Geçen hafta vatana yaptığımız ziyaretle Türkiye'mizin heyecan dolu güzel çehresiyle buluşma imkanını yeniden buldum. Özellikle cıvıl cıvıl gençlerle olan birlikteliğim karşılaştığım zorlukların sıkıntılarını bir anda unutturuverecek kıymetteydi.
Dünyanın farklı köşelerinde gizlenen umudun gerçeğe bürünmüş halini onların gözlerinden süzülüp gelen ışıkta görebiliyordum. Mazlum halkların neden Türkiyeli Müslümanlara umut bağlamış olduklarını da şimdi bir kez daha görmüş oldum.
Bizler farkında olmasak da yeryüzünde bu umuda hasret nice çaresizler vardı. Myanmar'da, Filipinler'de, Doğu Türkistan'da, Filistin'de, Ortadoğu'nun çaresiz halkları arasında, Hindistan'da, Fiji adalarında, en kalabalık Müslüman nüfuslu Endonezya'da, velhasıl dünyanın dört bir köşesindeki mazlumlar tek umut olarak Türkiyeli gençleri görüyorlar, onlardan medet umuyorlar.
Dünyanın farklı köşelerinde yankılanan bu "sır"dan gençlerimizin haberdar edilmesi gerekiyor. Dünyanın gençlerimizden neler beklediği, gençlerimiz tarafından bilinirse ona göre hazırlıklı olurlar, geleceklerini bu amaç yönünde şekillendirirler. Bir saniye bile faydasız işlerle zaman geçirme lükslerinin olmadığını bilmeliler.
İşte bu yüzden ülkemizin ve ümmetin geleceğini şekillendirecek olan gençlerimizin maddi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçlarının da giderilmesi gerektiğini bu ziyaretimde daha iyi anladım.
Her ne kadar gençlerimiz potansiyel enerji ile dolu olsalar da onlara yol gösterecek koçlara ihtiyaç vardır. Gerçek yaşam koçlarından mahrum olan gençlik enerjilerini boş yerlerde heba edilebilir, zaman ve enerji israfıyla en değerli varlık olan gençlik elden kayıp gidebilir. Bu yüzden gençlerimizi yaşam koçları ile tanıştırmak, onlara yol gösterecek maneviyat aydınları ile bağ kurdurmak toplumun önde giden şahıslarının üzerinde bir borçtur.
Hele hele kanaat önderlerinin toplumu şekillendirme konusunda daha uyanık olmaya ihtiyaçları vardır. Malezya'nın 93 yaşındaki dünyanın en yaşlı ama zihince en genç Başbakanı Dr. Mahathir bile umudunu Türkiye'ye bağlamışken Türkiye'nin bir saniye bile boş durma lüksü yoktur.
Her işte olduğu gibi ilmi çalışmalarda da niyet çok önemli. Sağlıklı niyet kişiye hesapsız kazançlar sağladığı gibi, kişinin başına gelecek musibetleri, tuzakları en güzel şekilde kaldırır, mucizevi bir şekilde sıkıntılardan kurtarır.
Havaalanında yaşadığım inanılması zor hadisenin nasıl görünmez bir el tarafından hayra çevrildiğini de bizzat gördüm. Birileri tuzak kurar, Yüce Yaratan o tuzakları kuranların başına geçiriverir... Hani derler ya, "sen doğru ol, eğri belasını bulur". İşte aynen böyle bir şey oldu. Birçok hayırlara vesile oldu...
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun (TİHEK) davetlisi olduğum sempozyumda faydalı birliktelikler geçirdik. Sonra, 21. Yüzyılda İslam Ekonomisini Yeniden Düşünmek adlı sempozyuma yeğenlerimle birlikte katıldım. Yine İstanbul'da Kur'an'ın Anlamıyla Buluşma platformunun parlak gençleri ile Küçük Çamlıca'da buluştum...
Ankara ziyaretiyle karla tanıştım. Allah milletimizi ve devletimizi kazalardan korusun, YHT kazasına şahid oldum. Arkasından Konya'mızda ülkemizin genç yüzleri ile buluşma fırsatını buldum. Misafir öğretim üyesi olarak bulunduğum Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi'ndeki birlikteliğimde "Malezya'da çok kültürlülük, yaşam ve Türkiye algısı" konulu konuşma yaptım.
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Konya İlhalk kütüphanesinde BİLKADderneği aracılığı ile "İslam ekonomisi ve finansı bağlamında Malezya" adlı yaptığımız söyleşi burada anılmaya değer.
Özellikle genç hanımefendilerle Mehmed Zahid Kotku Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde "Varoluştan Günümüze İnsan Olmak İnsan Kalmak" konulu konuşma; Mustafa ilboğa ve Konya Merkez Anadolu İmam Hatip Liselerinde "Gençlik, İlim ve Hayatta Öncelikler" konulu söyleşilerle gençlerin enerjilerinden enerji aldım...
Ülkemizin havası, insanları, enerjisi bir başkaydı. Bunlara ilaveten İsmail Yahya ve Mevlana Musa paşalarımla Hz. Mevlana'nın türbesinin önünde yediğimiz etliekmek ve künefe daha bir başkaydı...
Güzel insanlarla birlikte olmama vesile olan bütün dostlara buradan teşekkür ederim...
Hz. Mevlana'nın öğretileriyle yolumuzu şekillendirdiğimizden hep güzel görmeye ve her işten bir hayır çıkarmaya alıştığımızdan başımıza gelenleri güzele yormayı da başarabildiğim için ayrıca şükürler ettim…