Dolar fırladı, borsa çakıldı

Küresel piyasalarda borsalar değer kaybederken, yurt içinde ise BİST'te kayıplar yüzde 1'e yaklaştı, dolar ise 2,85'in üzerine çıktı.

Dünya ekonomisine ilişkin makroekonomik verilerin karışık bir görünüm ortaya koyması ve merkez bankalarının para politikalarına yönelik belirsizliklerin devam etmesi, yatırımcıların riskiştahını azaltan faktörler olarak öne çıktı. Dolar endeksi, son 7 işlem gününde görülen düşüşünü sonlandırarak dün Ocak 2015'ten bu yana gördüğü en düşük seviyeden yükselişe geçerken, pay piyasalarında ise güçlü satışlar görüldü.

Dün yüzde 3'ün üzerinde düşen ve bugün de güne ekside başlayan Borsa İstanbul 100 (BIST100) endeksi saat 09:52 itibariyle yüzde 0.70 gerilerken, dolar/TL ise 2.85'in üzerinde işlem görüyor. ABD'de, değerlenen dolar ve düşüş eğilimindeki petrol fiyatlarının negatif etkisiyle Dow Jones endeksi yüzde 0,78, S&P 500 endeksi yüzde 0,87 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,13 değer kaybetti. Brent petrolün varil fiyatı dün düşüşünü üst üste 3. güne taşıyarak yüzde 1,4 azalışla günü 45,23 dolardan tamamladı. Avrupa tarafında dün açıklanan Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) aylık bazda sınırlı artmasına karşın yıllık bazda negatif seviyede kalmaya devam etti. Euro/dolar paritesi 1,16'nın üzerinden düşüşe geçti ve 1,1480 seviyelerinde dengelendi. Dün Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,94, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,59 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,90 geriledi. Asya tarafında bugün Çin'de Şanghay bileşik endeksi yatay bir seyir izlerken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,8 değer kaybetti. Japonya'da ise resmi tatil nedeniyle işlem yapılmıyor. Yurt içinde, küresel piyasalarda artan dolar talebinin etkisiyle dolar/TL yüzde 2'ye yakın prim yaparak 2,85'in üzerine çıkarken, Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi dün yüzde 3,29 azalarak 81.070 puandan kapandı. Analistler, bugün Avrupa ve ABD'de açıklanacak hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri endekslerinin (PMI) takip edileceğini belirterek, yurt içinde ise dün görülen negatif ayrışmanın sürüp sürmeyeceğinin ve muhtemel tepki alımlarının gücünün, piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını ifade ediyor.