'Bir defayla bir şey olmaz'

0

Hocası, Emin'i çok severdi.

Zaman zaman onu yanına çağırır, kantinden bir şeyler ısmarlar, birlikte sohbet ederlerdi. Çoğu zaman kendisi konuşurdu. Ama bazen de Emin'i konuşturur, bazı sorularla da onun iç dünyasını çözmeye çalışırdı.

Bir aydır Emin değişmişti sanki.

Ne zaman yanına çağırsa bir bahane bulurdu. Onun hakkında duyduklarını bizzat kendisinden dinlemek istiyor, söylendiği gibi bir yanlışlığa yönelip yönelmediğini öğrenmek istiyordu.

Bir gün, Emin'in okulu terk ettiğini öğrendi.

Bu haber onu çok kaygılandırdı. Biraz da kendini suçladı.

Bir aydır onunla ciddi olarak konuşamamış, bazı önemli uyarılarda bulunamamıştı. Emin'in kaçışından kendisini de sorumlu tutmuştu.

Bir şeyler yapmalıydı.

Hayri Hoca o hafta çok koşturdu.

Ailesiyle görüştü, cepten Emin'e ulaşmaya çalıştı, tuhaf giysili ve acayip saç, sakal şekilli gençlerle görüştü ama sonuç alamadı.

Emin yoktu.

Ona sadece dua edebildi.

Aylar geçmişti.

Bir gece, geç vakitte kapının zili çaldı. "Hayırdır inşallah" diye kapıyı açan Hayri Hoca karşısında Emin'i gördü.

Sevinçten hemen boynuna sarıldı.

Uzun süre konuşmadılar.

Daha doğrusu susarak, birbirlerini dinlediler.

-Seni çok özledim Emin, diye söze girdi Hayri Hoca.

-Ben sizi hiç unutmadım hocam. Sohbetlerinizi, nasihatlerinizi nasıl özledim bilemezsiniz.

-Nerelerdeydin, niçin bıraktın okulu?

-Bana yardım edin hocam.

Ben hayatını, geleceğini üç ay içinde yitirmiş biri oldum.

Girmediğim yer, çalmadığım kapı, deyim yerindeyse tatmadığım pislik kalmadı.

Sigaraya başladım önce. O yetmedi, esrar çekmeye başladım sonra. Bu da yetmedi alkolik oldum.

Her seferinde bir şey olmaz diyordum.

Bir defa almakla bir şey olmaz…

İstediğim zaman bırakırım nasıl olsa…

Beni sıkıntılarımdan uzaklaştırıyor nasıl olsa…

Etrafımdakiler de aynı işleri yapıyor nasıl olsa…

Böyle diyerek ölçüyü kaçırdım.

Ama siz hep aklımdaydınız.

Anlattıklarınız.

Bize gösterdiğiniz hedefler.

Ve sonunda kararımı verdim. Kaçtım o çevreden. Bataklığa daha fazla batmadan kaçtım. Boğulmamak için kaçtım. Güzel bir gelecek için kaçtım.

Kaçtım ve size geldim hocam.

O gece sabah ezanına kadar konuştular, dertleştiler, hedefler koydular, ağladılar, güldüler.

Gusül abdesti alan Emin, hocasının arkasında cemaat oldu.

Birlikte Rablerine el açıp dua ettiler.

Yardım dilediler yeni bir yaşam için.

-Artık ayrılmak yok. Kaçmak yok. Rabbim bir evlat olarak seni bana gönderdi. Benden ayrılmak yok.

Emin'in cevabı, gözlerinden akan iri damlalar oldu sadece.***