Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Nisan 2023

Selahaddin-i Eyyübi ve Kürtler

Müslümanların, Kürtlerin ve dünyanın en büyük devlet adamlarından biri olan Selahaddin-i Eyyubi, Kudüs’ü fethettiği zaman İslami emirleri tereddütsüz yerine getirdi. İslam ahlakını diğer din mensuplarına gösterdi.

Çünkü İslam dini diğer dinlerin yok edilmesine asla cevaz vermez. Diğer din mensuplarına İslam’ı tebliğ etmek için Müslümanları, ahlakın güzelliklerini göstermekle, hem gönülleri hem de akılları fethetmekle yükümlü kıldı.

Yahudi ve Hristiyanların, hatta diğer din mensuplarının mütecaviz olmamak şartı ile dinlerini yaşamakta serbest olduklarını Rabbimiz Kur'an da bizlere bildiriyordu.

İslam dini savaş hukukunu da önümüze koymuştur. Savaş esnasında kadınlara, çocuklara, ihtiyarlara ve dinlerini yaşayanlara hayat hakkı tanıyordu. Çevreye ve hayvanlara da zarar verilmesine müsaade etmemiştir. Her önüne geleni öldürmeyi yasaklamış, sadece sizinle savaşanlarla, savaşın diye emretmiştir.

Günümüzde güya bu medeni dünyada şehirler bombalanmakta iken ve her kesimden insanlar katledilirken, vahşi batının o mendebur ahlakı asla ve asla savaş hukukunu içermemektedir. Mesela Ortadoğu’da. Amerika ve İngilizler iki milyona yakın silahsız insanı vahşice ve hunharca katletmekten geri kalmadılar. Birçok namuslu kadını kirlettiler. Ve Orta doğunun zenginliklerine el koyarak hırsızlık yaptılar.

Hatta Avrupa'nın göbeğinde Bosna Hersek’te Sırplar tarafından üç yüz bin Müslümanın katledilmesine yardımcı olmuşlardır.

Bunu kısaca arz etmemin sebebi dünya tarihinde iftiharla rehber olarak kabul edeceğimiz Selahaddin-i Eyyubi ile bir kıyas yapmaktır.

Evet, Selahaddin-i Eyyubi Kudüs’ü fethederken, hiç kimsenin hürriyetine dokunmamış, herkesin kendi dinini serbest bir şekilde yaşamasına müsaade etmiştir. Ne Yahudilerin havrasına ne de Hristiyanların kiliselerine ilişmemiştir.

Selahaddin-i Eyyubi şayet bizimle yaşamak istemeyenler varsa rahatlıkla Kudüs’ü terk edebileceğine dair emir çıkarmıştır. İmkânı olan bazıları Kudüs’ten ayrılmıştır. Bir kısmının imkânı olmadığını anlayan Selahaddin-i Eyyubi bunlara devlet desteği vererek Kudüs’ten rahat bir şekilde ayrılmalarına yardımcı olmuştur.

İşin enteresan bir tarafı gidenlerin büyük çoğunluğunun tekrar Kudüs’e geri dönmüş olmalarıdır. Selahaddin-i Eyyubi’nin adaletli olduğunu ve onun himayesinde yaşamak istediklerini bildirmişlerdir.

Selahaddin-i Eyyubi vefat ettiğinde arkasında hiç bir servet bırakmamıştır.

Bilhassa Ey Kürt kardeşlerim! Senin geçmişinde dünya çapında adaletli ve muhteşem örnekler varken, bazılarının dinsiz imansız, ahlaksız ve ne olduğu belirsizlerin peşinden gitmeleri ve sizi de sürüklemek istemeleri hayret vericidir.

Asrımızın allamesi Said Nurs'i (Kürdi) bu asırda Kürtlere muhteşem bir yol haritasını gösterdiği halde bunu adeta yok sayıp, sapkın yollara sapanlar, Kürtlere hem maddi ve hem manevi çok büyük zararlar vermişlerdir.

Hak arama iddiasında olan her türlü hareket inancı, ahlakı ve adaleti esas almasa asla başarılı olamaz. Her türlü kötülüğe talip olanlar çıkmaz sokağa girerler. Toplum bir gün gelir hak ve hakikata dayanmayan hiç bir hareketi asla kabul etmez.

Günümüzde Kürtler için iki yol görünüyor, Ya Selahaddin-i Eyyubilerin yolu, veya dinsiz, imansız ve hiç bir kural tanımadan hareket edenlerin yolu. İkinci yol Kürtlerin mahvolmasına sebep olur. Zaman bunu bir gün mutlaka önümüze koyacaktır.

Emperyalizmle iş tutanlar ve onlara hizmet edenler, asla kendi halklarına hizmet edemezler.

Haydi, kalın sağlıcakla.