Yağırı olanlar gocunuyor
Atasözlerimiz anonim olup yılların süzgecinden geçerek milletimizin ortak kabulüne de mazhar olmuş kelamı kibarlardır. Sözü ile özü arasında iyi bir iletişim kurduğumuzda ise nerede ise her insanın ruhuna dokunur.
Son birkaç gündür görüntülü ve yazılı basınımızda sosyal medya düzenlemesi ile ilgili yazılanlara çizilenlere göz attığımda makalemin başlığı olan atasözümüz aklıma geldi.
Öz yargısız amasız ve fakatsız olarak yapılmak istenen düzenlemelere bir bakacak olsak aslında kanunu çıkarıcılara da yardımcı olabiliriz ama nerede o akıl ve feraset.
Kanun AK parti tarafından meclise sunulduğuna göre vurun abalıya.
Böyle muhalefet etmek sanırım sadece bizim ülkemize mahsus.
Sosyal medya da zede olmuş bir vatandaşım.
Birkaç ay önce instagram hesabımı birileri ele geçirdi ve uygunsuz paylaşımlar ile nerede ise sapık duruma düşecekmişim ki,bir vatandaşımız telefon açarak “hocam hesabın ele geçirilmiş uygunsuz paylaşımlar var” demesi ile harekete geçtim ve hesabımı kapattım.
Çok geçmeden bir telefonla arandım. Hesabımın açılması ve içeriklerin kaldırılması için bir miktar para isteyen kişinin samimi olmadığını anladım anlamasına ama hesabımın bu illetten kurtarılmasının karşılığı para öderken bu belaya beni muhatap edenler ellerini kollarını sallayarak ülkemizde dolaşmaya ve yeni kurbanlar bulmaya devam ediyor.
Yağırı olmayanların gocunmasını samimi bulmuyorum.
Özellikle twitter de birkaç gündür konu ile ilgili paylaşılanlara göz attığımda gocunanların yağırı olabileceğini düşündüm.
Yakın geçmişte makalemde bir paragraf Kamâlizm dini ve kutsal kitabını yazan Edirne mebusundan bahsetmiştim.
Aman Allah’ım.
Birbiri ardına ismi cismi olmayan sureti insan, siretinin ne olduğunu bilemediğim bir sürü yaratık aynı anda salvo halinde hakaret mangasını harekete geçirmişti.
Bizde durum bu maalesef.
Şimdi de doğmamış çocuğa don biçenlerin biçtikleri donu görünce vay be diyorum. Bu hallere mi düşecektik.
Bende konuşma ve yazma hakkı olan bir vatandaş olarak diyorum ki, sosyal medya ve hatta basınımızın tüm kurumları ile işkembeden asparagas birlik hamurumuzu sulandırıcı yayınlar yapmasın.
Hükumet edenler geçici bir süreliğine seçildiği için hükumetleri yıpratma uğruna devletimiz ve kurumları yıpratılmasın.
Hukuk her bir insanımıza lazım.
Hürriyetler kullanılırken başkalarının sınırlarını zorlamak gibi bir hataya düşülmesin.
Benim hakkım derken başkalarının hakkına tecavüz edilmesin.
Hamaset yapmanın kimseye faydası olmaz.
Şahsen benim, ülkemiz dışında yaşayabileceğim bir memleket yok çok şükür bu halimden de memnunum.
Darbe dipçik adam sendecilik görmüş,itilip kakılmış, ikinci sınıf vatandaş dahi görülmüş olmama rağmen devletimi ve milletimi seviyor ve kalan ömrümü ülkemizde tamamlamak istiyorum.
Geçmişte yaşatılanlara ve benim yaşamak durumunda kaldığım garabetlere rağmen geçmişe küfretmiyor ve yarınlara daha ümitle bakıyorum.
Eteğinde taşı olanlar gücünün yettiğince bu yasanın sağlıklı çıkartılması için gayret etsin.
Topyekûn karşı çıkışlar,istemzükçülerin geçmişte yaşattıkları zulümleri hatırlatır ki, buda yeni taze yaralar açar.
Medyamızın tüm kurumlarından topluma sunulan hizmetlerin sahibi durumunda olanlar gerçek kimliği ile ve görünür olarak bu hizmetleri yapmalı.
Özellikle sosyal medyada; harflerden,emojilerden,rakamlardan ve çeşitli işaretlerden kimlik kullananlar sözüm size.
Mert olun.
İsminizi cisminizi saklayarak bu arenada olduğunuz sürece ve yazıp çizdikleriniz ne kadar TT olsa veya ön sıralarda itibar(!) görse de bu millet size kanmaz.
Etkileyebilir ama hayalinizdeki dehlizlere bu milleti çekemezsiniz.
Beğenilerinizin çokluğundan kaynaklı sarhoşluğunuz geçtiği anda ham hayallerinizin işe yaramadığını göreceksiniz.
Bu millet kül yutuyor gibi görünse de külyutmaz.
Her zaman yaptığı gibi yine yapacağını yapar.
Olan size olur.
Bu sözler, yağırı olanlara.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
