Üretim ve eğitim birleşti

​Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleki eğitimde büyük dönüşüme başladıklarını ve üretim ile eğitimi birleştiren adımlara hız verdiklerini açıklayarak "İddia ediyorum. Bir yıl içinde hiçbir işletmenin 'nitelikli eleman bulamıyorum' şikâyeti kalmayacak." dedi.

NEŞAT GÜNDOĞDU - ANKARA

Millî Eğitim Bakanlığı, mesleki eğitime kökten çözüm getirmek için kolları sıvadı. Altındağ Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gazetecilerle bir araya gelen Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleki eğitime ilişkin sorunları bitirecek adımaları bir bir anlattı. Meslekî ve Teknik Anadolu liselerinin neredeyse tüm makinelerini kendileri üretmesine ve bu makineleri kullanarak ürünler ortaya koymasına rağmen mesleki eğitime çözüm üretemediğini kaydeden Bakan Özer mesleki eğitim konusunu masaya yatırdıklarını kaydetti. Mesleki eğitimle ilgili Türkiye’de bir meslek haritası çıkardıklarını ve sorunları belirlediklerini dile getiren Bakan Özer çözüm için Mesleki Eğitim Merkezleri üzerinden yeni bir süreç başlattıklarını açıkladı.

Kimse eleman bulamıyorum diyemeyecek

Mesleki eğitim konusunda dünyanın tartıştığı konunun beceri transferi olduğunu kaydeden Bakan Özer, “İşgücü piyasasında dünyada tartışılan konu beceri transferidir. Kişinin bir becerisi var ama o beceriyle ilgili o iş piyasasında bir talep yok. Ama başka bir alanda istihdam imkânı var. Sistemin nüfusu hızla oraya yönlendirebilmesi gerekiyor. Biz bu mekanizmayı Mesleki Eğitim Merkezleri (MEM) ile kurduk. İddia ediyorum. Bir sene içerisinde kimse, ‘aradığım elemanı bulamıyorum’ diyemeyecek. MEB olarak biz orada olacağız. ” şeklinde konuştu.

Eğitim ile üretim iç içe geçiyor

MEM’lerin Türkiye’nin işgücü sorununu çözeceğini belirten Bakan Özer, “Lise çağına gelen gençler için mesleki eğitim alabilecekleri iki kurumdan biri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi diğeri ise Mesleki Eğitim Merkezi’dir. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde ancak 4.sınıfta haftada 3 gün bir işletmede eğitim alan öğrenciler, MEM’nde ise 4 yıllık eğitimin tümünde 1 gün MEM’de diğer 4 gün ise işletmede eğitimlerine üretimin içinde yer alarak devam ediyorlar. Almanya’da çok övülen o mesleki eğitimin Türkiye’deki karşılığı Mesleki Teknik Anadolu Lisesi değil Mesleki Eğitim Merkezleridir. MEM’de geleneksel çıraklık-kalfalık-ustalık süreci işletiliyor. Çırak olarak MEM’e giren öğrenci 4 yılın sonunda usta olarak mezun oluyor.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin ihtiyacı MEM’dir”

Mesleki eğitimdeki tabloyu rakamlarla ortaya koyan Bakan Özer, MEM’in başarısını şöyle ortaya anlattı:

“Türkiye’de 1 milyon 300 bin öğrenci Mesleki ve Teknik Anadolu Liseslerinde, 159 bin öğrenci ise Mesleki Eğitim Merkezleri’nde eğitim alıyor. MEM’deki öğrenci sayısı bir sene önce 87 bin kişiydi. MEM’e talepde ciddi bir artış var. MEM’nden alınan tüm diplomalar lise diploması ile bire bir aynı geçerliliğe sahip. Bizim hedefimiz MEM’lerin kapasitesini artırmak. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey MEM’dir. Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin mezunlarının istihdam oranı yüzde 57. Diğer lise mezunlarının istihdam oranları ise yüzde 40’larda. İstihdam oranı gayet iyi. Ama orada ciddi bir problem var. Eğitim aldığı alandaki istihdam oranı yüzde 10’un altında. Yani elektrik mezunu ama elektrikte çalışmıyor. Uçak bakım mezunu ama uçak bakımda çalışmıyor. MEM’de eğitim alanların ise eğitim aldıkları alanda istihdam oranları yüzde 88. 4 yıl eğitim aldıkları işyerinde çalışma oranları ise yüzde 75.”

İşveren sistemden memnun

MEM’lerdeki sistemi anlatan Bakan Özer, özel sektörle eğitimin birlikte yapıldığının altını çizerek işleyişle ilgili şu bilgileri verdi:

“Bir firmaya gidiliyor. Anlaşma yapılıyor. İşletme sahibi ihtiyaç duyduğu elmanı kendi yetiştiriyor. Öğrenciler 1 gün MEM Merkezinde teorik eğitim alıyor. 4 gün bu işletmede çalışarak pratik eğitim alıyor. İşletme öğrencilere bir de aylık maaş veriyor. Asgari ücretin üçte biri oranında verilen maaşın üçte ikisini devlet işletmeye geri ödüyor. Sigortaları da devlet yapıyor. Yani işletmenin cebinden bir kişi için asgari ücretin ortalama yüzde 10’u kadar para çıkıyor. İşletme sahibi üretimde değerlendirdiği ve 4 yıl boyunca tanıdığı,yetiştirdiği elemanı bırakmak istemiyor. Ülkenin sistemi bu olmalı.”

Üniversite mezunlarına da imkân verildi

Lise ve üstü eğitim alanların da MEM eğitimlerine katılarak istihdam olması için yönetmelik değişikliğine gittiklerini belirten Bakan Özer, “Meslek Lisesinde eğitim almak için lise çağında olma şeklinde yaş sınırlaması var. MEM’de yaş sınırlaması yok. Kişi isterse 40 yaşında MEM’e gidebilir. Yönetmeliği değiştirerek Mesleki Eğitim Merkezi tamamlama programı geliştirdik. Lise ve üst eğitim mezunları herhangi bir alanda 6 aylık MEM programı uygulayarak 6 aylık eğitimin sonunda usta olarak mezun oluyor. 4 yıl beklemiyor. Bunun ilk uygulamasına Turkcell’de başladık. Üniversite son sınıf öğrencileri ve üniversite mezunları katılacak. MEM’in etki alanına girecekler. Turkcell’in eğiticileri eğitim verecek, 6 ay sonra başarılı olanların tamamı Turkcell’de istihdam edilecek. Amacımız MEM’deki kapasiteyi 1 milyona çıkarmak.”