Tehlikeli dil

PKK'ya silah bıraktırmak için atılan adımlar devam ederken, MHP, gerilim üretmeye devam ediyor. Genel Başkan Devlet Bahçeli'den sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin'in, "Hesaplaşma nasıl olurmuş, bilmeyenlere öğreteceğiz" şeklindeki tehdidi tepkilere neden oldu.

KENAN ADEM KIZILAĞIL/ ANKARA-

Yapılan son anketlerde sürece büyük destek olduğu görülmesine karşın, MHP Genel Başkanı Bahçeli ve parti üyelerinin kullandığı şiddet kokan ifadeler dikkat çekiyor. Son olarak, MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin'in, 'Hesaplaşma nasıl olurmuş, bilmeyenlere öğreteceğiz. İliklerine kadar, nesiller boyu itliklerinin, rezilliklerinin, şerefsizliklerinin acısını yaşatacağız' şeklindeki açıklaması büyük tepki topladı.

"Bu ifadeler kabul edilemez"

Yusufiyeli Ülkücüler Derneği Başkanı Hasan İlter, "Bir siyasi partinin şiddet söylemlerinde bulunuyor olması kabul edilebilir bir durum değil. Bir parti siyasetini yapmalıdır. Başta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere, parti üyelerinin bu tip şiddet dolu söylemlerde bulunulması topluma bir fayda sağlamaz" dedi.

Barış dilini kullanalım

Uzun yıllar ülkücü hareketin içinde bulanan Hasan İlter, "Bu davaya gönül vermiş biri olarak, kullanılan bu şiddet ifadelerini öncelikle partiye zarar vereceğini düşünüyorum. Bu millet bin yıldır birlikte yaşıyor. Silahı kullanmak sadece silah tüccarlarının işine gelir. Bizler barış dilini kullanmalıyız. Barış için mücadele vermeliyiz. Barış dilinin benimsenmesi gerekiyor" diye konuştu.

Bu bir fırsat

İlter, sürecin devam etmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Bu süreç ülkenin faydasınadır. Toplumun yarayan kanasının durması için bir fırsattır. Herkes taşın altına elini koyup, kuru muhalefet yapmak yerine sorumluluk alarak gelecek kuşlaklara barışı aktarmalıdır. Bunun için mücadele vermelidir" şeklinde konuştu.

Sosyal barış için

12 Eylül sonrası 7 yıl boyunca cezaevinde yatan darbe mağduru AK Parti Milletvekili Selçuk Özdağ, 12 Eylül öncesinde ülkede büyük bir şiddet ortamının yaratıldığını belirterek, "Sağ - sol çatışmaları ile toplumun içi kazıldı. Vatandaşlar birbirine kırdırıldı. 12 Eylül'ün izleri henüz silinmedi. Bugün başlayan kardeşlik projesi tarihten kalan izlerin silinmesi için de önemli. Burada siyasetçilere düşen görev kamplaşmayı değil, sosyal barışı sağlamak olmalıdır" dedi.