Tarihi yarımada nefes alacak

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 20 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımıyla hayata geçirecek Avrasya tüneliyle tarihi bir adım atacaklarını belirterek, 'Tarihi yarımada egzoz dumanından kurtulacak ve nefes alacak. Vatandaşlarımızın 1,5 saatlik trafik çilesi 15 dakikaya inecek' dedi.

Ezgi ÇelikAnkara

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Serdar Arseven ve Ankara Ekonomi Müdürümüz Şakir Kurter ile bir araya geldi. Bakan Arslan, ulaştırma, denizcilik ve haberleşme alanındaki dev projelerin detaylarını Milat'a anlattı.

"AVRASYA TÜNELİ 20 ARALIK'TA AÇILIYOR"

Asya ve Anadolu yakasını denizin altından ikinci kez birbirine bağlayacak olan Avrasya Tüneli Projesi'nin detaylarına dair bilgi veren Bakan Arslan, İstanbullunun yaşamını kolaylaştırmak, tarihi yarımadayı korumak ve üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak adına projeyi çok önemsediklerini vurguladı. 20 Aralık'ta projeyi hayata geçireceklerini aktaran Arslan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Tarihi yarımada civarındaki trafik hareketi karbondioksit salınımıyla o bölgeye büyük ölçüde zarar veriyor. Şu an yaptığımız çalışma ile araçlar yarımadayı gezmeden direk Yenikapı'dan yer altına inecek. Vatandaşlarımız yaklaşık 1,5 saatlik mesafeyi 15 dakikada kat edecekler. Bu sayede hem yakıt tasarrufu sağlamış olacağız hem de vatandaşlarımızın yaşamını kolaylaştıracağız. Bizim beklentilerimiz günde 100 ile 120 bin arasında aracın geçmesi. Denizin 106 metre altından geçmesiyle de dünyanın bir ilki olacak. İki geliş iki gidiş olmak üzere otomobiller ve minibüslerin kullanabileceği önemli bir proje" dedi.

"TÜRKSAT 6A'DA HEDEFİMİZ YERLİLİK"

Türkiye'nin uydu filosu ve kapsama alanlarına ilişkin bilgi veren Bakan Arslan, "Bugüne kadar yaptığımız ve fırlattığımız Türksat 5A ve 5B'de bizim kurumlarımızın ve mühendislerimizin daha yetkin olabilmesi adına paylaşımlar var. Ama bu çerçevede inşallah Türksat 6A'da özellikle ülkemizdeki kurum ve kuruluşları işin içine sokarak çalışmayı hedefliyoruz. Çünkü havacılık sektörü, havacılık sanayi ve havacılık yan sanayide dahil ülkemizde epeyce bir yol aldık. O yüzden Türksat 6A'da hedefimiz yerlilik. Bu sektörde ve dünyada yerlilik oldukça önemli. Milli yapmak çok daha önemli. İnşallah bu konuda epeyce bir yol almış olacağız. Dünyada bu işi yapabilen 7-8 ülke var. Dolayısıyla bunların arasına girmek özellikle uydu ve uzay sektöründe adeta üst lige çıkmak demek. Şu anda kapsadığımız alan ve Türksat'ın hitap ettiği alanla birlikte önemli bir konumdayız. Bizim kendi uydumuzu üretmemiz bu sektörde birinci lig her neresi ise oraya çıkmak anlamına gelir. Bu da 2023 hedefimizin önemli bir parçası" dedi.

"ANKARA YHT'NİN MERKEZİ OLACAK"

Demiryolları sektörü için Türkiye'nin hedeflerini anlatan Arslan, "Ülkemizde bu sektörde coğrafya ile çok ciddi bir mücadele vermeniz gerekiyor. Hal böyle olunca demiryolu sektöründeki projeler zaman alıyor. Her ne kadar şu an Ankara, Konya, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli ve İstanbul'u yüksek hızlı trenle buluşturmuş olsak da hedefimiz bu sayıyı çok daha fazla artırmak. Bu konuda Ankara-Sivas arası başlamadığımız yer yok. Kırıkkale ve Yozgat'ı da içine alacak şekilde 2018'de bitirme hedefimiz var. Devamında yine Ankara-Afyon, Manisa-İzmir için çalışıyoruz. Orada da bu sene sonuna kadar başlamadığımız hiçbir yer kalmayacak. Bursa ve Bilecik'i de bu ağın içine almış olacağız. Ancak bunlar zor ve zaman alıcı projeler olduğu için hedefi biraz orta vadeli koymak daha doğru. Bu hedef çerçevesinde biz Ankara'yı özellikle yüksek hızlı tren taşımacılığının merkezi haline getirmek istiyoruz" dedi.

"YÜKSEK HIZLI TRENLERİ ÜLKEMİZDE YAPMAK İSTİYORUZ"

Dünyada yüksek hızlı treni kullanan ülkeler arasında 8. Avrupa'da ise 6. ülke olduğumuzu kaydeden Arslan, "Biz bu yıl yüksek hızlı tren (YHT) filosuna 6 set daha dahil ettik. İlave 10 set daha almak için çalışma sürecini başlattık. Özellikle hedefimiz yüksek hızlı trende hem milli hem yerli treni yapabilir olmak. Orta vadede 96 set daha almayı hedefliyoruz. Amacımız bu 96 setten en az yüzde 51'ini yerli yapmak. Bu konuda da Eskişehir'de ki Tülomsaş fabrikamız epeyce yol aldı. Yeni lokomotifler, yeni vagonlar yapılıyor. Hatta General Elektirik'le ortak dizel motorlar yapılıyor. Burada güzel bir teknolojik birikim oluştu. Bu konuda en az yüzde 51'ini Tülomsaş'ı da içine katarak artık yüksek hızlı treni de ülkemizde yapmak istiyoruz" dedi.

"DEMİRYOLLARINA SERBESTLEŞME GELİYOR"

Demiryolu taşımacılığı sektöründe özelleştirme değil, serbestleşme yaptıklarını vurgulayan Arslan, "Havacılık sektöründeki serbestleşme ile rekabet geldi. Yine devlet hava meydanları işletmesi kamunun bir şirketi olarak devam ediyor. Türk Hava yolları milli bayrak taşıyıcımız olarak devam ediyor. Ama bunun yanı sıra yeni taşımacılarımız oluştu. Şu an Türkiye'de havacılık sektöründe çalışan şirket sayısı altıya çıkmış oldu. Demiryollarında da yapmak istediğimiz bu. Hava trafiği gibi sinyale ve alt yapıya TCDD sahip olacak, kamu adına takip edecek. Bütün hatlar onun olacak. Ancak o hatları işletme anlamında şirketler kullanabilecek. TCDD taşımacılık bir kamu şirketi olarak bu sektörde taşımacılığa devam edecek. Ancak en önemli özellik, artık demiryolu hatlarını yılbaşından itibaren isteyen başka şirketlerde tren ve vagon alıp istediği aralıkta TCDD'ye hat kirası vermek şartıyla hatları kullanabilir hale gelecek. Biz istiyoruz ki sektörde rekabet oluşsun. Türkiye'de herkes şöyle bir tereddüt içerisindeydi. Sektör serbestleşti, THY küçülecek. Halbuki gördük ki THY küçülmedi. Büyüdü ve artık dünyayla rekabet eder hale geldi."

"YÜK HAREKETİ TÜRKİYE ÜZERİNDEN GİTSİN İSTİYORUZ"

TCDD taşımacılığın serbestleşmesi ve başka şirketlerin sektöre girmesiyle çok daha fazla katma değer oluşturacaklarını kaydeden Arslan, "Biz Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan önemli bir koridor üzerindeyiz. Bu coğrafyanın hakkını vermek için demiryolu, karayolu, denizcilik ile ilgili ulaştırma koridorlarını oluşturmamız gerekiyor. Şu an yeni hatlar yaparak ve mevcut hatları iyileştirerek Asya ile Avrupa arasındaki yük hareketi Türkiye üzerinden gitsin istiyoruz. Bu yük hareketine özel sektörde girsin ve Türkiye bu gelişmeyle birlikte dünyaya açılsın istiyoruz. Çünkü demiryolları rekabetçi olmayınca çok daha kısıtlı bir alanda kalıyor. Bizim bu sektörden ülke olarak daha fazla katma değer elde edelim hedefimiz var. Bence sektörün serbestleşmesi ile herhangi bir özelleştirme yapmıyoruz." dedi.

"TÜRKİYE'Yİ BALTALAMAYA ÇALIŞIYORLAR"

2017 yılının başlarında bitecek olan Bakü-Tiflis Kars demiryolu ile demiryolunu Avrupa'dan Asya'ya kesintisiz hale getireceklerini kaydeden Bakan Arslan, "Çin'in 2020'de Avrupa Birliği ile olan ticareti 800 milyon dolar olarak bekleniyor. Yine sadece Çin'in Avrupa Birliği ve deniz aşırı ülkelere gönderdiği yük miktarı yılda 240 milyon ton. Çok daha uzun sürede gitmek zorunda kalıyorlar. Halbuki Türkiye üzerinden giden koridorla çok daha kısa sürede gidebilir olacaklar. Dolayısıyla Türkiye bu pastadan çok daha ciddi bir pay alır hale gelecek. Türkiye'nin demiryollarından da havacılıktan da daha fazla faydalanması ve daha fazla büyümesi bu coğrafyadaki pastanın paydaşı olması demek. İşte o pastanın paydaşı olmamızı istemeyenler, ticari ve ekonomi olarak büyümemizi istemeyenler var. Çünkü ticaret ve ekonomik olarak ne kadar büyürseniz dünyadaki ne kadar çok ülkeyi kendinize bağımlı ve sizinle işbirliği yapmak zorunda bırakırsanız siyaseten o kadar güçlü olursunuz. Cumhurbaşkanımızın da yapmaya çalıştığı bu aslında. Ülke ne kadar güçlüyse ülkenin lideri de o kadar güçlü ve söz sahibi olur. Son 14 yıldır ülkemizin güçlenmesine bağlı olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri önemli ölçüde geçerli hale geldi. Böyle olunca da Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlenmesini dik duruşunu istemeyenler ekonomik olarak Da Türkiye'nin yolunu kesmeye Türkiye'yi baltalamaya çalışıyorlar. Birazda böyle bakmak lazım. Bizim bütün projelerimiz Türkiye'nin güçlenmesinin olmazsa olmazıdır" dedi.

"SENE SONUNDA KEÇİÖREN METROSU AÇILIYOR"

Bakan Ahmet Arslan, Ankara metro hatları konusuna ilişkin, "Sayın Başbakanımızın bakanlığı döneminde Ankara Çayyolu ve Sincan metro hattı hizmete girdi. Vatandaşlarımız bu hatları kullandıkça da rahatlığını ve zaman tasarrufunu gördü. Bu anlamda Keçiören de çok önemli. Biz Ağustos sonu itibariyle Sayın Başbakanımızın katılımlarıyla tren testlerine başladık. Şu an hem test işlemleri hem nihai işlemler yapılıyor. Hedefimiz sene sonunda Keçiören metrosunu bitirerek inşallah Keçiören'i diğer raylı sistemlere bağlamak. Onun dışında Keçiören metro hattını Atatürk Kültür Merkezi'ne kadar uzatıyoruz. AKM'den sonra da Kızılay'a bağlama çalışması var. O projeyle ilgili Yüksek Planlama Kurumu kararını bu hafta içerisinde çıkardık. İnşallah bugünlerde de onun ihale süreçlerini başlatacağız" dedi.

"9,5 MİLYON AĞAÇ DİKECEĞİZ"

Türkiye'deki büyük projelerin önüne zaman zaman ket vurmak istediklerini vurgulayan Bakan Arslan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Gezi olayları dahil bugüne kadar hep çevreyi ve ağacı bahane ettiler. Hem 3. köprü ve onun devamındaki otoyollar hem de 3. havalimanından dolayı bugüne kadar naklettiğimiz ağaç, meşelik ve hatta çalıların toplamı yaklaşık 384 bin. Buna karşılık diktiğimiz ağaç miktarı 5 milyon. Projeler bittiğinde 9,5 milyon ağaç dikeceğiz. Biz konunun aslında çevre olmadığını, ülkenin büyümesi için olmazsa olmaz büyük projelerin engellenme amacını güttüğünü biliyorduk. Bunun için biz projelerimizi kesintisiz yapmak durumundayız. Ülkemizin büyümesini sağlamak durumundayız ki dünyadaki büyük denklemin içinde dengeler kurulurken bizde yerimizi almış olalım. Bence bu konuda biz geri durmadık, durmayacağız. 15 Temmuz itibariyle bütün arkadaşlarımızla da konuşuyoruz. 15 Temmuz bizim omuzlarımıza daha fazla çalışma, daha fazla hizmet etme özellikle ulaştırma, denizcilik ve haberleşme alanındaki projeleri daha hızlı bitirme sorumluluğu getirmiştir. Biz bunun gereğini yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz" dedi.