'ABD Gezi'si yayılıyor

ABD'de 18 yaşındaki silahsız siyahi genç Michael Brown'ı öldüren polisin yargılanmasına gerek görmeyen mahkeme kararından sonra, Amerika'daki gerilim devam ediyor. ABD'nin Gezi'si olarak adlandırılan protestolar şiddet eylemleri ile ülkenin 170 şehrine yayıldı.

Ezgi Çelik ANKARA

Ferguson'da ırksal ayrımcılık üzerinden ortaya çıkan gösterileri akademisyenlerimiz ABD'nin yıllardır süren tarihsel meselesinin bir dışavurumu olarak değerlendirdi.

YAŞANANLAR IRK AYRIMCILIĞININ DIŞAVURUMUDUR

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör YardımcısıProf. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Ferguson olaylarınıırk ayrımcılığından kalan mirasın bir sonucu olarak ortaya çıktığını ayrıca ABD'nin yıllardır süren tarihsel meselesi olduğunu söyledi.Yaşananlarıher iki taraf açısından dışavurum olan değerlendiren Hacısalihoğlu, "Özellikle Amerika'nın siyah topluluklarına karşı bir türlü silinmemiş olan önyargılarının bugün özellikle devlet ve polisiye tedbirler açısından bir anlamda açığa çıktığını görüyoruz. Potansiyel suçlu gözüyle görülmeleri birçok yerde tanık olunan da bir hadisedir. Öte yandan da özellikle siyah kesimin sürekli biriktirdiği ve bir anlamda tamamen o tarihsel izleri silmediğinin de bir kanıtıdır "dedi.

EN MÜKEMMEL SAYILAN SİSTEMDE BİLE SORUNLAR YAŞANABİLİYOR

Siyahi vatandaşların bu olaylarla davranış biçiminde bir ayrımcılık hissettiklerinde geçmişi, biriken o büyük acıları bir anlamda dışa vurduklarını belirten Hacısalihoğlu, kitlelerin bu tür olaylarla tepkilerini ortaya koyduklarını söyledi.Hacısalihoğlu, "Eyalet sistemi ile çalışan ABD'nin devlet sistemi,çözümsüz bir millet boyutuyla devleti bütünleştirebilirsem buradan bir bütün doğabileceğini, sürekli idealize ettikleri küresel güç olacağına dayalı bir denklemdir. En büyük hassasiyeti bu noktadadır. Bütün bu topluluklardan bir Amerikan milleti üretebilmektir. Bu tür kriz gibi görünen bir takım haksızlıklar, Ferguson olaylarını başlatan şey yargılama sürecine geçilmeden bir ön yargılama yapılamayışıdır. Amerika'da gerek demokratik ilişkiler açısından, yargı düzeni açısından bu tür sorunların çıkmasının bir tipik örneğini görüyoruz" dedi. Hacısalihoğlu, En mükemmel sayılan sistemde bile adil bir karar verilemediğinde adaleti zedeleyen, onların özgürlüklerini içerisine alan bir düzen içerisinden yaşamalarını sağlayamıyorsanız insanların sistemi sorgulamaya başlayacağını ifade etti.

AMERİKAN POLİSİNİN YÖNTEMLERİNE KARŞI BİR BAŞKALDIRMADIR

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersin Onulduran, yaşanan olaylarda polis ile halk arasındaki durumu incelemek gerektiğine değindi. Onulduran, Amerikan polisi'nin genellikle anayasalarının ilan edildiği, insan haklarına kanunlara saygılı bir davranış göstermekle beraber zaman içinde özellikle de siyah ırkın daha çok kendisini suç olayları içinde bulması nedeniyle bir sertlik politikası izlemeye başladığını belirtti. Onulduran, "Yaşanan olayda polis memuru dedi ki "Ben onu vurmasaydım, o beni öldürecekti". 18 yaşındaki silahsız siyahi gençte silah yok ama belli ki saldırgan bir tutum içerisinde polisle bir iletişime girmiş. Dolayısıyla poliste kendi hayatının tehdit edildiğini hissetmiş. Değerlendirmelerden sonra jüride dava açılmasına gerek olmadığını söyledi. Amerikan halkının birçoğunun içinde de polisin bu sertliğine karşı bir hınç var" dedi. ABD'nin Gezi'si olarak adlandırılan bu olayları Onulduran, çok sıkı ve sert yöntemlere başvuran Amerikan polisinin yöntemlerine karşı bir başkaldırma olarak değerlendirdi.