Milat yazı dizisinin ‘çözüm’ bölümü ‘doğrulandı’: Avrupa beter durumda

Milat’ta 5 gün süren yazı dizimizin “çözüm” bölümünde “yerli ve milli eğitim ile yasalar şart” tespiti, AB’nin istatistik kurumu Eurostat’ın raporu ile doğrulanmış oldu. Rapor adeta, “Biz battık, bize uyup da siz de batmayın. Çözümü kendi içinizde bulun” diye bağırıyor.

Hazırlayan: Bülent Çolakoğlu

Kadına şiddete yönelik yazı dizimizde “Çözüm için ne yapılmalı” sorusuna 13 yorumcumuz da “milli ve yerli eğitim ile yasalar hayata geçirilmeli” şeklinde cevap vermişti. Avrupalı istatistik kurumu Eurostat’un yayınladığı rapor bu tespiti doğruladı. Eurostat verileri batıda kadına şiddetin Türkiye’ye oranla çok daha yüksek seviyede seyrettiğini ve batılı kafasıyla alınan tedbirlerin işe yaramadığı gibi, şiddetin her geçen gün daha da arttığını ortaya koydu.

Kadına şiddetle ilgili 13 isme 5 soru sormuş ve her gün bir soru ile cevapları yayınladık. Yazı dizimiz çözümü getirmese de sorunun çözüm yoluna ışık tutacak bir görüş birliğini ortaya koydu. Gördük alanlarında uzman kadın ve erkekler, kadına şiddet ile ilgili düşünce, görüş ve tekliflerini ortaya koyduklarında ortak bir bakış açısı yakalanabiliyor. Her konuda istek ve eleştiriler birebir örtüşmese dahi; kadının da erkeğinde ortak eleştirdiği yanlışlar ortadan kaldırılsa, iki tarafın da istediği değişiklikler yapılsa ve eksik görülen adımlar atılsa problem ciddi manada küçüleceği ortaya çıktı.

FRANSA, İNGİLTERE VE ALMANYA BATAKLIKTA

Türkiye’de bazı kesimler kadın erkek ilişkisinde ısrarla Batıyı örnek gösterirken; AB menşeili Avrupa İstatistik Ofisi tarafından yayınlanan rapor Avrupa’nın içler acısı halini ortaya koydu.

Avrupa İstatistik Ofisinin (Eurostat) 2017 verilerine göre, cinsel eşitliği sağlamaya çalışan Avrupa Birliği’nde kadın cinayetleri, fiziksel ve cinsel şiddete ilişkin rakamlar çok yüksek seyrediyor. Kadın cinayetinde Fransa, tecavüzde İngiltere, eş cinayetinde ise Almanya başı çekiyor. Kadına şiddet tüm “gelişmiş” AB ülkelerinin baş sorunları arasında yer alıyor.

KADIN CİNAYETİNDE FRANSA 1 NUMARA!..

Eurostat’a göre Fransa'da 2017'de 601 kadın cinayete kurban gitti. Fransa’yı Almanya (380), İngiltere (227), İtalya (130) ve İspanya (113) tekip etti.

İNGİLTERE TECAVÜZ VE TACİZDE ÖNDE!..

Cinsel şiddet vakalarında öne çıkan İngiltere'de 2017'de 48 bin 122 kadın tecavüze uğrarken, Fransa (14 bin 899), Almanya (7 bin 831) ve İsveç (6 bin 810) peşinden gelen ülkeler oldu. Benzer şekilde taciz vakalarında da birinci İngiltere (46 bin 465) olurken, Almanya (24 bin 702), Fransa (21 bin 177) ve İsveç (10 bin 162) takip etti.

EŞ CİNAYETLERİNDE ALMANYA BAŞI ÇEKİYOR

Eş tarafından öldürülen kadın istatistiklerine göre ise 2017 yılında Almanya 189 cinayet ile öne çıkarken; peşinden Fransa (123), Romanya (84), İngiltere (70) ve İtalya (65) geldi.

Öte yandan Almanya Aile Bakanlığı’na göre 2018’de 114 bin 393 kadın şiddete maruz kalırken, 122 kadın ise eşi veya eşi tarafından öldürüldü. Fransa'da ise her üç günde bir eş ya da eski eş tarafından kadın cinayeti işlenirken; her yıl aile içi şiddetten etkilenen 220 bin Fransız kadını kayıtlara geçiyor.

İSLAM BİRLEŞTİRDİ

Kadına şiddete yönelik 5 konu başlığı dahilinde 5 soruya 13 yorumcu cevap vermiş ve her gün bir soru ile cevabını yayınladık. Yazı dizimizin sonucunda ortaya çarpıcı bir tablo çıktı.

MEDYA DİLİNE ÇEKİ DÜZEN VERMELİ

Birinci gün kadına şiddet ve medya ilişkisini inceledik. Tüm yorumcularımız birbirinden habersiz cevap vermelerine karşın tam anlamıyla ortak bir görüş ortaya koydular. Medya bugünkü dilinin şiddeti körüklediği, en ince detayına kadar verilen şiddet haberlerinin teşvik edici mahiyette olduğu ifade edildi. Medya özgürlüğü içerisinde belli prensiplere ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.

SÖZLEŞME YETERSİZ

İkinci gün İstanbul Sözleşmesi’nin kadına şiddetle ilişkisi olup olmadığını sorduk. Burada yorumcularımız arasında bir kırılma yaşandı. Tüm yorumcularımız sözleşmenin yetersiz olduğunu kabul ederken; sözleşmenin olumlu yönlerinin de olduğu, sözleşmenin tümüyle olumsuz olduğu yönünde ve ikisi arasında düzenlemeye ihtiyaç olduğu yönünde cevaplar geldi.

FEMİNİZM YİNE AYRIŞTIRDI!

Erkek ve hanım yorumcular arasındaki en net farklılık feminizm konusunda ortaya çıktı. Hanımlar feminizmi çıkışı itibariyle iyi niyetli, ancak geldiği noktada amacından sapmış olduğunu kayderken; erkekler ise feminizme karşı net ve keskin bir karşı duruş sergiledi. Ancak bu konuda bile feminizmin savunulacak bir akım olmadığı genel kabul gördü.

Tam anlamıyla ortak bir dilin yakalandığı soru ise kadına şiddet ve İslam ile ilgili soruydu. İstisnasız tüm yorumcularımız İslam’da kadına şiddetin asla yerinin olmadığını dile getirdiler. Önderimiz ve örneğimiz Hz. Muhammed’ın (as) eşlerine bırakın şiddeti, bir kırıcı kelam dahi etmemiş olması örneği son derece ibretlik ve yeterli bir delil olarak kaydedildi.

ÇÖZÜM İÇERİDE

Kadına şiddet sorununun çözümü ile ilgili ise yukarıda belirttiğimiz gibi, ortak görüş olan milli ve yerli bir eğitim modeli ile ithal yasaların yerine yine milli ve yerli kanunların getirilmesi gerektiği görüşü, Avrupalı istatistik kurumu tarafından da tevafuk olarak doğrulanmış oldu.

KADINA ŞİDDET YAZI DİZİMİZ

(1)

(2)

(3)

(4)

(5)