Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2427.61
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Mart 2023

Oruç bir kalkandır!

Ramazan, her türlü günahı terk ederek ruhumuzu esaretten kurtardığımız ve böylece huzur bulduğumuz; hâlimizi Rabbimize arz ederek aczimizi itiraf ettiğimiz; riya, kibir ve haset gibi manevî hastalıklardan kurtulmaya çalıştığımız bir şifa ayıdır. Ramazan, hayır ve hasenatımızla, fakir, yoksul, kimsesiz, garip ve muhtaçların dertlerine derman olarak; cimrilik ve bencillik hastalığımızı tedaviye yöneldiğimiz bir merhamet ayıdır. Ramazan; hidayet rehberimiz Kuran-ı kerimi daha çok okumaya ve tefekkür edip yaşamaya çağrıdır.

Ramazan, sahuruyla, iftarıyla yuvalarımızda huzur ve berekettir. Beş vakit namazın yanında kıldığımız teravihlerle bedenimize sıhhat, ruhumuza sükûnettir. Zekât, fitre ve sadakalarımızla; yakınlarımız, komşularımız ve bütün kardeşlerimizle aramızda bir muhabbet vesilesidir. Ramazan; Kuran, sabır, şükür, tövbe ve tefekkür ayıdır. Ramazan, bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini içinde barındıran en şerefli aydır. Ramazan ibadettir, berekettir, mağfirettir, taattir, hayır ve hasenattır...

Ramazan, kötü alışkanlıklara son verme, iyiden ve güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. Bu mübarek ayda, hayırlı işlerde yarışır, iyiliğe yatırım yapar, kötü sözden ve kötü işten uzak dururuz. Bu ayda; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı gönülden hissederiz. Böylece aramızdaki sevgi ve saygı bağları güçlenir. Ramazan, bireysel anlamda arınma ve yenilenme bilincimizi, sosyal boyutta ise, yardımlaşma ve dayanışma duyarlılığımızı gözden geçirdiğimiz bir muhasebe mevsimidir.

Maddi yönümüz kadar mânâ dünyamız için de şifa kaynağı olan Ramazan ayı, hayatı anlam ve amacından uzaklaştıran anlayışlara karşı güçlü bir varoluş bilinci inşa eder. Müminin anlam dünyasını adalet, merhamet, muhabbet, tefekkür, ihsan, ikram, sabır, metanet, şükür ve tevbe gibi ulvî değerlerle donatır. Oruçla birlikte inananların gönül dünyasında kibir, enaniyet, hırs gibi menfi duyguların yerini tevazu, samimiyet ve kanaat gibi erdemler alır. Ramazan, iyi olmayı ve iyilik yapmayı müminin karakterine nakşeder. Müminin hayır ve hasenatla; mahzun ve mahrum gönüllere yaklaşma çabası, onu Rabbi’ne ve Yaradanı’na yaklaştırır.

Oruç ibadetinin özünden bir parça olan takvâ, her boyutuyla dünyevî ve uhrevî hayatı kuşatan bir hak bilinci ve bu bilincin davranışa dönüşmüş hâlidir. Zira dünyada kâmil insan olmanın ve erdemli bir toplum inşa etmenin, âhirette ise cehennemden kurtulmanın ve ebedî huzura ulaşmanın ön şartı bu bilinci canlı tutmaktır…

Evet Ramazan orucunun hikmetlerinden biri de her türlü kötülükten ve günahtan uzak durmaktır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Oruç bir kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu günde kötü söz söylemesin, kavga etmesin. Ona birisi sataşır veya söverse, ‘Ben oruçluyum!’ desin.”


Esasen oruç, sadece midemiz ve yeme içme arzularımız üzerinde bir kontrol sağlamayı değil bütün azalarımıza sahip olmayı öğretir. Efendimiz aleyhisselam; orucu, olumsuzluklardan ve kötülüklerden koruyan bir kalkana benzetir. Bu yönüyle oruç; yalan, gıybet, kötü söz ve kavga gibi fıtratı tahrip eden şeylere karşı insanın istikametini muhafaza eder.

İbadetlerin bize sayısız faydaları vardır; namazlarımız, zekatlarımız, oruçlarımız, dualarımız, mukabelelerimiz, hatimlerimiz ve sadakalarımız manevî olarak bizleri güçlü kılan, kalbimizi arındıran, umudumuzu artıran ve zorlukların üstesinden gelmede bize güç veren nimetlerdir.

Öyleyse gelin; dilimizi, kalbimizi, beynimizi ve bütün hayatımızı Ramazanın getirdiği güzelliklerle buluşturalım. Kuran-ı kerimi okumaya ve O‘nu anlamaya her zamankinden daha fazla vakit ayıralım. Yıpranan gönül ve zihin dünyamızı Kuran-ı kerimin nuruyla tamir edelim. Yalnız midemize değil dilimize, elimize, gözümüze, gönlümüze, hülasa bütün uzuvlarımıza oruç tutturalım. Elimizi, dilimizi, gözümüzü, aklımızı ve kalbimizi bundan böyle günahlardan korumaya söz verelim.

Gelin yorulan ruhlarımızı, Ramazan-ı şerifle teskin edelim. Bunalan gönüllerimize Rabbimizden inşirah dileyelim. Özümüze ve fıtratımıza yönelip kulluk şuurumuzu kuşanalım. Sabır, şefkat, merhamet, kanaat ve şükür bilincimizi artıralım.

Bu mübarek ay; gönül ve zihin dünyamıza şifa olsun; her türlü dert, sıkıntı ve hastalıktan bilhassa yaşadığımız bu kuraklıktan tez kurtulmamıza vesile olsun inşaallah…