Yine sosyal medya
Meclisimiz açılıyor.
Elbette ülkemizin gündeminde birbirinden önemli çok meseleler var. Sade bir vatandaş olarak önceliğin sosyal medya düzenlenmesine verilmesini arzu edenlerdenim.
Sebebi açık ve net.
Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir arenada hemen her şeyi tersi ile pazarlamak mümkün.
Hesap sahibi olmak için insan olmak dışında nerede ise her türlü yol var.
Devletine bağlı,milletinin birlik ve bütünlüğüne önem veren bir vatandaş olarak, sosyal medyada bende varım diyen bir kişinin; ismi, cismi,cinsi, amacı devletine sadık, milletine bağlı ise zaten buna amenna.
Ancak öyle hesaplar var ki, kimliği bir tarafa, insani sıfat adına hiç ama hiçbir bilginin bulunmadığı ancak hedefinin yıkmak olduğu yazdıklarından çizdiklerinden belli olan çok ama çok fazla hesap var ve nerede ise tek amacı da devletimizi yıpratmak ve yıkmak, birlik hamurumuzu sulandırarak iç barışı bozmak.
Bu hesaplar öyle bir ağ ile birbiri ile ilintili ki, aralarından su sızmadığı gibi hedef tayininde de aynı hedefe isabet ettirmek gibi bir hünerleri var.
Yakın geçmişte bir makalemde, Kamâlizm dininden bahisle bu dinin kutsal kitabını yazan Edirne mebusu Mehmet Şeref Aykut’tan bahsederek Kemalist ve laikçilerimize aman dikkat demiştim.
Aman Allah’ım.
Tivitim bir anda saldırı bombardımanına uğradı. Aşağılığın, insan dışılığın daniskası ile saldırdılar.
Gündemin en önemli belirleyici unsuru haline gelen sosyal medya,bu aymazlıkla devam eder ve raptı zapt altına alınması daha da geciktirilirse olacaklardan korkuyorum.
Fikir ve ifade hürriyeti, özgürlük hak hukuk gibi sık çiğnenen sakız olmuş bayat kavramlar kullanılarak bu yasanın çıkartılmasını engellemek isteyenlerin dümen suyuna gidilmemeli.
Mertçe, kim ne söylüyorsa söylemeli,neyi amaçlıyorsa amaçlamalı.
Ama kim olduğunu ben bir vatandaş olarak bilmeliyim,her vatandaşımız da bilmeli.
Bilmeli ki, dostu düşmanı tanımam mümkün olsun.
Seçim sathi mailine girdik.
Önümüzdeki günler daha çetin ve çetrefilli olacak.
İzler öyle karışacak ki, ancak sahibini bildiğimizde hangisinin, at hangisinin, it olduğunu anlayabileceğiz.
Kirle nur ancak buşekilde ayırt edilebilecek.
Ortalıkta mebzul miktarda bulunan piyonlar, satın alınmış hesaplar, troll ordusunun gönüllü savaşçıları, fondaşlar,yoldaşlar, devlet ve millet düşmanı fetöşler önce kimliklerini ibraz etsinle sonra ülkemiz milletimiz ve devletimiz adına ahkâm kessinler.
Battık bittik tükendik diyenlerin dedikleri havada kalmasın.
Yanlışlar daha şeffaf bir şekilde inandırıcı olarak piyasaya sunulsun.
Son birkaç gün içerisinde sosyal medya at oynatıcıları yine yeniden iki konuya odaklandı.
Cumhurbaşkanının diploması ve Mersin’de polis katili teröristlerin kimlikleri.
Yanlış duymadınız.
Bu iki konu gündemin ilk sıralarında ve TT olmuş vaziyette. Keşke amaçları üzüm yemek olsa ama nerede o niyet.
Tek amaç, tek hedef.
Tayyip düşmanlığı.
Başka bir amaç olsa bu güruhun rahmetli Erbakan hocamızla alıp veremediği olmazdı. Merhum hocamızda aradıkları hemen her şey olmasına rağmen düşmanlıkları Erdoğan düşmanlığından farklı değildi.
Ona niçin düşmanlarsa Erdoğan’a da aynı sebepten düşmanlar.
Polis katilleri ile ilgili savrulmanın gerçek sebebini de önümüzdeki günlerde masanın etrafındakilerin açıklamalarından daha iyi anlayacağız.
Devlete itibar edilmesi doğrusu iken, kandilden gelen kirli bilgiye mal bulmuş mağrıibicilergibi sarılmak nasıl bir duygu,nasıl bir savrulma.
Allah bu aziz millete yardım etsin.
İdare edenlere feraset versin.
Dört bir yanımızdaki düşmanlar yetmiyormuş gibi içimizden türetilen düşmanlara karşı da aklıselim ile hareket etmeyi nasip etsin.
Gün birlik içerisinde olma günü.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
