Gündem

15 Temmuz'da yaralanan gazeteci o geceyi anlattı

15 Temmuz darbe kalkışmasında Milat muhabiri olarak görev yapan gazeteci Enes Babacan, “Alçak darbeye karşı hainlerin karşısında ilk duranlardan birisi oldum. O gece Türkiye büyük bir imtihandan geçti. Hamdolsun, millet olarak ihanet ortaklarına geçit vermedik” dedi.

Milat Gazetesi’nde terör örgütü FETÖ’nün darbe girişimi dahil her planın içinde olacağını 17 Mart 2016 tarihinde haberleştirmiştik. Haberde benim imzam vardı. Aynı zamanda Milat gazetesi yazarı Galip İlhaner’in ve haber kaynaklarının açıklamaları, bize yaptığımız haberin ne denli doğru olduğunu bir kaç gün sonra göstermiş oldu.

15 Temmuz, sadece Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkma gecesi değildi. Aynı zamanda demokrasiyle sahip çıkma, Türkiye’mizin darbe defterini sonsuza dek kapatma gecesi oldu.

Dikkat ederseniz, 15 Temmuz hain darbe girişiminden bir kaç gün sonra TSK, Suriye’deki terör yapılanmalarına karşı Fırat Kalkanı operasyonunu başlattı. Çünkü Türk ordusu tamamen olmasa da büyük ölçüde hani girişim esnasında içerisinde biriken irini dışarı boşalttı.

Kanı tazelenen ordumuz, Sayın Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hem sınırlarını korudu, hem terör kaynaklarını kuruttu hem de yeniden demokratik Suriye’ye can suyu oldu.

SİYASET VE MEDYADA TEMİZLİK

15 Temmuz sonrası siyaset ve medya hayatında da büyük bir temizlik oldu.

Cumhuriyeti, demokrasiyi ve en önemlisi içinde Türkiye sevgisi olmayan, milletine ve devletine güvenmeyen, dış odakların kuklası tiplemelerin nasıl da kaçtıklarını gördük.

Kimisi Amerika, kimisi Avrupa’da haysiyetsiz birer hayatı tercih ettiler. Millete hesap vermekten kaçtılar!

Medyamız bugün, 15 Temmuz öncesine göre çok daha sağlıklı diyebiliriz. FETÖ odaklarının etkileri olsa da bel kemikleri kırılmış, felçli bir hastalıklı kitle geriye kalmıştır.

15 Temmuz aynı zamanda milletimizin yeniden ayağa kalkma, iradesine sahip çıkma ve demokratik Türkiye’den bir daha asla taviz vermeyeceğini ilan ettiği bir gün oldu.

TÜRK HALISI GİBİ DESEN DESEN

O hain kalkışmanın olduğu gece, Atatürk Havalimanına ben üzerimde Fenerbahçe forması ile yürürken, yanımda sarıklı cübbeli amcalar ile taytı ile gelen Sefaköylü komşularım da vardı. Tıpkı bir Türk halısı gibi her desen, her renk bir olmuş, bayrak olmuş, sokaklara dökülmüş ve canımız vatanımıza sahip çıkmıştık.

Gelinen noktada hala FETÖ ile mücadele devam ediyor. Kolay değil yılların kanser hücrelerinin tamamen temizlenmesi zaman alacaktır. Ancak başta Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletimizin tüm kadrolarına sonuna kadar inanıyorum.

15 Temmuz gazilerinin ve şehit ailelerinin sorunlarının takip edilmesinin bugün de çok önemli olduğuna inanıyorum. Zira başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bu hususta ilgi ve alakasının yeterince hassas olmadığı konusunda şikayetler duyuyoruz maalesef.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şehit aileleri ve gazileri “kardeşleri/ailesi saydığına” da şahidim.

Allah tüm şehitlerimize, ahirette göç etmiş tüm gazilerimize rahmet eylesin. İki cihan sultanı peygamberimize komşu eylesin. Hayattaki gazilerimize ise sıhhatli ve şerefli bir ömür diliyorum.