Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 Nisan 2022

Yine Türkiye'nin canına okuyacaklar!

Kemal Bey ve Meral Hanım Biden’den pek umutlular.

Hani Biden, Ağustos 2020 de “Türkiye’deki İktidarı devirmeleri için muhalefeti destekliyoruz” demişti ya…

Kılıçdaroğlu da Biden’a hemen ”Türkiye’deki demokrasiyi desteklemesini bekleriz” tekmilini çakmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun Yardımcısı Ünal Çeviköz, “Biden’ın Türkiye’ye ne önerebileceği” sorusuna “Demokrasi” yanıtını vermişti.

Bir zamanlar Kanuni, Fransa Kralına gönderdiği mektupta ”Ben ki; Akdeniz'in, Karadeniz'in, Rumeli'nin, Anadolu'nun, Karaman'ın, Rum'un , Dulkadiroğlu’nun, Diyarbakır'ın, Kürdistan'ın, Azerbaycan'ın, Acem'in, Şam'ın, Halep'in, Mısır'ın, Mekke'nin, Medine'nin, Kudüs'ün, bütün Arap memleketlerinin, Yemen'in ve daha nice memleketlerin padişahı, hükümdarlara taç giydiren, karaların Sultanı, denizlerin Hakanı, Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım, sen ki; Fransa vilayetinin kralı Fransuva’sın!” demişti.

Ne hallere düştük ki, Kemal bey ve Meral Hanım Biden’ın elinden taç giyecekler!

CHP’nin 15 milletvekili 30 Nisan 1978’de DİSK basın toplantısında ABD’nin Türkiye’de cinayetler işlediğini vurgulamışlardı.

Değişimi görün ki CHP, o CHP’dir.

CHP, o gün cinayetlerle suçladığı o ABD’den bugün demokrasi bekliyor!

Hani bize 28 Şubat’ta gönderdikleri demokrasiden!

ABD, Ecevit’in kucağına Öcalan’ı koyup, Rockfeller ve USIS burslusu, Kissenger’in öğrencisi Bilderberger, Ecevit’i 28 Şubat’a Başbakan yapmıştı.

Ecevit de ABD’ye diyet olarak başörtüsünü meclisten kovmuştu.

Türkiye’nin “yerli-milli eksen”e dönmesine izin verilemezdi!

Hafazanallah, öteki İslam ülkelerine domino etkisi yaratabilir, bunun mali kaybı göze alınamazdı.

Türkiye’nin ve dünyanın iktidarlarını sistemin efendisi global para karteli belirlemeliydi!

12 Eylül 1980 akşamı ABD Başkanı Carter, Washington’daki Kennedy Center’da Damdaki Kemancı müzikalini seyrediyordu. Darbe haberi Dışişleri Bakanı Muskie tarafından Başkana ulaştırılır. Başkan’a“our boys have done it-bizim çocuklar işi bitirdi” denmişti.

“Our boys and our girls-ABD’nin çocukları ve kızları” iş üzereler.

Bizdeki “Our boys”lar Mısır’a, Afganistan’a, Irak’a gönderilen; Vietnam’a, Venezuella’ya zorlanıp gönderilemeyen demokrasiye talipler.

Demokrasi öyle pirüpak bir rejimdir ki, 1936’dan 1952’ye kadar bütün ABD başkanlarını Chase Bank belirlemiştir.

Trump, kaybettiği seçimlerin katakulliye getirildiğini yırtınıp duruyor.

Başkan Wilson’un seçilmesi “Jekyll Adası Grubu” tarafından satın alınmıştı.

Wilson da patronlarını hayal kırıklığına uğratmamıştı.

Düzenlenen entrikalar, politikacıların, hakimlerin satın alınması, darbelerin finanse edilmesi, iş birliğinde bulunmayanların etkisizleştirilmesi ve hükümetlerin kendi gösterdikleri yolda gitmesi için kullandıkları fırıldaklar, ABD demokrasisinin karakteristik özellikleridir.

ABD çıkarlarını korumak için gerektiğinde başka ülkelerin seçimlerine müdahale etmek, iktidarları satın almak, ülkeleri istikrarsızlığa itmek bu demokrasinin erdemlerindendir.

ABD Foks TV’sini, bize, tamamen hayrına(!) kurmuştur.

Osmanlının son asrında bizi meşrutiyetle meşgul ettiler.

Meşrutiyet gelirse her dert bitecekti. Zamanın “Our boys”ları Jön Türkler, Genç Osmalılar bunun için varlardı.

Bilakis, bütün bela o sözde meşrutiyetle geldi.

Türk İmparatorluğu’nu o sözde meşrutiyet tarihe gömdü

Son günlerimizi da sözde demokrasi ile meşgul ediyorlar.

Sloganları her zaman aynı “özgürlük-adalet-demokrasi”.

“ABD-AB demokrasisi” getirecekler.

“Our boys”lar emir ve görev için hazroldalar.

Yine Türkiye’nin canına okuyacaklar!