İŞTE BAŞKAN ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI;
Bu topraklar üzerinde hür bir şekilde yaşıyorsak bunun nedeni şehitlerin kahramanlığıdır
Bayrağımız özgürce dalgalanıyorsa bunda en büyük pay şehit ve gazilerimizindir
Şehitlerin bize bıraktığı mukaddes değerleri sonsuza kadar koruyacağız
Bu güzel vatana düşman ayağı bastırmayacağız. Milletin kutlu yürüyüşüne zarar verdirmeyeceğiz
Şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi asla sahipsiz bırakmayacağız
Nereye saklanırlarsa saklansınlar teröristleri inlerinde bulup imha ediyoruz
Teröristleri artık ülke sınırlarında karşılamıyor, bataklığında kurutuyoruz
Teröristlerin meşrulaştırıldığı eski Türkiye tamamen geride kaldı. Sırtını teröre dayayanlar boylarının ölçüsünü aldı
Dağdaki katil sürülerinin başlarını kaldırmalarına nasıl fırsat vermiyorsak onların şehirdeki uzantılarına da müsamahakar davranmıyoruz
Milletin birliğine, beraberliğine kastedenlerden döktükleri her damla kanın hesabını misliyle soruyoruz, sormaya da devam edeceğiz
Doğu Akdeniz’de ülkemizin meşru haklarını sonuna kadar savunuyoruz
Akdeniz'deki en uzun kıyı şeridine sahip ülkemizi birilerinin sahillerine hapsetmesine izin vermeyeceğiz
(Doğu Akdeniz) Karşı tarafın kışkırtmalarına, çocuksu davranışlarına rağmen hep haklı olmanın, büyük devlet olmanın vakarıyla hareket ettik
Tehdit dilinin işe yaramadığı, Türkiye’nin şantaja ve haydutluğa boyun eğmeyeceği artık konunun tüm muhatapları tarafından anlaşılmıştır. Son günlerde meselenin çözüm yeri olarak diplomasi masasının öne çıkarılması, elbette ülkemizin kararlı duruşunun sonucudur. Biz de başından beri bunu meselede sorunun diyalogla, müzakereyle, komşuluk hukuku içerisinde çözüme kavuşturulması gerektiğini savunduk. Karşı tarafın kışkırtmalarına, çocuksu davranışlarına rağmen biz hep haklı olmanın, büyük devlet olmanın vakarıyla hareket ettik. Sürecin bu aşamaya gelmesinde, Türkiye'nin sağduyulu, soğukkanlı, bir o kadar da dirayetli tavrının önemli payı vardır. Bundan sonra da gereken olgunluğu göstermeye devam edeceğiz.