Başkan Erdoğan'dan NATO'ya net mesaj

Başkan Erdoğan, NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi'nin ardından açıklamalarda bulundu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşı gündemi ile toplanan NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi'ne katıldı.

Toplantı sonrası kameralar karşısına geçen Erdoğan, müttefikler arasındaki ambargolara değindi.

"Müttefikler arasında gizli-açık ambargoların bırakın uygulanmasını, gündeme dahi gelmemesi gerekir" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İttifakın Avrupa Atlantik'e yönelik kaygılar konusunda kapsamlı görüş-alışverişinde bulunduk. Gerçekçi ve stratejik yaklaşımla hareket etmesi şarttır. İttifakın Rusya'ya ya da başka bir ülkeye tehdit oluşturacak durumda olmadığının altını bir kez daha çizmiş olduk. Güvenliğin bölünmezliği ilkesine özellikle dikkat çektim. Türkiye, ittifak dayanışması ruhunu esas alarak NATO'nun caydırıcılık ve savunma tekniklerine gerekli katkıyı vermeye devam edecektir.

Savunma sanayimizin önüne bizzat NATO müttefiklerimiz tarafından konan ambargoların kaldırılması lazım. Bu konudaki beklentilerimizi liderlerle açıkça paylaştım. Bugünkü toplantımız Haziran ayındaki NATO toplantısına giden süreçte önemli bir adım. Müttefikler arasında gizli-açık ambargoların gündeme dahi gelmemesi gerekir."

Ukrayna ve Rusya savaşı bugün itibariyle 1. ayını geride bıraktı. NATO müttefikleri olarak güncel gelişmeleri ve ittifakın aldıkları liderler seviyesinde bir araya geldik. 25 Şubat'ta gerçekleşen zirvenin ardından NATO'nun birlik ve beraberlik mesajı vermesi anlamlıdır.

Kırım'ın İlhak'ını tanımadığımızı ve tanımayacağımızı ifade ettik, etmeyeceğimizi sürdürüyoruz. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına tutumumuz da bu ilkeli tutumuzla nettir. Tahrip olan şehirler, okullar, evler bütün varlığını bir bavula sığdırmış mülteciler savaşın kanlı yüzünü bizlere bir kez daha hatırlatmıştır. Bu savaş kadınlar ve çocuklar üzerinde izleri yıllarca silinmeyecek travmalara yol açıyor.

Öncelikle Ukrayna ve Rusya Karadeniz'den komşumuz olan 2 ülkedir. Son 11 yıldır Suriye'deki savaşın yükünü adeta tek başına taşıyan bir ülke olarak bölgedeki sükunun sağlanması için çalışıyoruz. Taraflar arasındaki müzakereleri yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Müzakere sürecini kolaylaştırmak için birçok adım attık. Müzakerelerde bazı noktalarda ilerleme kaydedilmesini ihtiyatlı iyimserlikle karşılıyoruz.

Montrö Sözleşmesinin sağladığı yetkileri Karadeniz'de gerilimi azaltmaya yönelik kullanıyoruz. 56 TIR bölgeye insani yardım göndermiş durumdayız. Göndermeye de devam ediyoruz. Türkiye'ye giriş yapan Ukraynalıların sayısı ise 60 bine yaklaştı. Gerek AFAD, Kızılay gibi resmi kurumlarımız sahada büyük özveriyle çalışıyorlar. Son 8 yıldır dünyada en fazla mülteciye evsahipliği yapan bir ülkeyiz.

Dostlarımızın içinde bulunduğu zorluğu iyi anlıyoruz. Mültecilere sahip çıkma konusunda uluslararası toplumun başarısız olduğunu tecrübemizle iyi biliyoruz. Başta Avrupa ülkeleri başta olmak üzere kapısına gelen mültecileri desteklemeli, elini taşın altına koymalı."