Toplu konut sitelerindeki toplumsal huzuru bozan hukuki modelin revizyonu
Kainatta her şey varlıkların daireler
şeklinde fevkalade bir düzenle iç içe geçmiş işleyiş ve etkileşimi ile
yürümektedir. Bu düzen, elementlerin atomlarının yörüngelerinden, güneş
sistemindeki yörüngelere kadar her yerde iç içe geçmiş daireler şeklinde
işlemektedir. Bu yörüngelerin dengeli şekilde bir mizan, nizam, intizam ile
yerleştirilmiş ve işletilmekte olması mükemmel bir sistemin birlikte ve birbiri
ile ilişkili şekilde yürümesini sağlamaktadır. Sosyal yapıda da yörüngelerin
dairelerini doğru şekilde belirleyip birbirleri ile ilişkilerinin doğru şekilde
işletilmesi halinde fıtrata uygun bir model yapılmış olmaktadır.
Toplumu iç içe daireler şeklinde
yörüngelere ayırdığımızda da birey, aile ve yaşadığı apartman veya siteden
başlayarak kainata kadar giden birbiri içinde ve birbiri ile ilişkili
dairelerden oluşan bir ilişkiler ağı olduğunu görürüz (evrensel ilişkiler ağı
bütünü). Sorun şu ki, birey, aile ve konut yaşamında genetik sorunlar ile örülü
bir modelleme topluma hâkim kılındığı için, toplumsal genetik bozulmaktadır.
Birey, maddî ve manevî bir varlık
bütünü olarak algılanmaz olmuştur. Aile temelinden çökertilmiş toplumsal
yapının çekirdeği bozulmuştur. Konut (apartman ve site) işleyişi de toplumsal
yapıyı ve huzuru bozucu şekilde yanlış yapılandırılmıştır.
Avukat olarak uygulamada da sıklıkla gördüğümüz sorunların bazılarına
aşağıda işaret edilerek bir işleyiş modellemesi önerilmiştir.
Tüketiciler
açısından Toplu konut sitelerinde yaşanan sorunların temelinde ne yatıyor? Müteahhitlerin yeterli açıklıkta ve dürüstlükte iş
yapmamaları. Tüketicilerin konut alırken nelere dikkat edeceklerini
bilmemeleri. Bakanlığın serbest piyasa ekonomisini denetimsiz
şekilde uygulaması gibi temel sorunlar yatmaktadır.
Konutun
satışı aşamasındaki sorunlar ve çözümleri nelerdir?
Konutların mimari proje ve vaziyet planına uygun olup
olmadığının denetimi çok sıkı yapılmalıdır. Tanıtım dokümanlarının, mimari
proje ve vaziyet planı ile uyumlu olup olmadığı denetlenmelidir. Buna
ilave olarak, Yönetim Planının, tanıtım dokümanı, mimari proje ve vaziyet planı ile
uyumlu olup olmadığı kamu tarafından denetlenmelidir. 1 kişinin kurduğu
şirket ve 7 kurduğu derneğin ana sözleşmesi kamunun denetimine tabi iken,
binlerce ailenin yaşadığı sitelerin yönetim planlarının kamu denetimine tabi
olmaması, suiistimalleri ve toplumsal sorunları beraberinde getirmekte, kamu
düzenini bozmaktadır. Kısacası, tüketiciler göz göre göre
dolandırılmaktadır, sistem de buna izin vermektedir. Bu yanlıştan
acilen dönülmesi elzemdir. Yönetim planları ve tanıtım dokümanları
Bakanlık denetiminde ve onaylı şekilde hazırlanmadan konut satışı
yasaklanmalıdır. Nasıl olacağı meçhul olan bir taşınmazın satışına izin
verilmemelidir. Taşeron sözleşmeleri de dâhil, sözleşmeler bu kapsamda denetime tabi tutulmalı, bir teknik
danışmanlık şirketi ile denetim için çalışılması zorunlu tutulmalıdır. Linsanslı
teknik danışmanlık şirketleri modeli getirilmelidir.
Satış
dokümanları ve fiili teslim farkı açısından durum nedir?
Pek çok projede mimari proje, vaziyet planı ve vaad
edilen ile fiilen teslim edilen arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Site
yönetimleri zamanında site sakinlerine devredilmemektedir. Bu yolla da kusurlu
ve eksik ifalar kat maliklerine ödettirilmektedir.
Kat
Mülkiyeti Kanunu (KMK) yeterli midir?
KMK’da binlerce, hatta onbinlerce kişinin yaşadığı
sitelerin yeterli düzenlemesi bulunmadığı gibi kamu denetimi hiç yoktur. Çok
eski bir kanundur, modern ihtiyaçlara göre uyarlanmalıdır. Site yönetimleri ve
yükleniciler ve proje geliştiriciler ile ilgili cezai hükümler getirilmelidir.
Hem tüzel kişiler hem de bunların organlarının müşterek ve müteselsil şahsi
sorumluluğu esasına geçilmelidir. TCK’nın mevcut ceza sistemi adliyelerde yeterince
işletilememektedir, bu konudaki suiistimaller için özel cezalar getirilmelidir.
Sıkı bir denetim modeli kurulmalıdır. Hali hazırda var olan hatalı iş ve
işlemlerin de revize edilmesine ilişkin bir geçici madde yapılmalıdır.
Proje ve
vaziyet planının etkisi nedir, bu konuda yaşanan sorunlar nelerdir?
Proje ve vaziyet planını kamu otoritesi tarafından
kontrol edilmekte ve doğru yapılmasının sağlanmasına çalışılmaktadır. Proje
ve vaziyet planı sitenin anayasasıdır, kamu düzenine ilişkin bir işlemdir. Buna aykırı işlem ve yorum
yapılamaz. Yönetim planı ve tanıtım
dokümanları da bunlarla uyumlu hazırlanmak zorundadır. Yönetim planının ve tanıtım
dokümanın projelere uygun olup olmadığının Bakanlıkça denetiminin yapılacağı
düzenleme getirilmelidir. Yönetim planının da tanıtım dokümanı ile
uyumlu olduğu düzenleme getirilmelidir. Buna aykırı yönetim planı hükümleri
emredici düzenleme olan proje ve vaziyet planı çerçevesinde yorumlanmalı ve
uygulanmalıdır. Mimari proje ve vaziyet planında gösterilen hiçbir
alan, tahsis amacı dışında kullanılamaz. Otoparklar ve sığınaklar depo veya
dükkan yapılamaz, peyzaj alanları peyzaj amacı dışında; yürüyüş, spor, oturma,
çardak koyma vs amacıyla kullanılamaz. Teras gibi ortak alanlar kişilere
satılamaz. Bu ve benzeri yer ve alaların kullanım amaçlarını ve sınırlarını
düzenleyen açık bir yönetmelik yapılmalı, site sakinleri arasında huzursuzluk
nedeni olması önlenmelidir.
Yönetim
planının etkisi nedir, bu konuda yaşanan sorunlar nelerdir?
Yönetim planı sitenin temel yasasıdır, ancak anayasası
değildir, anayasa proje ve vaziyet planıdır. Yönetim planı ise Anayasa hükmünde
olan mimari proje ve vaziyet planının açıklaması, yani, uygulamasını gösterir
bir belgedir. Satış aşamasında vaad edilen özellikler de yönetim
planına yazılabilir. Site yönetimleri ve sakinleri sitedeki yaşamı bu çerçevede
yürütmelidir. Yönetim planının yapılması aşamasında mimari projeye ve vaziyet planına
aykırı hükümler yazılamaz. Mesela, villa (bahçeli ev) olarak satılmış yerin
villa vasfını etkileyici hükümler konulamaz ve mevcut hükümler villa olarak
kullanım amacına aykırı yorumlanamaz. Otoparkta adil dağılım yapmayıp,
bir dükkana veya daireye çok sayıda otopark verip diğerlerine vermeme
yapılamaz. Yönetim planı, adaletli ve hukuka uygun şekilde yapılmalıdır. Kanunda blok tanımı yapılmıştır, buna aykırı
bir blok tanımı yapıp birkaç bloğu tek bir blok saymak hukuka aykırıdır.
Her blok için eşit-adil site yönetimi temsilcisi seçilmelidir, bir blok 1 kişi,
diğer blok 2 kişi, diğer blok 3 kişi ile temsil edilemez. Edilirse ancak
OBEB-OKEK kurallarına göre yapılır. Ayrıca, temsilcilerin oylarının da kanunda
belirtilen pay ve arsa payı nisapları ile hesaplanması lazımdır. Kat
maliklerinin bağımsız bölümden bekledikleri olağan faydayı sağlayıcı nitelikte
olmalıdır. Site yönetimi yönetim planının bazı hükümlerini uygulayıp bazılarını
uygulamama, bazı bloklar için uygulayıp bazı bloklar için uygulamama durumunda
olmamalıdır. Seçimlerde adaletli temsil sağlanmalıdır. Aidat dağılımında
hakkaniyetli bir modelleme yapılmalıdır. Sitenin havuz, kafeterya vs ortak
alanlarının mülkiyetinin sitede olmayacağı modellerde, bunun hiçbir tereddüde
meydan vermeyecek açıklıkta satış aşamasında müşteriye bildirilmesi şarttır.
Sitenin ortak alanlarının nelerden ibaret olduğu açıklıkla belirtilmelidir,
kamuya ait alanların da siteye aitmiş gibi gösterilmesi uygulamaları terk
edilmelidir, daire alanların -sürpriz şekilde- ecrimisil yükümlüsü yapılmasına
son verilmelidir. Satış evrakları ile birlikte müşteriye imzalatılmalı ve
müşteriler yeterli şekilde aydınlatılmalıdır, bu yapılmadığı ve özellikle de
imzası alınmadığı takdirde, müşteriyi bağlayıcı nitelikteki yönetim planının
arsa sahiplerince yapılıp tapuya tescil edilmesi aşamasında cezası ve çok katı
şekilde (proje-vaziyet planı-vaadler açısından) denetimi ile ilgili düzenleme
yapılmalıdır. Kamu idaresi tarafından denetlenmesi sağlanmalıdır, mevcut yönetim planlarının da proje
vaziyet planı ile tüketicilere vaad eden özellikleri taşıyıp taşımadığı
açısından denetlenerek yenilenmesi lazımdır. Kat maliklerinin aldatılmadığı bir
model kurumalıdır.
Proje ve
satış dokümanlarında belirtilenler ile fiili teslim farklı olması konusunda
yaşananlar nelerdir?
Eksik ve kusurlu teslim durumu yaşanmaktadır, hukuk
davaları açılarak tazminat alınabilir. Eksik ve kusurlu imalatların
düzeltilmesi istenilebilir. Ancak, bunların hepsi kişinin konutunda veya
işyerinde huzursuz olmasına neden olmaktadır. Bu eksik ve kusurların site
yönetimi bütçesinden ödenmesinin sağlanması son dönemin ana stratejisidir.
Sitelerde
azınlık hakları korunmakta mıdır?
Sitelerde azınlık haklarını koruyucu somut bir
düzenleme bulunmamaktadır. Kitle oluşturan her bir azınlık grubunun haklarının
korunması sağlanmalıdır. Bu konuda açık bir denetim yapılmalıdır. Mevcut
yönetim planları da buna göre revize edilmelidir. Buna aykırı işlem yapan,
müteahhit, proje geliştirici, site yöneticileri ve site sakinleri KMK’ya
eklenecek özel hükümler ile cezalandırılmalı ve kişisel sorumluluğu esası getirilmelidir.
Site
yönetimlerinin seçimleri doğru mudur?
Site sakinleri yeterince sahiplenemediği ve yeterince
örgütlenemediği için mafyatik yapılar dâhil, her türlü yapı site yönetimlerinde
bulunmaktadır. Yönetimin değiştirilmesi de son derece zor olmaktadır. Yönetim
planlarına konulan temsil eşitliği engeli doğuran hükümlerin resen revize
edileceği bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Başka aday olduğu sürece ardışık
olmasa bile 1-2 dönemden fazla yöneticilik yapılması önlenmelidir. Seçimlerin
kamu gözetim ve denetiminde organize edilmesi şarttır. Mevzuata hüküm
konularak, her sitenin, bu konuda uzmanlığı olan bir “bağımsız büro”dan hizmet
alması ve yapılan işlemlere de bağımsız denetim görüşü eklenmesi zorunluluğu
getirilmeli, seçim organizasyonu da bu bağımsız büro tarafından yerine
getirilmelidir.
Site
yönetimlerinin denetlenmesi doğru şekilde yapılmakta mıdır?
Site yönetimleri mali ve hukuki açıdan doğru bir
denetime tabi tutulmalıdır. Bakanlıktan Lisanslı KMK Denetim Ofisleri (Hukuki
ve Mali Denetim ayrı) kurulmalıdır. Toplu konut sitelerinin tamamında site
sakinlerinin TAMAMININ OYBİRLİĞİ ile denetim istemediğini yazılı olarak
belirtmeleri dışında bütün siteler bu lisanslı ve uzman bürolar tarafından
denetlenmelidir. Denetim kurumları, gördükleri ve konusu suç teşkil eden
unsurları da suç raporu ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına intikal
ettirmelidir. Site Yöneticilerinin şahsi (tazminat) sorumluluğuna ilişkin açık
hükümler getirilmelidir. İlk denetim de sitenin müteahhit/geliştirici
tarafından eksiksiz/kusursuz tesliminin yapılıp yapılmadığını içeren bir rapor
olmalıdır.
Sitelerde
sosyal barışın sağlanması için yapılacak çalışmada nelere dikkat edilmelidir?
Kanun değiştirilmeli ve bir
de yönetmelik yapılmalıdır. Mevzuat değişimi müteahhitlerin sistemde çok güçlü
oldukları mevcut iktidar döneminde değil, bir sonraki dönemde yapılmalı,
taraflar arasında dengeyi sağlayan bir kanun yapılmalıdır. Satış dokümanları
içine siteyi, her bir alanın hakları ve yükümlülükleri ile tanıtan bir doküman
eklenmeli, bu dokümanın da Bakanlıkça ONAYLANMASINI
zorunlu kılan bir düzenleme yapılmalıdır. Bu doküman Kanuna, Projeye, Vaziyet
Planına aykırı olmamalıdır. Site tanıtım dokümanlarında sitedeki her bir alan
tek tek tanımlanmalı, hakları ve yükümlülükleri, kullanım şekilleri ve
sınırları çok detaylı şekilde gösterilmelidir, her sitenin bir tanıtım dokümanı
olması zorunlu kılınmalıdır (mevcut sitelere de süre verilerek Bakanlık
Denetimine tabi olarak bir doküman yağması sağlanmalıdır). Satışa başlanılabilmesi için bu
tanıtım dokümanının da Bakanlıkça ONAYLANMASINI zorunlu kılan bir düzenleme
yapılmalıdır. Sitelerin yönetim planlarının ONAYLANMASI konusunda Bakanlık
yetkili kılınmalı, Kanuna, Projeye, Vaziyet Planına ve satış dokümanlarına
aykırı olup olmadıkları denetlenmelidir. Yönetim planının Bakanlıkça
ONAYLANMASI da satışa başlanılması izni için ön şart olarak getirilmelidir.
Mevcut yönetim planlarının da; emredici düzenlemeler olan kanuna, mimari proje
ve vaziyet planına aykırı hükümleri için geçici hüküm eklenerek, bunların da
revize edilmeleri sağlanmalıdır. Sitelerin yönetimi ve denetimi ile
ilgili konularda Bakanlık yetkilendirilmelidir. Yönetim ve denetim konusunda
Lisanslı Mali Müşavirlik ve Hukuk Büroları oluşturulmalı, bu denetim büroları
BAĞIMSIZ denetim kuruluşu şeklinde yapılandırılmalı ve sitelere de bu
kuruluşlarla çalışma zorunluluğu getirilmeli. Site yönetimleri de iş ve
işlemlerinde bu kurumlardan görüş almak zorunda olmalıdır. Site paydaşlarının
da bağımsız denetim kuruluşlarına başvurma yetkisi olmalıdır. KMK’ya cezai
hükümler getirilerek, müteahhit, proje geliştirici, site yönetimi ve site
sakinleri ile ilgili özel cezai düzenlemeler sistemi oluşturulmalıdır. Ayrıca,
müteahhit, proje geliştirici şirketler ve site yönetimlerinin yöneticilerinin
de müşterek ve müteselsil sorumluluğu sistemi getirilmeli, tüzel
kişilik perdesi kaldırılmalıdır. Bu konudaki uyuşmazlıkların kısa sürede
çözülebileceği uyuşmazlık çözüm mekanizması getirilmelidir.