Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2494.41
BIST 100
9644.3
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 Mart 2021

İslam ve toplumsal ibadetler

Malum olduğu üzere insan tek başına yaşayamaz. Başkalarının ayrı çalışmasına, üretmesine, yardım ve dayanışmasına muhtaçtır ve elde ettikleri becerilerle diğer insanların ihtiyaçlarını gidererek hayatın devamı sağlanmış olur.

Bir bina yapılırken belki yirmi kadar usta ve becerisi olanlara ihtiyaç vardır. Demirci, kalıpçı, elektrikçi, sucu ve saire gibi. Evlerde ve iş yerlerinde kullandığımız eşyaların tümü tek bir elden çıkmaz. Birçok sanatkâr bir araya gelerek üretim yaparlar.

Hayvanlar bile tek başına yaşamazlar. Onlarında zaman zaman birbirlerine ihtiyacı vardır. İslam dini tıpkı hayatın ihtiyaçları gibi toplumsal ibadetleri ön plana çıkarmış ve insanı merkeze koymuştur.

Hac ibadetinin kabul olduğu yer Arafat tır. Çünkü; atamız ilk peygamber ve insan olan Hz. Adem (a.s.) ve Havva anamızın buluşma yeri ve İnsanlığın başladığı ilk mekandır. Arafat ta vakfe yapmayınca hac ibadeti yerine gelmemiş olur.

Onun için İslam dini toplumsal ibadetleri ön plana çıkarmıştır. Hac ibadeti dinimizde en görkemli olanıdır. Her yıl nerede ise her devletten ve her milletin milyonlarca insan Hac da bir araya gelmektedir. Müslümanların devlet başkanları olmak üzere âlimler de her yıl bu İlahi kongrede buluşarak İslam âleminin dertlerini, ihtiyaçlarını, ne yapılması gerektiğini istişare ederek çare üretmelidirler. Halk ise birbirini tanıyarak kardeşlik, ümmetin birlik ve beraberliğini göstermekle, bu ibadet asıl hedefine ulaşmış olur.

Kabe’de kılınan bir rekat namaz, on bin, yüz bin belki milyonlarca sevabı kazandırmaktadır. O ibadetin ecrini an ak Allah takdir eder. Hac ibadeti bu arz ettiklerimle sınırlı değil ve daha birçok hikmetleri mebnidir.

Hac ibadetinden sonra en görkemli ve sevabı çok olan Cuma namazlarıdır. Bir şehrin veya mahallenin Müslümanları bir araya gelerek o şehrin problemleri için çareler üretilmeli ve adeta daraltılmış bir Hac ibadeti ve bir misali gibidir. Cuma namazında kılınan bir rekât namazın yüz, belki binlerce sevabını Allah bizlere verebilir.

Vakit namazlarını camide kılmanın fazileti ise bir rekâtın 27 sevaba dönüşür Tabii Rabbimiz isterse bunu çoğaltabilir. Camilerde kılınan namazda daha küçük bir hac gibi ve aynı zamanda mahalli bir kongredir. Cami cemaati gelmeyenlere araştırıp sormalı, istişare edilmeli problemlerin çözümü için çalışma yapılmalıdır.

Yılda iki defa kılınan bayram namazlarının da fazileti ve sevabı elbette çoktur.

Evde tek başımıza kıldığımız namazların sevabı ise daha azdır.

Hz. Peygamber döneminde yatılı bir okul gibi ilim tahsil eden Ehli Suffe Camide yatıp kalkar ve bizzat Hz. Peygamberin dizinin dibinde oturup ilim tahsil ederlerdi. Bunların fazileti çok olmakla birlikte aşere-i mübeşereden (dünyada iken cennetle müjdelenen)hiçbir isim yoktur.

Hayatı içtimaiye içinde olup ticaret, sanat ve diğer alanlarda çalışma yapanlardan aşere-i mübeşerenin isimleri zikredilmiştir. Çünkü hayatın içinde olup istikametle yaşamak ve İslam’a hizmet etmek elbette daha zor ve daha kıymetlidir. Onun içindir ki İslam dini toplumsal ibadetleri ön plana çıkarmıştır.

Gerek Hac da ve gerekse camilerde bu ibadetleri manasına uygun olarak yaptığımız gün bu asırda en büyük bir farz olan ittihadı İslam gerçekleşmiş ve aynı zamanda toplumların idaresi de bu prensiplerle bağlıdır.