Türkler ve Araplar birbirlerini yanlış tanıyor

Türkler ile Arapların artık daha yakından birbirlerini tanıması gerektiğini vurgulayan Suriyeli gazeteci ve yazar Abeer Alnahas, iki halkın birbirleri hakkında yanlış bilgilere sahip olduğunun altını çizdi. İstanbul'da yaşayan Suriyeli yazar, "Türkler ve Araplar arasındaki bağı kuvvetlendirmek için "Azrak Yayınları"nı kurmuş. Suriye'deki iç savaşta eşini ve büyük oğlunu kaybeden Alnahas, yayınevindeki çalışmaları ressam k

Çocuklar için "Türk Kaplanı Fahreddin Paşa" adlı hikaye kitabını iki dilde kaleme aldığını anlatan Abeer Alnahas, "Fahreddin Paşa'nın hikayesini araştırıp, okuduktan sonra ağladım ve bu hikayenin çocuklar tarafından bilinmesi gerektiğini düşündüm. Fahreddin Paşa, hem Arapların hem de tüm ümmetin kahramanı. Onun Medine'ye olan sevgisinden ve Medine'yi korumak için liderlere itaat etmeyip orada kalmasından çok etkilendim. Fahreddin Paşa'nın yaptıkları, gerçekten ırkçılığın yanlış olduğunu kanıtlıyor. Onun yaptığı gibi bizim de bağlı olmamız gereken tek şey İslam'dır" dedi.

Abeer Alnahas, çocukların gelişimine katkı sağlayacak eserlere yer vermeyi istediklerini kaydederek, şöyle konuştu: "Çocukların kişiliklerini geliştirecek, onları daha güçlü ve bilinçli bireyler olarak hayata hazırlayacak ve onların gelecekteki ideallerini belirlemelerine katkı sunacak çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Gerçek tarihimizin karalandığı müfredata maruz kalan çocuklarımıza, tarihimizin gerçeklerini anlatmayı, çocuklarımızın kendilerine güvenen ve tarihiyle iftihar eden bireyler olmalarını sağlamak istiyoruz. Savaş sebebiyle pek çok kadınımız da yalnız kaldı. Kadınların toplumdaki gerçek ve etkili rolünü tekrar kazanması, üretken ve güçlü bireyler olarak hayatlarını sürdürmeleri konusuna odaklanmak istiyoruz."

"Yayıncılığa evimde başladım"

Yazar Alnahas, çocuklarına destek olmak için yayınevi kurmaya karar verdiğini belirterek, "Yayıncılığa ilk başta ofis olarak da kullandığım evimde başladım. 3 çocuğum var. 2 kızım ressam. Küçük oğlum da burada bizimle beraber. Birlikte bir şeyler yapmak, güzel şeyler ortaya çıkarmak istedik. Türkiye'de kimseye muhtaç olmak istemiyoruz ve kendi kendimize ayakta durmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Bugüne kadar 18 eser kaleme aldığını dile getiren Alnahas, roman ve hikaye türündeki çocuk kitaplarını Arapça ve Türkçe yayımladıklarını dile getirdi.

Alnahas, Türkiye'deki Suriyelilerin Türkçe öğrenmeye ihtiyaç duyduklarına dikkati çekerek, "Hikayeler, masallar veya şarkılarla Türkçe öğrenmenin daha kolay olacağını düşünerek çocuk kitaplarımızı buna uygun hazırladık. Türk çocuklarının da yine hikayeler eşliğinde Arapça öğrenmelerinin daha eğlenceli ve zevkli olacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Abeer Alnahas, çocuklar için "Türk Kaplanı Fahreddin Paşa" adlı hikaye kitabını iki dilde kaleme aldığını anlatarak, şöyle devam etti: "Fahreddin Paşa'nın hikayesini araştırıp, okuduktan sonra ağladım ve bu hikayenin çocuklar tarafından bilinmesi gerektiğini düşündüm. Fahreddin Paşa, hem Arapların hem de tüm ümmetin kahramanı. Onun Medine'ye olan sevgisinden ve Medine'yi korumak için liderlere itaat etmeyip orada kalmasından çok etkilendim. Fahreddin Paşa'nın yaptıkları, gerçekten ırkçılığın yanlış olduğunu kanıtlıyor. Onun yaptığı gibi bizim de bağlı olmamız gereken tek şey İslam'dır."

Yeni eserlerinde Ertuğrul Gazi ve Fatih Sultan Mehmet'i çocuklarla buluşturacağını söyleyen Alnahas, "Artık Türkler ve Araplar olarak birbirimizi daha yakından tanımamız gerekiyor. Birbirimizin hakkında yanlış fikirlerimiz var. Yazdığım kitaplarla da bu yanlış düşünceleri ortadan kaldırmaya çalışıyorum." dedi.

"Bir hikaye, çocuk okurun hayatında yol gösterici olmalı"

Alnahas'ın kızı ressam Rama Alnahas da Suriye ve diğer ülkelerde zor şartlar altında yaşayan çocuklar hakkında hikayeler yazarak, okurları gerçeğe yakınlaştırmayı amaçladığını ifade etti.

Bir çocuğun hayatında hikayelerin yol gösterici olmasının önemine işaret eden Rama Alnahas, şu bilgileri verdi: "Örneğin, kuşatma altında, güvensiz bir ortamda okulundan mahrum kalmış bir çocuğun okula gitmeden de öğrenmeyi sürdürmesini anlatan bir hikaye, yine zor şartlar altında yaşayan başka bir çocuğa yalnız olmadığı hissini yaşatacak ve şartların iyileşmesini beklemeden zorlukların üstesinden gelebileceği fikrini kazandırabilecektir diye düşünüyorum. Hikaye yazmanın dışında, farklı kültür, gelenek, görenek ve fikirlere rağmen birlikte yaşayan insanlarla ilgili çizimler yapmak, tarihle ilgili, Peygamber, sahabe kıssaları ve tarihi şahsiyetler hakkında çalışmalar yapmayı hedefliyorum."

"Küçükken okumayı hayal ettiğim kitapları yazmak istiyorum"

İllüstratör ve yazar Aya Alnahas ise çocuklara okuma sevgisini daha fazla aşılayabilecek, eğlenceli eserler yazma heyecanında olduğunu belirterek, "Yazdığım kitapların çocukların hayatlarını ve eğitimlerini daha düzenli bir hale getirmesine yardımcı olmasını da istiyorum." diye konuştu.

Kardeşlik kavramını ele alan mizahi bir kitap üzerine çalıştığını kaydeden Aya Alnahas, şunları aktardı: "Çocukken hep yetişkinler gibi kitap okumak isterdim ama mevcut kitaplar yaşıma uygun değildi. O yüzden, küçükken okumayı hayal ettiğim kitapları şimdi yazmak istiyorum. Çizimlerimin yanı sıra Suriyeli ve Türk çocuklara birbirinin kültürlerini tanıtacak, aynı zamanda benzerlikleri ve farklılıkları da konu alan çalışmalar yapmak istiyorum. Bana göre diğer toplumlar hakkında fikir sahibi olmak kaynaşmanın tek yöntemidir."