Afet Bakanlığı’nın Kurulması Gündemde

Türkiye’de meydana gelen doğa kökenli afetlerin etkilerinin azaltılması ve önlenmesi için Afet Bakanlığı’nın kurulması yeniden gündeme geldi. Peki, daha önce atılan adımlar neler olmuştu, bir bakalım.

6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinde yaklaşık 53.000 üzerinde insanımızı kaybettik. Bu depremden sonra Türkiye’nin birinci gündem maddesi, deprem oldu. Başkan Erdoğan Millete sesleniş konuşmasında ‘Gördüğümüz duyduğumuz her şeyi not ettik, Yaşadıklarımızdan ve acılarımızdan ibret alacağız. Toplumumuzu da afetlere karşı dirençli hale getirmek istiyoruz’ demişti.

Ülkemizin %92’sinin deprem kuşağında olduğu, nüfusumuzun %95’inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98’i ve barajlarımızın %93’ünün deprem bölgelerinde bulunduğunu biliyoruz.

"Deprem Tehlike Haritasına göre 485 diri fay seğmendi bulunan Türkiye'de bu yıl 32 binden fazla deprem meydana geldi. Bunların 104’ü 4 ve üzeri, 6’sı 5 ve üzeri, 2’si ise 6 ve üzerindeydi.

Son 58 yıl içerisinde depremlerden, 109.202 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 122.096 kişi yaralanmış ve yaklaşık olarak 709.465 bina yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Sonuç olarak denilebilir ki, depremlerden her yıl ortalama 1.883 vatandaşımız hayatını kaybetmek te ve 12.232 binamız yıkılmaktadır.

TBMM'nin Gündemine Geldi

Depremin hemen ardından kurulan TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Raporunda; AFAD’ın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesiyle birlikte İçişleri Bakanlığına bağlandığını, "Risk yönetiminde kurumun daha güçlü bir yapıya sahip olması gerektiğini tespit etmiştir.

Risk azaltma odaklı bir afet yönetim sisteminin kurumsal yapılanması yeniden düzenlenmeli; Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı adıyla bir bakanlık kurulmalı." ifadelerine yer verildi.

Rapor Devletin Tüm Kurumlarına Gönderildi

Raporda ayrıca, kurulacak Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde bir koordinasyon birimi kurulması ve bu birim vasıtasıyla ülke üst yapı ve altyapısının afetlere hazırlık seviyelerinin sürekli kontrol edilmesi de teklif edildi. Rapor başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere tüm ilgili kurumlara gönderildi

Başkan Erdoğan 2023 yılında Sinan OĞAN ile İstanbul’da yaptığı görüşmeye atıfta bulunarak ‘’Sinan Bey’le buradaki ofisimizde bir görüşme yapmıştık… bütün mesele Afet Bakanlığı'nın kurulması gibi bir tespiti var. Biz de bir AFAD var ama bu bir bakanlık değil. Bunu bir bakanlık boyutuna çıkarmak gibi bir durum söz konusu. Bunlar üzerinde düşünülebilecek konular. Bunlar birer ilke olarak hep üzerinde durulabilir. Bu bir AFAD olarak değil de bir bakanlık olarak gündeme gelebilir" demişti, şimdi Bakanlığın kurulması gündemde yerini aldı.

Afet Bakanlığı İle Gündeme Gelenler

Afet risk azaltma stratejileri (deprem, sel, yangın, iklim krizi)

Kentsel dönüşüm ve güvenli şehir planlaması

Afet sigortaları ve finansal destek mekanizmalar

Yerel yönetimlerle koordinasyon

Afet eğitimi ve halkın bilinçlendirilmesi

Acil müdahale ekiplerinin güçlendirilmesi

Teknoloji ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi

Bakanlıklarda Müdahale Odaklı Yeni Adımlar Atıldı

Sağlık Bakanlığı, afet ve acil durumlara hazırlık kapsamında geçtiğimiz şubat ayında 81 il valiliği ve il sağlık müdürlüklerine yazı göndererek, yangın, sel, deprem ve salgın hastalıklara müdahale için “Halk Sağlığı Acil Müdahale Ekipleri” kurulmasını istedi.

Millî Eğitim Bakanlığı ise afet ve acil durumlarda AFAD ekipleri ile koordineli çalışacak ve tamamı öğretmenlerden oluşan MEB Arama ve Kurtarma Birimi ekipleri kurdu. 81 ile gönderilen genelgede, eğitimlerin etkinliği için tüm birimlerin görevleri tek tek sıralandı.

6.8 Milyon Riskli Konut Var

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Tüm Türkiye'de 6,8 milyon riskli konut söz konusu. Bunların 1,5 milyonunun acilen dönüşmesi gerekiyor yani yaklaşık yüzde 25-30'u. İstanbul ölçeğinde ise 1,3 milyondan 230 bin acilen dönüşmesi gereken konut var’ diyor.

Bu yeni bakanlık sayesinde afetlere karşı yönetim tek merkezden yürütülecek. Hazırlanacak kısa, orta ve uzun vadeli planlarla şehirlerimizi daha dirençli, daha güvenli ve daha yaşanabilir kılacağız. Temennimiz odur ki; milletimiz bir daha böylesi büyük acılarla sınanmasın. Afetsiz, huzurlu bir gün diliyorum.