Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2430.96
BIST 100
9791.33
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Mart 2015

Sormazsam Şerefsizim!

Zaman gazetesinin 8 Mart 2015 tarihli "Pazar" ekinde "O uçakta sorulamayan sorular?" başlıklı bir haber yayınlandı. Gazetenin 1. sayfasından da atıfta bulunulan haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurtdışına gerçekleştirdiği seyahatlerde yer alan gazetecilerin, sözüm ona soramadığı sorular yer aldı.

Bu haberden hareketle Ekrem Dumanlı'ya hodri meydan diyorum.

Meydan okumaya geçmeden önce, iki konuya değinmek gerekiyor. Birincisi söz konusu haberin fotoğrafında bu fakir de yer aldığı için bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim. İkincisi de muhatabım Pazar ekinin editörü veya haberde imzası bulanan Tuğba Mezararkalı kardeşim değil, mevkidaşım olan Ekrem Dumanlı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu fakirin de yer aldığı Meksika seyahatinde; "Nerdesin Başkan!" diye seslenirken, "benim muhatabım mevkidaşım Başkan Obama" demişti. Buradan hareketle benim de muhatabım Ekrem Dumanlı.

25 SORUYA KARŞILIK 13 SORU

Gelelim meydan okuma faslına; Sayın Ekrem Dumanlı, yayın yönetmeni olduğunuz gazetenizin 8 Mart 2015 tarihli Pazar ekinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seyahatinde yer alan gazetecilerin soramadığı sorular olduğu iddia edilen bir haber yayınlandı. Bu gezilerde yer alan, yine sizin ağzınızla söyleyeyim "yandaş" bir gazeteci olarak diyorum ki; "Siz aşağıdaki soruları Fetullah Gülen'e sorun. Ben de gazetenizde yer alan o 25 soruyu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sorayım. 13 sorudan oluşan aşağıdaki söyleşiyi yayınladığınız günden sonraki ilk seyahatte ben de sizin 25 sorunuzu sormazsam şerefsizim!"

Üstelik siz, 9 gazeteciyle beraber hazırladığınız 25 soru sormuşsunuz. Ben Sayın Gülen'in yoğunluğunu ve sağlık durumunu da düşünerek, fazla vaktini almamak için 12 soru hazırladım. Yine sizin de yoğunluğunuzu hesaba katarak, 12 soruyu sizin ağzınızdan bir soruyu da şahsımın soracağı şekilde yazdım. Yani bir gazeteci olarak size de çok zorlanacağınız bir iş bırakmadım.

SİZE KİM SORMAYIN DEDİ!

Bir diğer sorum da söz konusu haberde yer alan soruları hazırlayan gazeteci arkadaşlarıma. "İçinizden birkaç arkadaşımız, Tayyip Bey'in başbakan olduğu dönemde defalarca o uçakta yer aldınız. Bugün dile getirdiğiniz soruları o gün niye sorma gereği hissetmediniz? Size bu sorulara sormamanız için kim telkinde bulundu?"

BEN SORDUM VE CEVABINI ALDIM!

Kaldı ki sorulamadığı iddia edilen sorulardan bir kaçını bu fakir uçakta Sayın Erdoğan'a yöneltti. Üstelik de size göre en çetin soru olarak gördüğünüz sorulardan biri olan "yalnızlaşma"mevzusunu bizzat Meksika dönüşünde sordum ve Erdoğan da, "Biz halkımızın bizi yalnızlaştırmasından korkarız. Yaptığımız gezilerde gördüğümüz teveccüh ve halkımızın verdiği yüzde 52'lik oy da halkımızın bizi yalnız bırakmasından ziyade bağrına bastığının göstergesidir. Geri kalan yalnızlık söylemi kıskançlıktan öte bir şey değildir" demişti.

KISKANDIĞIM SORU!

İtiraf edeyim, Zaman'da sıralanan 25 soru içerisinden en çok Yeni Asya Gazetesi Ankara Temsilcisi Mehmet Karameslektaşımın sorusunu beğendim. Beğenmekle kalmayıp bu soruyu sormak neden aklıma gelmedi diye de kendime kızdım.Ekrem Bey,Mehmet Kara meslektaşımızın "Söylemlerinizden Fethullah Gülen'e karşı çok şiddetli derecede bir öfke ve kırgınlığınız olduğu anlaşılıyor. Şu anda karşınızda olsa ona nasıl hitap ederdiniz? Barışmayı ve tekrar eski günlere dönmeyi ister miydiniz?" sorusunu hiçbir koşul ve şart koşmaksızın Sayın Erdoğan'a soracağıma yönelik şimdiden söz veriyorum. Hadi bir adım da sen at!

Meydan okumama vereceğin cevabı dört gözle bekliyorum.

FETHULLAH GÜLEN'E SORULMASI GEREKEN SORULAR!

1:Sayın Fethullan Gülen, Mavi Marmara Gemisi'ne "otoriteden izin alınmalıydı" diyerek karşı çıktınız? İsrail'i otorite kabul edip, Türkiye Cumhuriyeti'ni otorite olarak kabul etmediğiniz için mi seçilmiş Cumhurbaşkanı ve Başbakana karşı isyan bayrağı açtınız?

2: Seçilmiş milletvekili Merve Kavakçı'yı Meclis'ten dışarı attıran Bülent Ecevit'e şefaatçi olacağınızı söylemiştiniz. Bunun ötesindeÇevik Bir, Kenan Evren hatta Emin Çölaşan'a bile methiyeler dizen o naif diliniz, Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu'na gelince niye hakaret ve bedduaları birbiri ardına sıralıyor?

3: 28 Şubat komutanlarına, "MGK bir içtihatta bulunmuştur, doğru ise bir ecir, yanlışsa iki ecir vardır" diyerek adeta destek verdiniz. Rahmetli Erbakan'a "beceremedin çek git" dediniz. Tayyip Erdoğan'a ise "uzun adam" diyorsunuz. Çevik Bir ve ekibine gözünüze kestiremediğiniz için mi bu denli sert sözler sarf etmediniz?

4: Siz ve arkadaşlarınız, 17/25 Aralık Operasyonu'nu gerçekleştiren savcı ve polisler için "bizimle ne ilgisi var" dediniz. Daha sonra bu polis ve savcılara yönelik operasyonlara ise adeta ateş püskürdünüz. Bu savcıların sizinle bir ilgisi yoksa bu isimleri neden bu kadar savundunuz. Yoksa "bizimle bir alakaları yok" sözleri tamamen yalan mıydı?

5: Siz ki sohbetlerinizde döktüğünüz gözyaşları ile biliniyorsunuz. Tahşiye operasyonu başta olmak üzere sizi seven polis ve savcılar tarafından haksız yere cezaevinde yatan "Müslümanlar" için hiç gözyaşı döktünüz mü?

6:28 Şubat sürecinde İHL ve Kur'an Kursları kapatılırken ses çıkarmadınız ve Türkiye'yi terk ettiniz. Dershanelerin kapatılması gündeme geldiğinde ise adeta isyan bayrağı açtınız. Dersanelerin Kur'an Kurslarından daha önemli olduğu Kur'an-ı Kerim'in hangi ayetinde veya Hadisi Şerif'de yer alıyor?

7:Onlarca Müslümana "evlerine ateş düşsün" diyerek beddua ettiğiniz için hiç pişmanlık yaşadınız mı?

8:Size gönül verenlerin yayınladığı gazeteler, Halk Bankası eski Genel Müdürü'nün evinde bulunan ayakkabı kutularındaki paraların kaynağını sordu. Buradan hareketle siz de himmet toplantılarında toplanılan paralara yönelik makbuzları kamuoyuyla paylaşmayı düşünür müsünüz?

9: TÜRGEV'e karşı olmanızın arka planında bu kuruma bağlı yurtların sayısının artmasıyla "cemaatinize" bağlı yurtların eskisi kadar önemli olmayacağını düşündüğünüz için mi karşı çıktınız?

10: Türkiye'de ve dünyanın dört bir tarafında sizin gibi onlarca "cemaat imamı" var. Bu istihbarat raporları ve +18 kasetlerle yolsuzluk dosyaları niye diğer cemaat liderlerine değil de size geliyor?

11: Hadi hepsini bir tarafa bırakalım. Hani o meşhur beddua sohbetiniz var ya buna benzer bir sohbeti ve beddua metnini; Filistin'de, Irak'ta, Mısır'da, Suriye'de, Somali'de ve dünyanın dört bir tarafında çoluk çocuk demeden mazlumları katleden zalimlere yönelik de irad etmek ister misiniz?

12: Dünyada en çok sevdiğiniz ve kendinize yakın hissettiğiniz ülke aşağıdakilerden hangisi?

a: Amerika Birleşik Devletlerib: Türkiyec: İsrail

13:Ve en önemli soru! Bu soruyu Ekrem Dumanlı için değil kendim soruyor gibi yazacağım müsadenizle. Sayın Gülen; ben İHL mezunuyum bize okulda bir insanın milyonda bir hücresi bile zahiren Müslümansa ona kafir veya müşrik diyemezsiniz diye öğretildi. Namaz kıldığına yani Müslüman olduğuna şahit olduğum Recep Tayyip Erdoğan'a size yakın arkadaşlar, "Yezit", "Firavun", ve "Sufyan" benzetmesi yaptılar. Bir Müslümana kafir demek hangi kitapta yazıyor?

İŞTE O SORULAR VE SORULARI YÖNELTEN GAZETECİLER!

Ekrem Bey, Sayın Gülen'e soracağınız soruları hazırlamanın ötesinde size bir kıyak daha yapayım. Gazetenizde yer alan soruları Milat'ta da yayınlıyoruz. Çünkü benim tanıdığım (Ki Tayyip Bey'i iyi tanıdığımı düşünüyorum) Türkiye'nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan, aşağıdaki soruları zor bulmaz ve hepsine içtenlikle cevap verir.

Yeni Asya Gazetesi Ankara Temsilcisi Mehmet Kara:

1- Basın mensuplarına yönelik baskılar için ne söylersiniz?

2- Darbeyi deşifre etmek suç mu? Darbe planları hazırlıkları kumpassa, o belgeleri haber yapanların yargılanması normal mi?

3- Merkez Bankası'nın faiz politikalarını her fırsatta eleştiriyorsunuz. Her eleştirdiğinizde de dolar fırlıyor. Bu artıştan birileri zarar ederken, birileri yüklü miktarda kar ediyor. Kar elde edenler biliniyor mu?

4-Söylemlerinizden Fethullah Gülen'e karşı çok şiddetli derecede bir öfke ve kırgınlığınız olduğu anlaşılıyor. Şu anda karşınızda olsa ona nasıl hitap ederdiniz? Barışmayı ve tekrar eski günlere dönmeyi ister miydiniz?

Taraf Gazetesi Ankara Temsilcisi Hüseyin Özay:

5-Sayın Cumhurbaşkanı, şiir okuduğunuz için hapis yatan siyasetçi olarak, attıkları bir tweet yüzünden okulundan öğrencilerin alınmasını, tutuklanmasını, yargılanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

6-Size son dönemde yöneltilen eleştirilerin başında yaptırdığınız 'Saray' geliyor. Hiç 'sarayı yaptırmasaydım' dediğiniz oldu mu?

7-Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'yı atamak için yoğun çaba sarf ettiniz. Bugün ise en ağır eleştirileri yöneltiyorsunuz. Erdem Başçı mı değişti, sizin ekonomik politikalarınız mı?

Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan:

8-Abdullah Öcalan ile yüz yüze veya telefonla direkt bir görüşmeniz oldu mu?

9-MİT Müsteşarı'nın istifasını neden kabul ettiniz? Buna neden zorunlu kaldınız? Bunun arkasındaki gerçek sebepler nedir?

10-Sizce PKK mı daha tehlikeli, gazeteciler mi?

Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz:

11-Uçakta olmayı neye borçluyuz?

12-İkinci sorumu, Sayın Cumhurbaşkanı'na değil, her seyahatte kendisiyle birlikte uçma imkanı bulan gazeteci arkadaşlara yöneltirdim: Bu uçakta olmayı neye borçlusunuz?

Samanyolu Televizyonu (STV) Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu:

13-Siz her ne kadar darbe deseniz de anketler toplumun büyük bir kesiminin yolsuzluklara inandığını gösteriyor. Hatta Başbakan Davutoğlu'nun başdanışmanı Etyen Mahçupyan da 'AK Partililer yolsuzluklara inanıyor ve bundan rahatsızlar.' dedi. Toplumun siz ve partiniz hakkında yolsuzluk yapıldığını düşünmesi sizi rahatsız etmiyor mu?

14-Havuz medyası olarak bilinen iktidara yakın medyada bugüne kadar 'paralel yapı' diye yapılan haberlerle ilgili yargının önüne ciddi hiçbir belge ve delil konulamamasının, sürekli bahsettiğiniz paralel söyleminin inandırıcılığını kaybettirdiğini düşünüyor musunuz?

15-Bir TV dizisinden silahlı terör örgütü çıkarılarak tutuklanan gazeteci Hidayet Karaca'ya, soruşturma ve mahkeme sırasında silahlı örgüt ile ilgili tek bir soru sorulmadığını ve bir delil gösterilemediği biliyor musunuz?

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül:

16-İlk sorum şu olurdu: İstediğim soruyu sormakta özgür müyüm? Elbette ben istediğim soruyu sormakta özgür olduğumu biliyorum, bunun için haber kaynağından vize almam gerekmez ama yine de uçağa alınanlar, alınmayanlar ayrımı bakımından uçağın sahibinin bu konudaki görüşünü öğrenmek isterdim.

17-12 yıldır oylarınızı sürekli artırarak üst üste seçimler kazanmış bir lidersiniz. Bu kadar büyük desteğe rağmen kendinizi yalnız hissediyor musunuz?

Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros:

18-Açıktan eski partinize oy istiyor, muhalefet partilerine yükleniyorsunuz. Neden tarafsız bir cumhurbaşkanı olmuyorsunuz?

19-17-25 Aralık dosyalarında montaj-dublaj dediğiniz ses kayıtları, dava delilleriyle ilgili olarak takipsizlik veren savcılar bile bunları söylemedi. Hatta o ses kayıtlarında ismi geçen kişiler açılan davalarda savunma yaptılar (bkz. işadamı Mehmet Cengiz). 16 ay oldu, aksi ispatlanamadığı halde neden bu yönde propaganda yapıyorsunuz?

20-Fethullah Gülen grubuyla ilgili bir açıklamanızda, 'Bizler bunları 28 Şubat'taki ihanetlerinden tanırız.' diye konuştunuz, 'O ihaneti, o işbirlikçi tavrı bu millet unutmadı.' dediniz. Yani siz, bu gruba o zamandan beri kin besliyormuşsunuz. Bunu neden şimdi, 18 sene sonra söylüyorsunuz? Madem 28 Şubat'ta millete ihanet etmişlerdi, neden 2012'de Fethullah Gülen için, 'Bitsin bu gurbet, bitsin bu hasret.' çağrısı yaptınız?

Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal:

21-Politik tarafsızlığınız eleştiri konusu. Siyasi liderleri Saray'da ne zaman ağırlayacaksınız?

22-Karşı çıkmanıza rağmen istifa eden Hakan Fidan'ın milletvekili adaylığına sıcak bakmadığınız değerlendirmelerine ne diyorsunuz?

23- Saray'da yalnızlaştığınız yorumları yapılıyor. Partinin başına tekrar dönmeyi düşünür müsünüz?

Bugün Gazetesi Ankara Haber Müdürü İrfan Galip Dumlu:

24-Sayın Cumhurbaşkanım, birçok ülke ziyaret ettiniz. Buralardaki mevkidaşlarınızdan Türk okullarını kapatmalarını istediniz. Türk büyükelçilerine de bulundukları ülkelerde bu isteğinizi devlet yetkililerine iletmeleri talimatını verdiniz. Ancak aradan geçen bir yıllık süre içinde isteğinizin, sizin beklentinizin çok altında karşılandığını gördük. Yabancı devletlerin, Türk okulları konusunda sizinle aynı fikirde olmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

25-Birbirinden çok farklı ve geniş toplumsal grupların itiraz ettiği, Meclis'te görüşmeleri süren iç güvenlik paketine açık şekilde sahip çıkıyorsunuz. Özgürlükler ve demokrasiyi diktatörlükle yönetilen ülkeler seviyesine indiren bu düzenleme sizin için neden bu kadar önemli?