Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2436.79
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 May 2021

Kudüs Davası ve 'göbekteki' görünmez hainler

Hz. Davut’un mihrabı, Hz. Süleyman’ın mescididir, Kudüs.

Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed’in (sav) miraç basamağıdır, Kudüs…

Kur’an’da kutsanmış Kudüs…

Hz. Bilâl’in okuduğu ezanla hakikate uyanan kutlu şehirdir: Kudüs.

Kâbe putlarla doluydu.

Her güne bir putun icat edildiği, evlerin de putlarla doldurulduğu zamanlardı..

İlk Kıble, Kudüs…

Kudüs’ü, Mekke’nin fethinden sekiz yıl sonra 638’de Hz. Ömer fethetti.

Dört yüz altmış yıl sonra ise 15 Temmuz 1099’da FETÖ’nün atası Haşaşîlerin de ihanetiyle Kudüs, Haçlıların eline düştü.

Seksen sekiz yıl Haçlı işgalinde kaldıktan sonra 2 Ekim 1187’de Selahattin Eyyubi, Kudüs’ü esaretten kurtardı.

Yavuz Sultan Selim ise 1517’de Kudüs’ü ve bölgenin tamamını Osmanlı güvencesine aldı.

Dört yüz sene barış ve huzur içinde yaşayan bölge, Şerif Hüseyinlerin ihanetiyle 1917’de Osmanlı, bu topraklardan çekildi.

Bölge, İngiliz işgaliyle kanlı bir kaosun içine itildi.

Önce 27 Nisan 1909’da Osmanlı’yı ele geçirdiler.

Felaket böyle başladı…

Sahte kahramanların ihanette yarıştığı yıllar…

1948’de BM kararıyla kurulan ilk ve son devlet: İsrail’dir.

İlan edilir edilmez, dakikalar içinde tanıyan ilk devlet ABD, on saat içinde tanıyan ikinci devlet de ‘Tek Parti’nin Millî Şef Türkiye’sidir.

14 Mayıs 1950’de Türkiye’de hükümet değişince panik de başladı. Darbe şartlarının oluşması için faaliyetler hızlandı. 27 Mayıs 1960’ta amaçlarına ulaştılar.

Kudüs (Filistin) işgal edilirken Türkiye’de ve bölgede darbelerin ve terörün yaygınlaşması tesadüf mü?

‘Görünür olmayan ama ihanetin tam göbeğindeki’ hainleri besleyip büyüttüler.

Öyle zamanlar kolluyorlar ki hem teröristle işbirliği yapıyor, teröristin geberiğine katılıyor hem de şehit cenazelerine katılıyorlar.

Bir yanda teröriste “şeref madalyası” takıyor diğer yanda Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan aileleri ziyarete gidiyorlar,

Bir yanda Filistin için ağlıyor diğer yanda İsrail’e tapıyor…

Görünürler ve ihanetin tam göbeğindeler.

Siyonist taktik…

15 yıl önce: 25 Ocak 2006’da Filistin’de parlamento seçimleri yapıldı.

Hamas oyların yüzde altmış üçünü aldı.

Ancak 1996’da da Erbakan’la (Refah Partisi) hiçbir partinin koalisyon kurmamasını emreden İsrail ve yandaşları, Hamas’ın da iktidar olmasına müsaade etmediler.

Hamas’ın birleştirici çalışmalarına sırt çevirdiler, bir yıllık iktidar sürecinde ağır bir ambargo uyguladılar.

Filistin’e yardımları, Siyonistler, kurdukları komisyon aracılığıyla ulaştırmak isteyerek Hamas hükümetini saf dışı bıraktılar.

Filistin’de maaşlar ödenemez duruma getirildi.

Hamas hükümeti yıkıldı.

İç çatışmalar başladı.

Yüzlerce kişi öldürüldü.

Filistin bölündü. Gazze ve diğerleri…

Aralık 2021’de yapılması planlanan seçimler, “İsrail, Doğu Kudüs’te oy kullanılmasına müsaade etmeyeceği” gerekçesiyle iptal edildi.

25 Ocak 2006’da Filistin’de seçim sonuçlarını hazmedemeyenler, Türkiye’de de 17 Mayıs 2006’da Danıştay’a saldırıp rejim krizi çıkarmak için ‘görünür olmayanları’ devreye sokmuşlardı.

2007’de Cumhurbaşkanını seçtirmediler, seçilenin de hiçbir davetine icabet etmediler.

Mart 2008’de Türkiye’de iktidar partisini kapatma girişiminden sonra 28 Aralık’ta Gazze’ye bomba yağdırdılar, binlerce Filistinliyi şehit ettiler.

30 Ocak 2009’da yedikleri “van minıt”ın intikamını almak için ‘göbekteki görünmezlerini’ milletin üzerine salmaktalar…

Şimdi Mayıs 2010’da kaset kumpasıyla atadıkları görünür’ etrafında ‘ittifakı’ genişletme çabasındalar.

Filistin’e huzur ancak Filistin’in, İslam dünyasının birlik olmasıyla ve Filistin ordusunun kurulmasıyla gelebilir.

Filistin, kendini savunabilecek duruma getirilmedikçe İsrail, zapt edilemez.

İslam İşbirliği Teşkilatı, İsrail İşbirliği Teşkilatı sanki…

Mahmut Abbas’ın El Fetih’i niçin İsrail’e misillemede bulunmuyor?..