Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Eylül 2021

Müsilajdan daha tehlikeli

Marmara denizinden sonra kuzey Ege’de de görüldüğünde ciddi bir sorun olduğu anlaşılan müsilaj devletimizin zamanında müdahalesi ile daha fazla sorun olmaktan çıktı ve şimdilik tatil beldelerinde vatandaş denize rahatlıkla girebiliyor.

Bir haftadır Edremit-Güre’de vatandaşla iç içe hem tatil yapıyor hem de ülke ve dünya gündemini yakından ilgilendiren meselelerle ilgili görüş alışverişinde bulunuyorum. Bulunduğum bölgede günün belli saatlerinde ve özellikle geceleri arada bir etrafa yayılan kesif kokularla ilgili vatandaşlar arasında yayılan dedikoduları işitince doğal olarak kulak kabarttım ve işin aslını astarını araştırdığımda şu kanaate vardım.

Denize akan birkaç dereden bu kokuların yayıldığına kanaat getirerek özellikle gecenin geç saatlerinde oralarda bulundum.

Vardığım kanaat şu.

Bazı işletmeler atıklarını arıtmadan gecenin geç saatlerinde denize bırakıyorlar. Bu saatlerde denetim menetim hak getire. Vicdan kiralık olunca bu şekilde deniz kirlense de bedavadan atık işini hallediyorlar.

Bu bir kanaat.

Yanlış olabilir.

Özellikle çevre bakanlığımızın ilgili birimlerini gece gündüz göreve davet ederek hem vatandaşlık görevimi yerine getiriyor, hem de vatandaşlarımız arasında giderek yaygınlaşan dedikoduların gerçekliği ile ilgili kaygılarım gidecek.

Mesai saatleri içerisinde yapılan denetlemeler yanıltıcı olabilir. Gece yarısı anlık denetimler sonuç verebilir.

*

Gençlere Anlatalım

Son 20 yılda ülkemizin nereden nereye geldiğini özellikle gençlerimize iyi anlatmalıyız.

Eski Türkiye dediğimiz ve bizim neslin bizzat yaşadığı yakın tarihin gerçeklerinden dersler almaz ve ipin ucunu tutan puştların dediklerine inanarak hareket edersek, bedelini belki bizler yine öderiz ancak evlatlarımız ödeyemez.

Onları el bebek gül bebek yetiştirdik.

Susuzluğa, açlığa, yokluğa kargaşa kaos ve anarşi, yağ, benzin, tüp kuyruklarına gençlerin alışması zor.

Etrafımız ateş çemberi, ülkemiz bu çemberin içerisinde.

Birlik ve bütünlüğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bindiğimiz dalı kestiğimizi düştükten sonra anlamanın başkalarına faydası olsa da kendimize olmaz.

17 Ağustos Marmara depreminde devlet günler içerisinde enkaza ulaşmıştı. Çok şükür bugün devletimiz ülkemizin dört bir yanında çıkarılan yangınları kısa sürede söndürdü. Doğal afetlerle yerle bir olan beldelerimizde gece gündüz çalışarak vatandaşına ben buradayım dedi.

Havuz medyasına değil gördüklerime ve yaşadıklarıma objektif olarak baktığımda aklımla ve kendi gözlerimle görüp sezinlediklerimi yazmaya gayret ediyorum.

Oturduğu makam koltuğunu yüceltenlere saygı duyarken, makam koltuğu ile yüceldiğini zanneden cücelere hep acıdım.

Gençlere yol, su, sağlık, çerçöp ve geçmişte yaşadığımız olumsuzluklardan bahsetmenin pek bir karşılığı yok gibime geliyor.

Çünkü dünya çok değişti.

Onların istek ve talepleri bizlerden farklı ve haklı olarak geçmişten bahsedilen olumsuzluklar onları pek ilgilendirmiyor.

Onlar dünya vatandaşı.

Öncelikleri bizim nesilden farklı.

Bu haftalık da bu kadar.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.