Hasan el Benna anıldı

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), Müslüman Kardeşler Hareketi'nin kurucusu Hasan el Benna'yı düzenlediği özel bir etkinlikle andı.

Hasan el-Benna'nın konuşulduğu toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nde, Turan Kışlakçı, Mustafa Özcan, Yavuz Selim Kurt ve Ahmet Varol, Müslüman Kardeşler Cemiyeti'nin (İhvan) kurucusu Hasan el-Benna'nın İslam dünyası için önemini anlattı. Kızlarağası medresesinde gerçekleştirilen etkinlikte konuşan TRT Arapça Genel Yayın Koordinatörü Turan Kışlakçı, bir dönem Mısır'a gittiğinde el-Benna'nın evine uğradığını aktararak, "Hasan el-Benna hangi kitaplardan istifade etti de böyle bir cevher ortaya çıktı diye merak ettim. O yüzden kütüphanesini görmek istiyordum. Evine gittiğimde, bir önceki hafta, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hasan el- Benna'nın aynı mekanda kızı ve torunları tarafından karşılandığını söylediler. Evdekilerle oturup el- Benna'yı konuşmuşlar. Daha sonra darbe olunca Mısır hükümeti el koymasın diye kütüphaneyi kapatmış ailesi. Mısır rejimi yıllardır Hasan el-Benna'nın kütüphanesinin peşinde" dedi. Seyyid Kutub'un Hasan el- Benna'yı nasıl tanıdığını anlatan bir anekdota da konuşmasında yer veren Kışlakçı, Kutub'un ABD'de hasta yatarken el- Benna'nın şehadet haberini aldığını dile getirdi.

OKUMAKTAN HİÇ VAZGEÇMEDİLER

Hasan el-Benna ve arkadaşlarının hayatlarını mücadeleye adadıklarını ancak okumaktan hiç vazgeçmediklerini dile getiren Kışlakçı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hasan el-Benna'nın kütüphanesine göz gezdirince fark ettim ki, bir tarafa Kafkas direnişi, diğer tarafa Afrika'da İslami mücadele diye bölümler koymuş. Her bölümde onlarca kitap. Sadece okumakla kalmıyor, 2 binin üzerinde köyü ziyaret ederek, o insanlara hitap ediyor." Kışlakçı, 'Benna'nın inşa etmek anlamına geldiği bilgisini vererek, Hasan el-Benna'nın güçlü kişiliğine de vurgu yaptı.

ÜMMETİN ÜSTADLARINDAN BİRİ

Hasan el- Benna'nın yaşadığı döneme dikkati çeken yazar Mustafa Özcan, "Hayalimizde onu hep yaşatıyoruz. Bu kısa ömürler bütün dönemlere ışık tutuyor, azık oluyor. Hasan el-Benna'ya o manada bakmak lazım" dedi. Hasan el-Benna'nın muallim olduğunu hatırlatan Özcan şu tespitlerde bulundu: "17 bin civarında şiir ezberlediği söyleniyor. Her açıdan davetçiliği, organizasyonculuğu, enerjisiyle o dönemin insanları arasında büyük bir dava hareketinin öncüsü olmuştur. 2 bin civarında köyü ziyaret ediyor. Bunlar kitle muallim. Her ne kadar okullarda muallimlik yapsa da asıl, kitle muallimlik yapmıştır. Kitle üstadiyeti o, yani bu ümmetin üstadlarından bir tanesi. Üstadiyet makamı, İslam ümmetine, bütün kainata üstad olunması Bediüzzaman'da da var. Yani insanlığa muallim olmak. Temel en yüksek hedef o." Hasan el-Benna'nın billur gibi bir Arapça kullandığını, risalelerinin çok akıcı olduğunu dile getiren Özcan, bunun da el-Benna'nın pürüzsüz kalbinin bir nişanesi olduğunu söyledi.

MÜSLÜMAN HAKLARININ SAVUNUCUSU

Yazar Ahmet Varol, son yüz, yüz elli yıl geriye doğru okuma yapıldığı zaman pek çok önemli şahsiyetin olduğunun fark edileceğini belirterek, "Bunlar toplumun kilometre taşlarıdır, aydınlatıcısıdır. Bütün insanlık için önder, rehber isimler vardır. Bunlar diğerlerinden farklı olarak fikirleriyle, kitaplarıyla, değişik yönleriyle ortaya çıkarlar" dedi. Hasan el-Benna'nın ümmet kimliği üzerinde, Müslümanların haklarını korumak üzere hareket ettiğini ifade eden Varol, sözlerine şöyle devam etti: "Peygamberler insanlara örnek olmakla görevlendirilen kişiler. Diğerleri de Peygamberin ortaya koyduğu ölçülerle hareket ederek ortaya değer koyan insanlar. Bu ikisini birlikte kullananlar daha başarılı olmuşlardır. Hasan el-Benna gibi şahsiyetlerin her iki değerden istifade etmiş, insanlığa yararlı olmuş kişiler olduğunu düşünüyorum. Bunun ardından Müslüman toplumların kimlikleri bu temel üzerine kuruldu."

HER DEVRE HİTAP ETTİLER

Etkinliğin moderatörü Yavuz Selim Kurt ise, Hasan el-Benna'nın bütün dünyada büyük bir çapa ulaştığını söyleyerek, "O sadece 20. asrın değil sonraki asrın da kahramanlarından biri. Bizim böylesi kahramanları anmamız için illa ölüm, doğum yıl dönümlerini beklememize gerek yok. Onlar her devre hitap ettiler çünkü" ifadelerini kullandı.