esnaf, sokaklara döküldü.

Bankaları, sahipleri soydu, 300 milyar dolar zararı millete ödettiler.

İMF’den ekonomi bakanı atandı.

Peruk, başörtüsü sayıldı.

Şimdi de Emperyalizmin “konsolide” beslemeleri, Boğaziçi, mülteci,TÜGVA ve Ülkü Ocakları düşmanlığı üzerinden terörü kuluçkaya yatırıp 2023’e hazırlanıyorlar.

Millet ise el ele…