Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2439.62
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Şubat 2023

Millet nöbette

25 yıl önce…

9 Şubat 1998…

FETÖ- Papa buluşması…

6-9 Şubat 2008 başörtüsünün serbestliğini düzenleyen anayasa değişikliğinin 411 oyla kabul edilmesi…

7 Şubat 2012 MİT Başkanı’nı ( o günlerde müsteşarlıktı) rehin alma girişimi…

Yaklaşık bir buçuk yıl önce;

16 Ekim 2021…

Bürokratlar tehdit edildi.

2 gün sonra…

19 Ekim 2021…

10 büyükelçi Türkiye Cumhuriyetine adeta muhtıra verdi

Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istemişlerdi. Türkiye Cumhuriyeti de bu büyükelçileri “istenmeyen adamlar” ilan edince bu zevat, çark etmek mecburiyetinde kalmıştı.

Şimdi de konsolosluklarını kapatarak Türkiye’de can güvenliğinin olmadığı algısı peşindeler.

Alarm durumu...

Terör saldırılarını devletin üzerine atmaya çalışan malum güruh işaret bekliyor.

Henri Barkeyler hareketlendiler…

9 Şubat 1998…

16 Ocak1998’de…

Refah Partisinin kapatılmasından 23 gün sonra…

Türkiye üzerinde operasyon yapıldığı günler…

Ertuğrul Özkök, 7 Şubat 1998 tarihli “Fethullah Gülen- Papa buluşması” başlıklı yazısında FETÖ- Papa buluşmasını şöyle anlatıyor:

…Gülen'in, Devlet Başkanı sıfatı taşıyan Papa ile görüşmesi herhalde ilginç geçecek.

…Bu görüşme, Fethullah Gülen'in uluslararası planda bir isim olmaya başladığını gösteriyor.

TÜSİAD'ın yayınladığı Görüş Dergisi'nin son sayısında, ‘‘İslam, Demokrasi ve Türkiye’’ başlıklı çok ilginç bir makale var. Makalede Fethullah Gülen'le ilgili şöyle bir tahlil yapılıyor:

‘‘Fethullah Hoca olayı, devletin resmi modernleştirme programı ile toplumun geleneksel değerlerini yeniden canlandırma işlevi görmüştür. Veya yaşama ihtiyacı veya arzusu arasında sıkışmış gibi görünen belli bir halk kitlesi için en barışçı ve uzlaştırıcı bir uyum ve entegrasyon projesi olarak görünmektedir. Bir yandan modernliğin getirdiği değerleri yok saymak istemeyen, ancak öbür yandan binlerce yıllık bir gelenek ve duyarlığın ürünlerine sırt çevirmek istemeyen bu kitle için Fethullah Hoca'nın temsil ettiği tez veya daha doğrusu sentez, en işe yarar proje olarak görünmektedir.’’

Fethullah Gülen olayının önümüzdeki dönem daha yaygın biçimde tartışılacağını gösteriyor.”

15 Temmuz gecesinde bu mel’un yapı, milleti kurşunladı, bombaladı.

Dönemin, Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar, o geceyi anlatıyor:

Odamda çalışmakta iken zorla alıkonuldum. İçeriye girenlerden birisi ayağa kalktığım esnada beni iterek sandalyeye oturmamı sağladı ve o sırada arkadan bir başkası elinde el havlusu tarzında bir şeyle hem ağzımı hem burnumu kapatarak nefes almamı engelledi. Bu esnada kolunu boğazıma doladı ve sıktı, muhtemelen boğazımdaki yara bu esnada oluştu. Ellerimle burnumu açmaya çalışırken bir başkası ise plastik kelepçeyi bileklerime taktı.”

“Genç Osman’ı lif lif yolan o güruh”un artıkları bu alçaklığa “tiyatro” diyor.

Menderes ve arkadaşlarını asanlar. darbeyi, cinayeti “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” ilan ettiler.

Öyle bir özgürlük ki ağlamak yasak…

5 Mart 1962'de kabul edilen 38 Sayılı Kanun:

27 Mayıs 1960 devrimini zedeleyebilecek şekilde: Bu devrimin neticesi olarak Yüksek Adalet Divanınca veya sair kaza mercilerince verilmiş ve kesinleşmiş olan karar ve hükümleri, söz yazı, haber, havadis, resim, karikatür veya sair vasıta ve suretlerle kötüleyenler veya üstü kapalı da olsa matufiyeti belli olacak şekilde kötülemeye çalışanlar veya mahkûm edilenlerin mahkûmiyetlerine esas teşkil eden fiillerini yahut şahıslarını övenler veya neticelenmiş hazırlık, ilk, son tahkikat veya infaz safhalarıyla ilgili resim, hatırat, röportaj yapanlar veya beyanat verenler hakkında bu kanunda belirtilen 5 madde gereğince Anayasa Mahkemesi'nde dava açılır.”

Söz kimin?..

Adalet nerde?

7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarını rehin almak isteyenler, şimdi de görevden almak istiyorlar.

Başörtüsüne özgürlük için anayasa teklifi Meclis gündeminde.

Yasakçılar kaçak…