‘10yearchallenge’ akımının arkasındaki gizli amaç ne?

Zaman zaman sosyal medyada toplu akımlar oluyor. Bunlar bazen bir iyilik için seferberlik, farkındalık oluştururken bazen de sinsi emellere hizmet edebiliyor. 2019'un ilk toplu sosyal medya hareketi, son dönemde skandallarla çalkalanan Facebook'tan çıktı. Bu akımın ismi '#10yearchallenge'. Bu challenge'da 10 sene önceki fotoğrafımızla, şimdiki fotoğrafımızı yan yana koyacağımız bir dalga başlattı.

Peki, bu akımın amacı sadece giriş sayısını arttırmak mı? Kesinlikle hayır. Bütün bu fotoğraflar Facebook'un devasa bilgi bankasında toplanıyor. Google'ın yöneticilerinden Eric Schmidt'in dediği gibi internette 'silme' tuşu yok, her adımımız bir yerlere kaydoluyor!

Mark Zuckerberg şimdiye kadar veri koruması noktasında hassas davranmadığı ve bu verileri bir illegal bir analiz şirketi gibi siyasilere ve dev markaların reklam algıları için kullandığı bir gerçek. Cambridge Analytica skandalının üstüne daha yakın zamanda yine milyonlarca kullanıcının bilgilerinin yine ikincil ellerle paylaşıldığı ortaya çıktı. Eğer Avrupa Birliği konunun üstüne gitmeseydi bu skandalların üstü ABD'de sessizce kapanırdı.

10 sene önceki fotoğraflarımız ne işlerine yarayacak?

Teknoloji haberlerini takip edenler bilir, birçok dev şirket yüz tanıma teknolojisi üzerine çalışıyor. Bu konuda da en önemli güç ise elbette dev veri bankaları oluyor. AR-GE çalışmaları için de yüzdeki yaş almayla oluşan değişimi algılayabilecek ileri teknoloji. Teorilerden biri, bu verilerin Facebook'un yüz tanıma teknolojisini geliştirmesine yardımcı olacağı. Facebook kullanıcıları bilir, herhangi bir fotoğraf yüklediğimizde otomatik olarak, o fotoğraftaki yüzlerinin arkadaş listemizde kime ait olduğunu ve etiketlemek isteyip, istemediğimizi soruyor. Tabi halen daha eski fotoğraflarımızda ve düşük pikselli olanlarda yüz tanımada yanılmalar yapabiliyor.

Kapitalizm döngüsü…

İnternette gezinirken çıkan reklamların, genelde ilgi alanınızda olan şeyler olduğunu fark etmişsinizdir. Kamp yapan biriyseniz kamp malzemeleri reklamları, oyun oynayan biriyseniz oyun reklamları vs. İşte burada yapay zeka devreye giriyor. Aramalarınız, fotoğraflarınız, Youtube'da izlediğiniz videolara kadar…

Facebook daha ilk kurulduğunda arşivinde 15 milyara yakın fotoğraf vardı, zamanla daha fazla yükleyerek bu bilgi bankasının daha da gelişmesine yardımcı olduk. Bu şirketler yüzlerimizi, arkadaşlarımızı, fotoğraflardan yola çıkarak da birçok alışkanlığımızı artık tanıyor.

Bizlerin giydiğimizi, ne yediğimizi, neler tükettiğimizi teker teker tarıyorlar ve sonradan karşımıza ilan olarak çıkıyor. Amazon gibi alanının en büyük firmalarına elindeki bilgi bankasını satarak hizmet veriyor, dolayısıyla o firmanın da satışları artıyor.

Türkiye kendi Silikon Vadisi'ni kurmalı!

Her ne kadar veri koruma kanunları olsa da, bu yasaların emsal teşkil edecekleri vakaların hemen hemen hepsi ABD'de meydana geliyor. Kendi ekonomi ve politik çıkarları için epey açıklık olacağı aşikar. Sosyal medya ABD'den şekilleniyor, artık geç kalındı düşüncesine kapılmak çok yanlış olur. Bu işler popülariteye bakar. Şuan bir app çalışması, bir internet girişimi yapma fikri olan birisinin aklını ilk gelen yer, şüphesiz silikon vadisi. Çünkü AR-GE orada, devlet desteği orada, uçuk fikirlerin ciddiye alındığı yer orası…

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın işi açılışlarda kurdele kesmek, teknoloji festivallerinde boy göstermek olmamalı. Yaşadığımız şu zamanda en önemli, en işlevsel bakanlık olması gerekirken, ben uzun süredir ses getiren bir projesini hatırlamıyorum açıkçası. Yanılgıya payım olabilir.

Ancak işlevsel adımlar atılmalı. Milyonlarca liralık festivaller yerine, o paralar AR-GE çalışmalarına yönlendirilmeli diye düşünüyorum. Ülkede birçok internet devinin açıklarını bulan liseli, üniversitelerinin haberleri yapılıyor. Hedefleri sorulduğunda, Apple'da, Microsoft'ta çalışmak diyorlar. Bu düşündürmeli… Bu gençler bu donanımlarını nerede geliştirebilir ve ülkeye nasıl fayda sağlayabilir?

Turkcell, Vestel, Akınsoft, Beyaz Hacker grupları, Scorp vs. Ülkedeki farklı kalemlerden teknoloji, iletişim şirketleri, oluşumlar bir araya getirebilecek büyük bir tesis oluşturulsa, ciddi AR-GE desteği sunulsa, en azından ilk etapta bölgenin Silikon vadisi gibi bir sosyal ağ teknolojisi alanında cazibe merkezi haline gelir. Sadece ülkemizden değil, özellikle Orta Doğu'da bu alanlar kendini geliştirmiş, yatırım yapmak isteyen birçok Müslüman ülkeden girişimciler, bilim insanları da akın akın gelir.

Yazımı sonlandırırken…

İnternetteki akımlar gelip geçici rüzgarlar gibi gözüküyor ama toplamda bütün videolarımız, paylaşımlarımız, yorumlarımız ve beğenilerimizin bir yerlerde kayıt altına alındığını hatırlamamız şart. Git gide daha da zenginleşen bu verileri, kim bilir daha nerelerde kullanırlar…