Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2418.47
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 May 2022

Sanat ve Aksiyon

Gayesiz hiçbir şeyin menziline ulaşmayacağı şuuruyla, aksiyonu gerçekleştirecek ideali kuşanmanın zaruretini anlatabilmek, mevcut şartlar içinde en eksik ve hayati meselemizdir düşüncesiyle; Aksiyonun zarafeti Sanat başlığıyla “Aylık-Baran” dergisinde yayınlanmış yazımdan iktibaslarla konuyu tekrar ele almak istedim bu hafta.

“Menzili olmayan oluş, başıboş sıkılmış bir kurşun gibi bir hedefi vurur ama istenilen hedefi değil. İnsanın yaşamı, doğumundan ölümüne başlı başına bir aksiyon aslında. Ama rahmetli Sezai Karakoç’un “Hayatın kendisi değil gayesi kıymetlidir” sözünden mülhem, hayat aksiyonunu, nispeti ve gayesi kıymetli kılar.

Zamanın, bir değirmen gibi insanı öğütüyor oluşuna dair çok latif sözler zikretmiş eskiler. Zaman öğütür herkesi ve her şeyi. Kalıcılığı sağlayan şey, kendi zamanına ve daha keyfiyete malik ise geniş bir zaman dilimine mührünü vurabilenlerdir. Bu mührü vurabilmek için kullanılan vasıtalardan birisi de, belki de sıralamada ilk beşin içinde olan sanattır.

Sanat bu aksiyonun ahengi ve zarafetini belirleyen bir derinliktir. Ya da şöyle toparlayalım; Sanat, doğumundan ölümüne, başlı başına aksiyon olan insan hayatına, derinlik, zarafet ve ahenk katan, müşahhas tarafları mücerretin yansımaları olan bir şeydir.

Fakat Ruhların bağlanacak bir mihrak noktası ararken uçurumdan yuvarlanır gibi sürüklendiği bir zamanda, sanat bahsi, sadece sanatçı ve sanat eseri olarak ele alınabilecek durumda değil.

İdeal olan, fikrin eşya ve hadiselere nakşedilmesidir. Fikri eşya ve hadiselere nakşetmek, o fikrin çerçevesini çizdiği dünya görüşünü hayatın her alanında yaşanabilir hale getirip hâkim kılmak demektir. Devletin siyasi, sosyal, hukuki, iktisadi ve askeri temellerini fikre nispetle oluşturmaktır. Sosyal yönü ve kalabalıkların yaşam biçimini belirleyici olma özelliğiyle, en çok kültür ve sanat anlayışını fonksiyonel bir halde hayatın içine sirayet ettirebilmek demektir.

Çünkü sanat, içinde bulunduğu ruhi bünyenin tezahürü, var olduğu cemiyetin estetik yüzüdür. Medeniyetin derinliğini oluşturan ana unsurlardan birisi…

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun “en mücerret-ruhi sanat” diye tarif ettiği, umumi ifade olarak da ruhun gıdası olarak nitelendirilen müzik, resim, mimari, edebiyat veya herhangi bir sanat dalı, bu gün hangi seviyede ve ruhları neyle, nasıl doyuruyor?

Ruh, iyi ve güzel olanla gıdalanır. Kötünün nefsi tatmin edici, ilahi olandan uzaklaştırıcı tesirine nisbetle ruh, ancak iyi ve güzel olanla doyar, tatmin olur.

Yani ruhu doyuracak eser yoksa nefsin beslendiği zehir var demektir. Bugün gençliğin ruhunu ulvi ve nezih şeyler mi besliyor yoksa ucube ne idüğü belirsiz şeyler mi?

Maalesef, internet çağında müzik bahsine dair bir isimlendirme yapmak gerekseydi Kakafonik senfonya derdim. Bulamaç haline getirilmiş fikirler, ruha tesir etmeyen hitabeler, sevgiliye dokunmayan şiirler, yönünü bulamayan siyasi çekişmeler, önünü göremeyen aydınlar, eser kabızı sanatçılar, sanal dehalar, sanal yorumcular derken, Babil kulesinde, devamlı konuşan ama birbirini hiç duymayan insanlar yığınına emsal bir durumun adıdır Kakafonik senfonya !

Hiç durmayan bir ses, ama ne kulağa hoş geliyor ne ruha!..

Diğer tarafıyla “herşey zıttıyla kaimdir” ölçüsünce, tezahürlerini az görüyor olsak dahi, nüve halinde, saçılan tohumların yeşerebileceği müthiş bir ruh bünyesini de içinde barındırıyor bu zaman.

Kakafonik senfoniyi susturacak, bir sur sesi duyuluyor adeta derinden derine… Ümitsiz değiliz hamdolsun ama sanat bahsi ve daha ötesi yaşam tarzı kavgasında, inandığımız değerlere uygun faaliyetleri hayatın merkezine nakşedemediğimiz her an, karşı zihniyetin bizi çektiği bataklığa sürüklendiğimizi de görüyoruz.

“Savaşamadığın her an onlara dâhil oluyorsun” diyordu Mütefekkir. Onların dayattığı anlayış ve yaşam tarzına karşı ideali, hayata nakşedecek vasıtaları hem de imkân varken iyi kullanabilmek gerek.

Mevcutta ideale basamak olabilecek şeyleri…

Özlediğimiz bayramlara bir an önce kavuşmak duasıyla, ülkemize, İslam Âlemi ve insanlığa hayırlar getirmesini temenni ederek bayramınızı tebrik ediyorum.