Kuranı Kerim'de yer alan Beyyine Suresi neyden bahsediyor? Neden indirilmiştir? Beyyine Suresi nasıl okunur? Beyyine suresinin anlamı ve faziletleri nelerdir? Merak edilenler için yazımıza bakabilirsiniz. Allah hakkıyla istifade edenlerden eylesin...
Hakkında
Medine döneminde inmiştir. 8 ayettir. Beyyine, apaçık delil demektir.
Nuzül
Mushaftaki sıralamada doksan sekizinci, iniş sırasına göre yüzüncü sûredir. Talak sûresinden sonra, Haşr sûresinden önce Medine'de inmiştir. Mekke'de indiğine dair rivayetler de vardır; ancak özellikle Buharî'de yer alan bir hadis ("Tefsîr", 98/1-3) sûrenin Medine döneminde indiğini göstermektedir.
Konusu
Sûrede Hz. Muhammed aleyhisselamın peygamberliği karşısında Ehl-i kitap ve müşriklerin inkarcı tutumları eleştirilmekte; özellikle Ehl-i kitabın, bu tutumlarıyla kendi dinlerinin özüne de aykırı davrandıkları, çünkü İslam'ın iman ve ibadete dair temel buyruklarıyla peygamberlik inancının o dinlerin asıllarında da bulunduğu bildirilmektedir. Sûre kötülerle iyilerin ahiretteki durumlarını özetleyen açıklamalarla son bulmaktadır.
Tefsir
Burada eleştiri konusu edilen "Ehl-i kitap"tan maksat, özellikle o dönemde Medine ve çevresinde yaşayan yahudilerle hıristiyanlar; "müşrikler"den maksat ise dönemin putperest Araplar'ıdır. Her ne kadar burada Hz. Peygamber'in yakın çevresinde bulunan iki grup inkarcı zikredilmişse de hüküm geneldir, bütün insanlığı ilgilendirmektedir. İlk ayet hakkında yapılan yorumları üç noktada özetlemek mümkündür: a) Müfessirlerin çoğunluğu bu ayeti, "Allah ve resulünü inkar eden yahudiler, hıristiyanlar ve putperestler, kendilerine açık kanıt yani peygamber gelinceye kadar içinde bulundukları inkarcılıktan ayrılıp ona son vermeyeceklerdir" şeklinde yorumlamışlardır. b) Diğer bir yorum da şöyledir: Allah Teala, Hz. Peygamber'in muhatapları olan Ehl-i kitap ile müşrikleri, –yeni bir ilahî mesajın zamanı geldiği için– o mesajı göndermeden dünyadan ayırmayacaktır. c) Aynı ayet, söz konusu grupların, kendilerine elçi ve kanıt gelmedikçe, gönderilmedikçe cezalandırılmayacakları şeklinde de yorumlanmıştır (bk. Ebû Hayyan, VIII, 498; Şevkanî, V, 557-558). Bu son anlam ayetin bağlamına daha uygun görünmektedir. Yüce Allah, insanları iyiyi kötüden ayırt edecek yeteneklerle donatmış olmakla birlikte yine de, merhametinin bir sonucu olarak, açık kanıt göndermediği ve mesajının ulaşmadığı kimseleri yaptıklarından dolayı cezalandırmayacağını haber vermiştir. Nitekim bu husus, "Biz bir resul göndermedikçe azap edecek değiliz" (İsra 17/15) mealindeki ayette daha açık bir şekilde ifade buyurulmuştur. 2. ayette, ilk ayette geçen kanıtın, "tertemiz sayfalar"ı okuyup Allah'ın emirlerini insanlara tebliğ etmek üzere Allah tarafından gönderilmiş olan Hz. Peygamber olduğu belirtilmiştir. "Tertemiz sayfalar" ise Kur'an'ın sayfaları olup "tertemiz" nitelemesi, "yalan, nifak, şüphe, sapkınlık ve yanlışlık vb. kusurlardan arınmış sayfalar" anlamını ifade eder (bk. Kurtubî, XXIX, 142). 3. ayet ise bu sayfalarda "kitaplar", yani dosdoğru, hakkı batıldan ayıran ilahî ayetler ve hükümler bulunduğunu bildirmektedir. Kur'an-ı Kerîm önceki kitapların hükümlerini içerdiği için de bu şekilde nitelendirilmiş olabilir.
Beyyine Suresinin Okunuşu
Bismillahirrahmanirrahîm.
1- Lem yekünillezine keferu min ehlil kitabi velmüşrikine münfekkıyne hatta te'tiye hümülbeyyineh
2- Rasulüm minallahi yetlu suhufem mütahherah
3- Fiha kütübün kayyimeh
4- Ve ma teferrekallezıne utül kitabe illa min ba'di ma caethümül beyyineh
5- Ve ma ümiru illa liya'büdüllahe muhlisıyne lehüd din hunefae ve yükıymussalate ve yü'tüzzekane ve zalike diynülkayyimeh
6- İnnelleziyne keferu min ehlilkitabi velmüşrikiyne fiy nari cehenneme halidiyne fiyha ülaike hüm şerrülberiyyeh
7- İnnelleziyne amenu ve 'amilussalihati ülaike hüm hayrülberiyyeh
8- Cezaühüm'ınde rabbihim cennatü 'adnin tecriy min tahtihel'enharü halidiyne fiyha ebeden radıyallahü 'anhüm ve radu 'anhü zalike limen haşiye rabbeh
Beyyine Suresinin Anlamı
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkarlarından ayrılacak değillerdi.
2- (Bu delil), tertemiz sayfaları okuyan, Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir.
3- O sayfalarda, en doğru hükümler vardır.
4- Kitap ehli, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
5- Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'ı birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.
6- Kafirler, gerek kitap ehlinden olsun gerek puta tapanlardan olsun muhakkak, cehennem ateşindedirler. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Onlar, insanların en şerlileridir.
7- İnanan ve güzel amel işleyenler de insanların en hayırlılarıdır.
8- Rableri katında onların mükafatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükafat, Rabbine saygı gösterene mahsustur.
BEYYİNE SÛRESİ'NİN FAZİLETİ VE YARARLARI
Kim, "Lem yekünillezîne Keferû" (Beyyine) sûresini okursa, kıyamet günü, hayrın (iyiliğin) kaynağı ile beraber olur. (Hadîs-i şerîf-Envar-ut-Tenzîl ve Esrar-üt-Te'vîl)
Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:
"Kim Beyyine sûresini okursa, kıyamet günü, hayrın, iyiliğin kaynağı ile beraber olur."
"Allahü Teala, Beyyine sûresini okuyan kişinin kıraa-tini dinler ve şöyle buyurur: Müjde olsun kulum! İzzetime yemin olsun ki, gerek dünya ve gerek ahiret hallerinden hiç birinde seni mahrum bırakmayacağım ve seni cennete yerleştireceğim ta ki hoşnut oluncaya kadar."
"Beyyine sûresini münafıklar okumaz ve kalbinde Al-lahü Teala'nın varlığında şüphesi olan da okuyamaz. Allahtı Tealaya yemîn ederim ki, yer ve gök yaratıldğından beri melekler bu sûreyi okuyarlar. Kim bu sûreyi okursa, Allahü Teala onun dînini ve dünyasını muhafaza eder ve onun için istiğfar edecek melekler gönderir."
Enes bin Malik şöyle anlatır: "Peygamber efendimiz, Übey bin Ka'b'a buyurdu ki: "Allahü Teala, Beyyine Sûresini sana okumamı emretti." Übey; "Ey Allah'ın resûlü!.. Allahü Teala benim adımı da andı mı?" dedi. Peygamber e-fendimiz; "Evet" buyurdu. Bunun üzerine Übey bin Ka'b ağlamaya başladı. (Kur'arı-ı Kerîm'de 598. sayfadadır.)