SANATA VURULAN KUR\u00c2N MÜHRÜ

Prof. Dr. Murat Sülün'ün "Sanat Eserlerine Vurulan Kur'an Mührü" adlı çalışması, gözden geçirilerek Kaynak Yayınları'ndan yeniden okura sunuldu. Eserde Sülün, sanat eserleri ve ayet-i kerimelerin birbirleri ile olan ilişkileri üzerine yoğunlaşıyor.

Müslümanlar tarih boyunca mabedlerini, türbe, eğitim kurumu, hastane, dergah, çeşme-sebil-şadırvan, saray-yalı-köşk-ev ve işyerlerini; sancak, kılıç, zırh, zırh altlığı, miğfer, alem vb. savaş araç-gereçlerini; cam, çini, bronz, ahşap ve metalden mamül çeşitli eşyalarını Kur'an'dan ayet ve su00fbrelerle bezemişlerdir. "Sanata Vurulan Kuran Mührü" adlı eser, bu geleneğin felsefesini ortaya koyma ve bu alandaki bir boşluğu doldurma düşüncesiyle yazılmış.

Sanat eseri u2013 Kuran-ı Kerim ilişkisini tespit amacıyla, Konya, Edirne, Bursa, İstanbul'da bulunan cami ya da türbeler, başta Topkapı Sarayı, Edirne Selu00eemiye, Bursa Ulu Cami, Sultanahmet kitabın konusu doğrultusunda titizlikle inceleniyor. Kitap, medeniyetimizin Kur'an-ı Kerim'le ne kadar irtibatlı olduğunu, sanat eserlerini süsleyen ayetler aracılığıyla duygu ve düşüncelerin ne kadar arifane ve zaru00eefane dile getirildiğini gösteriyor; Türk-İslam sanatında öne çıkan ayetleri vermesi hasebiyle Kur'an-ı Kerim'in genel mesajını yansıtıyor.

Ayet'el Kürsi'nin Topkapı Sarayındaki manası

Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet dairesinin Has Oda'sında II. Mahmud'a kadar taht vazifesi gören şebekeye "De ki: Sen, ey mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. Bütün hayırlar Senin elinde... Sen her şeye ku0101dirsin." (u00c2l-i İmran 3/26) ve u2013Allah'ın mutlak hükümranlığına telmu00eehan "kürsu00ee ayeti" olarak tanınan- u00c2yete'l-kürsu00ee yazılarak tahtın gerçek sahibinin Yüce Allah olduğu hatırlatılmaktadır. ,Ayete'l-kürsu00eenin devamındaki "Dinde zorlama yoktur..." (Bakara 2/256) ayeti, Devlet-i 'Aliyye gibi çok dinli ve çok uluslu bir imparatorluğu yönetenlere gayrımüslimlerin inançlarına karışmamalarını tavsiye etmektedir; çünkü "Neyin doğru neyin yanlış olduğu ortadadır."