Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2423.64
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Ekim 2022

​Yürüyenler Sürünenler

Değerli dostlar seçim süreci yaklaştıkça azgın azınlığı zapt etmenin zorluğundan bahsetmiş ve tedbirli olmak gerekecek demiştim.

Maalesef dediğimden daha beterini yaşamaya başladık bile.

Yerlisiyle yabancısıyla vurun abalıya cinsinden salya sümük saldırıya geçenleri tanımasam kaygı duymayacağım ama çok şükür ciğerlerinden tanıyorum.

Milletimiz aklıselim ile olan biteni anlamaya çalışsa da anlamak ve anlatmak gerçekten zor ki, ne zor.

Kimi hâkimlerimizin üzerine saldırarak kinini kusarken, kimi de hekimlik gibi ulvi bir mesleği kullanarak ordumuz üzerinden devletimize saldırıyor.

Siyaset kurumlarımız ise durumdan vazife çıkartma ve bu kargaşadan nasıl nemalanırım gibi bir basit hesapla olan bitenden pay kapma yarışına girmiş.

Adem kılıklı bir sürü top,bot,troll,konu mankeni, yandaş, fondaş ve yoldaşlar güruhu da yalan pazarına mal yetiştirmekle meşgul.

Alıcı kerizler ve balıklama atlayıcılar mebzul olup ne versen yediği için bu ballı ticaretle aklı başından gitmiş, kendini bu cennet vatanın sahibi zanneden azgın azınlık, böyle akla mantığa iz’an ve insafa aykırı gider ve inadım inat demeye devam ederse korkarım ki, olan ülkemize olacak

Irak’tayım ve ülkemizde yaşanan garabetleri yakından takip ettikçe içim daralsa da Irak’ta bizzat gördüklerimle kendimi avutuyor olmam bir nebze de olsa beni ferahlatıyor.

Değerli okurlarım, bir baştan birbaşa Irak gezimle ilgili gözlem ve izlenimleri daha detaylı paylaşacağım ancak kısa bir özet yapacak olursam, Irak ve özellikle de Bağdat beklediğimden çokmu çok farklı.

Nerede ise son çeyrek asrı savaşlarla geçiren Irak’ta hayat var canlı ve heyecanlı bir ülke.

Ecnebi ülkelerinden ve İran’dan gelen turistlere aşina olmuşlar ama Türkiye’mizden gelen ziyaretçilerin azlığından yakınıyorlar.

Irak seyahatim belli olduğunda eş dosttan da zaten Irak’a mı? Oralar emniyet içerisinde mi gibi sorulara muhatap olmuş hatta hafifte olsa hayıflanmıştım.

Ancak birkaç günde görüp yaşadıklarımdan anladım ki,yanılmışım.

Ülkemize bakışları çok olumlu.Milletimizi ve Cumhurbaşkanımızı çok seviyorlar.Türkiye dediğimizde anında Erdoğan diyorlar.

Aynısını Rahmeti Erbakan hocamız içinde işittiğimizi dün gibi hatırlıyorum.

Irak milli müzesini gezdiğimizi işiten müze müdürü grubumuza hoş geldiniz derken ülkemiz için kullandığı cümlelerin her biri çok ama çok anlamlı idi, ziyaretimizden çok memnun olduğunu söylerken gözlerindeki ışıltı ve yaşarma bendenizi ziyadesi ile memnun etti.

Aynı duyguları İmam-i azam Ebu Hanife ve Abdülkadir Geylani külliyelerini ziyaretlerimizde de yaşadım.

Her iki külliyede medarı iftiharımız olan TİKA tarafından restore edilmiş.En ince detay gözden kaçırılmamış, doğrusu çok mutlu oldum.

Balkanlardan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya TİKA nerede ise her yerde ben buradayım dercesine ülke gururumuz olarak nereye gitsen hayırlı bir hizmeti ile karşına çıkıveriyor.

İmam-ı Azam Ebu Hanife külliyesinde yaşadığım iç huzurun aynısını Abdülkadir Geylani külliyesinde de yaşadım.

Bağdat aylarca hatta yıllarca yaşadığı acıdan izler taşısa da halk canlı ve heyecanlı.

Cadde ve sokaklarda görmeye alıştığımız askerler, hatta az da olsa Amerikalılar ülkemizde unuttuğumuz geçmiş yıllara götürdü beni.

Özellikle yeşil hat olarak bilinen devlet binalarının bulunduğu bölgede yüksek beton duvarlar,adım başı asker, makinalı tüfekli cemseler hafızalardan silinmeyen Eski Türkiye’yi hatırlattı.

Eski Türkiye’ye dönmemiz için büyük çaba sarf eden azgın azınlık, Türkiye yüzyılını hak etmiyorsunuz.

Çağdışı, gerici yobazlar Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında inadım inat demeyi bırakırda aklını kullanarak elleri arasına başını koyar ve düşünerek bindiği dalı kesmekten var geçer mi?

Bilmem ama azda olsa umudum var.

Bir zamanlar medeniyetin, ilmin, irfanın beşiği olmuş Bağdat’tan bu temennilerle makalemi sonlandırıyorum.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.