Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Eylül 2020

Müslümanın Alâmet-i Fârikası: İHLÂS -4

İhlas, Kuran-ı kerimde çok geniş yer almıştır. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:

“Biz sana kitabı gerçeğin ta kendisi olarak indirdik. O halde sen de ihlasla Allah’a ibadet et!” (Zümer 2)

“De ki: Şüphesiz ben, dini Allah’a has kılarak, ibadet etmekle emrolundum.” (Zümer 11)

“De ki: Ben, dinimde muhlis olarak Allah’a ibadet ederim.” (Zümer 14)

“Halbuki onlara, ihlaslı (şirkten uzak) olarak yalnız Allah’a ibadet etmeleri, namazı hakkıyla ifâ etmeleri, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte sağlam, dosdoğru din budur.” (Beyyine 5)

“Ancak Allah’ın hâlis kulları bu cezanın dışındadır.” (Saffat 40)

“Vay haline o namaz kılanların ki, onlar namazlarının özünden uzaktırlar. Onlar halka gösteriş yaparlar. Hayra da engel olurlar.” (Maun 4-7)

“Ey iman edenler; Allah’a ve âhiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakma ve eziyet etmekle heder etmeyin! O gösteriş yapanın hali; üzerinde toprak bulunan kayanınki gibidir. Şiddetli bir yağmur isabet ettiğinde onu katı bir taş halinde bırakır. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler güruhunu hidayete erdirmez.” (Bekara 264)

“Artık kim, Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa, salih bir amel işlesin. Ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak koşmasın.” (Kehf 110)

(İblis dedi ki: Ya Rabbî!) Senin ihlasa erdirdiklerin müstesna, kullarının tamamını azdıracağım!” (Hicr 39)

İhlas, birçok hadis-i şerife de konu olmuştur. Efendimiz aleyhisselam şöyle buyuruyor:

“O, sizin suret, şekil ve dış görünüşlerinize değil, kalblerinize va kalbî temayüllerinize bakar.” (Müslim, Birr, 33)

“Her zaman amellerinizde ihlası gözetin, zira Allah sadece amelin halis olanını kabul eder.” (Münavi, Feyzul Kadir, I, 217)

“Dini hayatında ihlaslı ol, az amel yeter.” (Münavi, Feyzul Kadir)

Bir defasında Resûlullah, arkadaşlarının yanına geldiğinde, onlara “Sizin hakkınızda beni, Deccal’in şerrinden daha çok endişelendiren bir kaygımı haber vereyim mi” buyurdu. Onlar da, “Buyur Ey Allah’ın Rasulü” dediler. Bunun üzerine Efendimiz aleyhisselam şöyle buyurdu: “Bu gizli şirktir ki, kişinin namaz kılmaya kalktığında kendisini görenler için namazını güzelleştirmesi, allayıp pullamasıdır.” (İbn Mâce, Zühd 21)

“Hardal tanesi kadar riya bulaşmış hiçbir amel kabul edilmeyecektir.” (Müslim, İman 148,149)

“Müminin niyeti, amelinden hayırlıdır.” (Beyhakî, Şuabü’l-iman 6446)

“Ameller, niyetlere göredir.” (Buhârî 1)

(Allahü Teâlâ hadis-i kudside buyurdu ki:) “İhlâs benim sırrımdan bir sırdır. Onu kullarımdan sevdiğimin kalbine emânet olarak bırakırım.”

Selef-i salihîn âlimleri de, ihlas üzerinde çok durmuşlardır. Onlardan birkaçının tespiti şöyledir:

Cüneyd-i Bağdadî: “İhlâs, kul ile Allah arasında bir sırdır. Melek onu bilmez ki sevap yazsın. Şeytan ona muttali olamaz ki ifsad etsin. Heva ve heves onu fark edemez ki kendisine meylettirsin.”

Abdülkerim-i Kuşeyrî: “İhlas, amelin;-‘sâlih’ vasfını kaybettiren- manevî kirlerden temizlenmesi, İbadette sadece Allahü Teâlâ’nın rızasının gözetilmesi, birilerine yaranma ve insanların övgüsünü kazanma gibi şeylerin düşünülmemesi, kısaca amelin riyadan arındırılmasıdır.”

Abdullah-i Ensarî: “İhlas, amelin her türlü yabancı şeylerden arındırılması, dupduru eda edilmesidir.”

İmam-ı Gazalî: “İhlâs iki çeşittir: a) Tevhidde ihlâstır ki, Allahü Teâlâ’ya uluhiyyette ortak koşulmaması. b) Niyet ve maksatta ihlas. O da, Allahü Teâlâ’ya riyasız amel edilmesidir.”

Fudayl bin İyad: “Günah olan şeyleri, halk için terk etmek riyadır. Halka gösteriş için amel ve ibadet etmek şirktir. İhlas ise, Allahü Teâlâ’nın; seni bu iki şeyden kurtarmasıdır.”

Seyl bin Abdullah: “İhlas, nefse en ağır gelen şeydir! Çünkü onda nefsin payı yoktur.”

Zünnun-ı Mısrî: “Bütün insanlar ölüdür, âlimler bundan müstesnâdır. Bütün âlimler uykudadır, ilmiyle amel edenler bunun dışındadır. Bilenlerin dışındaki insanlar helâk olur. Bildiklerini yaşayanların dışında bilenler de helâk olur. Bildiklerini ihlâsla yaşayanların dışında, amel sahipleri de helâk olur. İhlaslı olanlar da büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar!..”

(Devamı haftaya…)