CHP: Hakaret yasası kaldırılsın

CHP Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu düzenleyen maddesinin yürürlükten kaldırılması kanun teklifi hazırladı. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, CHP'nin verdiği kanun teklifini değerlendirdi.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, CHP'nin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu düzenleyen maddesinin yürürlükten kaldırılması için hazırladığı kanun teklifini değerlendirdi.

Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, CHP'nin bu konuda 8, HDP'nin 3, İYİ Partinin de 1 teklifi olduğunu, "299. maddenin yürürlükten kaldırılmasının" istendiğini söyledi.

Bu konunun mahkemelerin gündeminde de tartışıldığını hatırlatan Tunç, ''Anayasa Mahkemesi'nin 2016'da Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinin anayasaya uygun olduğuna'' ilişkin kararına dikkati çekti.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırları olduğuna işaret eden Tunç, "Eğer düşünce ve ifade özgürlüğü hakaret boyutuna ulaşırsa, bir başka kişinin özgürlüğüne müdahale ederse, onun şahsiyet haklarını ihlal ederse bu bütün demokratik hukuk devletlerinde suçtur." diye konuştu.

Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinin cumhurbaşkanının şahsını koruyan bir düzenleme olmadığını dile getiren Tunç, "Bu, Cumhurbaşkanlığı makamını koruyan bir düzenleme. Cumhurbaşkanı devletin bütünlüğünü, milletin birliğini temsil eder. Milletin birliğini temsil eden bir makam, halk tarafından da seçilse, meclis tarafından da seçilse, partili de olsa, partili olmasa da milletin birliğini temsil eder." değerlendirmesinde bulundu.

Devletin bütünlüğünü, milletin birliğini temsil ettiği için o makamın korunmasının önemli olduğunu vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:

"Millet, devlet açısından önemlidir. O makama yapılan bir hakaret, millete, devlete yapılmış bir hakaret olur. O nedenle kanun koyucu, ceza kanunu yaparken 299'u ayrıca düzenlemiş. Önceki ceza kanunlarımızda da yine bu vardı. Şimdi şunu diyebilir miyiz: 'Halk tarafından seçildi hakaret serbest olsun' ya da 'Meclis tarafından seçildiği için hakaret olmasın'. Böyle bir ayrım olamaz. Burada korunan hukuki yarar, cumhurbaşkanının şahsı değil, cumhurbaşkanlığı makamıdır; milletin birliği, devletin bütünlüğüdür. O nedenle bu suçun, anayasaya uygun olarak düzenlenmiş olduğu Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla da oy birliğiyle tescil edilmiştir." ifadelerinde bulundu.