Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.61
Gram Altın
2489.10
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Nisan 2022

Şiirlerde Ramazan

Manevi bir iklim olan Ramazan ayı müminler için rahmet ve mağfiret ayı olduğu gibi şairlere de ilham kaynağı olmuş ve bu alanda birçok eser vermişlerdir. Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş olan bu ayın her anı şiirlere hece hece işlenmiştir.

Yunus Emre “Safa geldin izzet ile / Dahi azim nimet ile / Müminlere rahmet ile / Şehr-i Ramazan merhaba” diyerek karşılarken Ramazan ayını, Bahtî mahlaslı I. Ahmet, “On bir aydır gideli biz de çekerdik hicran / Merhaba etdi bizimle yine şehr-i Ramazan.” Dizeleriyle Ramazan ayının bize merhaba dediğini söyler.

Nabi ise orucun Allah’ın kullarına bir lütuf olduğunu ve mükâfatını verecek olanın bizzat Allah Teâlâ olduğunu “Savmdır kullarına lutf-ı Hudâ / Savma bizzat ider Allah cezâ” dizeleriyle anlatır.

Zati ise Ramazan ayının bize Allah Teâlâ’nın misafiri olduğunu şöyle dillendirir. “Gönderdi Hüda çün bize mihman Ramazanı / Hoş tutmağa niyyet edelim biz dahi ânı.”

Ben de orucu şöyle tarif ettim: “Oruç ruhun direği, Rabbani bir terbiye / Dünyaya hâkimiyet,

cennete davetiye.”

Bursalı İsmail Hakkı “Sâye saldı ehl-i iman üstüne / Hamdülillah geldi mah-ı ramazan / Doğdu ol nur

ehl-i irfan üstüne / Hamdülillah geldi mah-ı ramazan” diyerek karşılar Ramazan ayını.

Üftade Hazretleri de şiirinde Ramazan’ı sevgiyle anan ve muhabbetle karşılayanlardandır. “Âşıklara edin

selâm / Oruç ayı geldi yine / Rahmet denizi cûş edip / Âlemlere toldu yine”

Sezai Karakoç Ramazan ayını ve orucu “Oruç, ruhun sesi gelir her yıl / Gümüş topuklarını dokundurur

kalbimize” diye şiire döker.

Ramazan ayının on beşinden sonra elveda şiirleri söylenmeye başlar. Gidişiyle hüzünler dökülür şiirlere.

Niyazi Mısri “Yine firkat narına yandı cihan / Hasreta gitti mübarek Ramazan.” Diyerek, Aziz Mahmud Hüdayi’nin şeyhi Üftade Hazretleri ise, “Ey dostlarım ağlaşalım / Oruç ayı gitti yine / Hasret ile inleşelim / Oruç ayı gitti yine.” Diyerek hüzünlenir bu mübarek ayın gidişine.

İftar Arif Nihat Asya’nın şiirine “İftar topu aksedince İhsâniye'den / Seslendi ezanlarım,

Süleymaniye’den / Altında ve üstünde yanıp bin kandil / Nûr indi civâra Nuûruosmaniye’den” diye yansırken Yahya Kemal Beyatlı iftar saatini ve onu bekleyenleri “İftardan önce gittim Atik-Valde semtine / Kaç def'a geçtiğim bu sokaklar, bugün yine / Sessizdiler. Fakat Ramazan mâneviyyeti / Bir tatlı intizâra çevirmiş sükûneti” şiiriyle anlatır.

Necip Fazıl Kısakürek şiirinde Ramazan hüznü ve nasıl olması gerektiğini “Bu kaçıncı Ramazan, daha kaç tane kaldı? / Renk uçuk, nakış silik, ocak sönük... Ne kaldı? / Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı / ‘Bilinmez’i bilirler, bilseler ağlamayı...” diyerek tarif eder.

Mehmet Âkif Ersoy “Yâ Rab, şu muazzam Ramazân hürmetine / Kaldır aradan vahdete hâil

ne ise / Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan / Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se / Mâdâm ki verdin bize rûh-ı nevîn / Yâ Rab, daha bir nefha-i te'yîd insin.” Diye dua ederken Arif Nihat Asya, “Dua” isimli şiirinde “Yarının yollarında yılları da / Ramazansız bırakma Allahım” diyerek dua eder. Faruk Nafiz Çamlıbel’in duasında “Alnımız secdede bulsun bizi her lahza ezan / Ve hazin ömrümüzün her günü olsun Ramazan / Zikrimiz Arş’-ı geçip fecre kadar yükselsin / Mâveralardan ümîd ettiğimiz ses gelsin” diyedir Ramazan ayı.

Alvarlı Efe Hazretleri gibi “Can bula cânânını / Bayram o bayram ola / Kul bula sultânını / Bayram o

bayram ola” diyebilmek ümidiyle…