Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.95
Gram Altın
2324.19
BIST 100
9099.12
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Eylül 2020

Türkiye karşıtı bloku dağıtacak hamle

Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki kuruluşundan bu yana her zaman “barışçıl politikalar” içerisinde olmuştur. Yüce Allah’ın gönderdiği Kur’an-ı Kerim’de ve onun Peygamberi Hz. Muhammed’in birçok Hadis’inde savaşın “son çare” olarak görülmesi gerektiği telkin edilmiştir.

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin temel prensibi Yurtta Sulh Cihanda Sulh anlayışı da bu özdedir.

Bu anlayış nedeniyle kuruluştan birkaç yıl sonra Yunanistan ile dostluk geliştirebilecek noktaya gelindi, Hatay meselesinde diplomasi iyi kullanılarak sonuca ulaşıldı, Musul konusunda uluslararası hukuktan doğan tüm hakların takipçisi olundu.

Atatürk sonrasında da, “İkinci Dünya Savaşı’na dâhil olunmalı ve kaybedilen topraklar bu yolla geri alınmalı” taleplerine kulak tıkanarak her zaman diplomatik çözümlere öncelik verildi.

Kore’de çatışmaların sonlandırılması için diplomatik yolların tükenmiş olması Türkiye’nin bu çatışmaya taraf olmasına imkân verdi.

Kıbrıs’ta soydaşlarımıza yıllar boyunca yapılan “katliamlar” diplomatik zeminde sonlandırılmaya çalışıldı. Diplomasinin yetmediği yerde ise Kıbrıs Barış Harekâtı ile Türkiye’nin, hakları için tüm dünyayı karşısına almaktan çekinmeyeceği “açıkça” gösterildi.

Şimdi Doğu Akdeniz’de de benzer bir süreç yaşıyoruz. İletişim Başkanı Fahrettin Altun geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “Uluslararası Doğu Akdeniz Konferası”nın açılış konuşmasında “Sesi en çok çıkanın her zaman haklı olmadığını iyi biliyoruz. İşte bu yüzden Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, her zaman diplomasiden yana olmuştur.” diyerek Türkiye’nin bu tarihi yaklaşımını bir kez daha hatırlattı.

Altun’un “Doğu Akdeniz meselesini ikili bir anlaşmazlığa indirgeme çabalarına rağmen bu sorunun sadece Türkiye ve Yunanistan arasında olmadığı açıktır.” ifadesi ise benim bugünkü yazımda değinmek istediğim asıl konu.

Türkiye’nin bölgesinde artan gücünden rahatsız olan İsrail, bölgedeki devletlerin küçük parçalara ayrılması politikasına tehdit olarak gördüğü Türkiye’nin gücünü “dengelemek” için sahaya birçok oyuncunun çekilmesini sağladı.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin dâhil olması ile başlayan süreç Mısır ile devam etti. Türkiye’nin pozisyonunun, Libya ve Yemen’de istedikleri aşamaya geçmelerini engellemesi ABD, Rusya ve Fransa’nın da sahaya çekilmesine imkân verdi.

AB üyesi olan GKRY ve “Enosis” hayalinden dolayı ona destek veren Yunanistan’ın, Doğu Akdeniz ve Ege Denizindeki çabaları sonucu AB’nin de dâhil olduğu Türkiye’ye karşı büyük bir “blok” oluşturuldu.

Geçtiğimiz gün, Türkiye’nin tezlerinin haklılığını görmezden gelen blokta büyük bir çatlama oldu.

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği tarafından önemli bir açıklama yapıldı.

Merkezden yapılacak bir açıklama yerine Büyükelçiliğin sosyal medya hesabından yapılan bu açıklamada; Türkiye’ye karşı ortaya koyulan tezlerin dayandırıldığı Sevilla Haritasını’nın “hukuki bir bir önemi olmadığı” söylendi. Ayrıca, AB’nin Sevilla Haritasını “hukuki bağlayıcılığı olmayan bir belge” olarak değerlendirdiğinin de görüldüğü vurgulandı.

Bu açıklama Türkiye’nin haklılığı itiraf edildi.

Türkiye’nin haklılığının bilinmesine rağmen bu kadar “cılız” bir sesle bu haklılığın “tescil” edilmesi İsrail’in rahatsızlığından korkulmasından dolayıdır.

Türkiye’nin önünde çok önemli bir fırsat var. Doğu Akdeniz’de Türkiye karşısındaki bloğu domine eden İsrail’e karşı bir hamle olarak; 1978’de bir devlet olarak tanıdığımız Filistin ile 1967 sınırları üzerinden deniz yetki alanlarının belirlendiği bir Münhasır Ekonomik Bölge anlaşması yapmalı.

Konferansta böyle bir anlaşmanın yapılıp yapılamayacağını Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülnur Aybet’e sordum. Aybet, “Türkiye, Filistin ile anlaşma yapmaya sıcak bakıyor” cevabını verdi.

Vakit kaybetmeden bir an önce “Görüşmelere başlandı” açıklaması yapılmalı. Sadece görüşmelerin başlaması bile Türkiye’ye karşı bloğun dağılmasını sağlayacaktır.

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan