Bu toprakların bahtı mı kara? Anlamıyorum; neden bir türlü normalleşemiyoruz? Hayat, niçin kendi rutininde akmıyor? Tam, her şey yoluna girdi dediğimiz bir anda, ya bir yerlerde bomba patlıyor ya da bir felaket soğuk yüzünü gösteriveriyor. Ya son yaşadığımız, içimizi dağlayan Soma faciasına ne demeli? Bu toprakların kalbinde ne çok acı var, Ya Rab!
İki haftadan beri, AK Parti'nin yol haritasının ne olması gerektiğini tartışıyorum. Bu yazımda aynı minval üzere olacak. AK Parti, Soma'da ne yapmalı veya ne yapmalıydı? Öncelikle, 301 insanın ölümü, sıradan bir iş kazası mıdır? Ya da Başbakan müşavirinin göstericilerden birini tekmelemesi ve hala müşavirlikte kalması hangi akla ve vicdana sığar? Bu tekmenin, 28 Şubat'ın puslu günlerinde başörtülü kızlarımızı aşağılayanların attığı tekmeden ne farkı var?
Yusuf Yerkel, Müşavirlikten Alınmalı…
Halkın teveccühüne mazhar olmuş AK Parti'nin yapması gereken, Yusuf Yerkel'in görevden alınması olmalıdır. Maalesef, şu ana kadar bu irade ortaya koyulamadı. Bu bağlamda, Fatih Altaylı'nın iğneleyici sorusu çok yerinde: "Yusuf Yerkel'i de Aydın Doğan mı kovacak?" Yerkel'i oradan tutan bir iktidar, hiç şüphesiz, vicdanlarda derin yaralar açar. Nasıl ki Yılmaz Özdil'in sözleri kabul etmiyorsak, Yusuf Yerkel'in tekmelerine kabul etmiyoruz. Derhal gitmeli; ama doktor raporuyla değil. İktidar ve iktidara yakın medyanın Yusuf Yerkel'i öteleyerek Özdil'i eleştiri yağmuruna tutması; sadece şark kurnazlığıdır, ahlaksızlıktır. Ayrıca Yerkel, iktidarı temsil etmez mi? Yusuf Yerkel'in başbakan müşavirliğinde kalması, Özdilleri meşrulaştırır. Kısacası, sırça köşkte oturan, komşusuna taş atmamalıdır.
Faruk Çelik İstifa Etmeli…
AK Parti'nin yapması gereken öncelikli işlerden birisi de sorumluların bir an önce ortaya çıkarılması, yargılamasıdır. Özellikle Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in hala neden istifa etmediğini anlayabilmiş değilim. Evet, bu ülkenin siyasi kültüründe istifa etmek yok. Ancak Çelik'in istifasını almak, bu iktidarın ödemesi gereken bir bedeldir. Faruk Çelik'in Meclis kürsüsünde esip gürlemesinin pek bir anlamı da yoktur. Bakan olmak, sorumluluğun idrakinde olmak demek değil midir? Kısacası, özür dileyip istifa edecek bir yiğit arıyoruz.
Yusuf Yerkel, görevden almadığı müddetçe vicdanlar zedelenmeye devam edecektir. Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in bakanlık koltuğunda oturma devam etmesi, bir sorumsuzluk örneğidir. Derhal, istifa etmeli… Ve sorumluluğu olan herkes, hesap vermeli…
AK Parti, Medya ve Kriz Yönetiminde başarısız…
Modern insanın siyasal ve toplumsal algısını oluşturan en güçlü aygıt hiç şüphesiz medyadır. AK Parti'nin en zayıf kaldığı alanlardan birisi de medya ile olan ilişkinin yeterince sağlıklı olmaması ve krizlerin etkili yönetilememesidir. Özellikle gezi kalkışmasında, 17-25 Aralık darbe teşebbüslerinde ve Soma faciasında AK Parti, iyi bir sınav veremedi. Medya'yı yine yönetemedi. Kısacası, medya ile hükümet arasında ince bir diplomasi tesis edilmelidir.