Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Hem hükümet hem AK Parti olarak sosyal hizmetler başlığında, bilhassa da engellilere dönük politika ve faaliyetler bağlamında hamdolsun çok iyi bir karneye sahibiz. Sahadaki tespit ve çalışmalarımızı yaptığımız hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ediyoruz. Engelli kardeşlerimizin haklarını yalnızca ülkemizde değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunuyoruz. Çalışmalarımızı bu istikamette devam ettireceğiz. Şunu da açık ve net ifade etmek durumundayım. Şüphesiz biz, "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız." buyuran bir peygamberin ümmetiyiz. Milletimize sunduğumuz eser ve hizmetleri de işte bu kavrayışla tatbik eden ve etmeye çalışan bir kadroyuz. Ne yapıyorsak samimiyetle yapıyoruz, aşkla yapıyoruz, doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadan hedefe ulaşmaya çalışıyoruz.
Tüm bunlara rağmen fark etmeden de hatalarımız, eksiklerimiz, kusurlarımız elbette olabilir. Ama şunu herkesin, bilhassa da engelli kardeşlerimin bilmesini istiyorum: Kırılan kalbi onarılmamış, mahzun edilen gönlü alınmamış, gerekli imkan sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek fedakarca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz. Yaşlılarımızın, ihtiyaç sahiplerimizin, şehit yakınları ve gazilerimizin yedi gün, 24 saat esasıyla hizmetine koşmaya, kendilerine gerekli her türlü kolaylığı sağlamaya büyük bir hassasiyetle devam edeceğiz. Bugüne kadar nasıl olduysa sosyal hizmet alanındaki sorumluluklarımızı tam bir adanmışlık ruhuyla yerine getireceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.
Kıymetli misafirler, değerli yol arkadaşlarım, tarihte ne yaparsanız yapın değiştiremeyeceğiniz hakikatler vardır. Bu gerçekleri muhalif veya muvafık hiçbir çevre, hiçbir görüş, hiçbir ekol görmezden gelemez, yok sayamaz. Bunlardan biri şudur: Bizi dünyanın diğer milletlerinden ayıran, milli seciyemizin alametifarikası olan en temel vasfımız, insan, adalet ve merhamet merkezli bir medeniyet mefkuresine sahip olmamızdır. Kalpler kazanmak, gönüllere girmek, adaleti, iyiliği, güzelliği teşmil etmek için işte bu mefkureyle seferlere çıktık.
Selçuklu'dan bugüne tam bin yıldır, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin o ünlü metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı buraya, Anadolu'ya sabitlerken diğeriyle tüm dünyayı, 72 milleti dolaştık. Coğrafyamızın neredeyse her karışında yalnızca şehirleri inşa etmekle kalmadık, aynı zamanda kalpleri de ihya ettik. Şunun bir defa bilinmesi gerekiyor: Asırlardır düşüncemizin merkezinde daima insan vardır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturu vardır. Başarılarımızın gerisindeki ana unsur, insana atfettiğimiz değer ve ehemmiyettir.
İşte bu yüzden Ahi teşkilatımızla, bimarhanelerimizle, şifahanelerimizle, vakıflarımız ve eğitim kurumlarımızla insanın, bilhassa da ihtiyaç sahiplerinin üzerine titizlikle eğildik. Batı'nın gündemine ancak Rönesans ve Reform döneminde gelen insan, kavram olarak bizim medeniyet değerlerimizin halen özünü teşkil ediyor. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten daima çekindik. Bundan özellikle imtina ettik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz. Asırlar önce yaşamış önemli bir divan şairimiz, milletimizin bu konudaki dikkatini bakınız hangi sözlerle ifade ediyor, "Fukara kalbine her kim dokuna, dokuna sinesi Allah okuna." Evet, değerli kardeşlerim, bizim meseleye baktığımız yer tam olarak da burasıdır.
Bugünkü sosyal devlet geleneğimiz de asırlardan süzülüp gelen müşfik devlet anlayışımızın devamıdır. Bu anlayışta hasta ve engellilerin topluma katılımı teşvik edilmiş, devletin kritik meselelerinin görüşüldüğü Has Oda da dahil, kendilerine hem askeri hem idari bürokraside önemli vazifeler verilmiştir.
Aile temelli erken müdahale sistemidir. Gelişimsel riski ya da engeli olan çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti mümkün olan en erken teşhis ile bir an önce alması hayati önem arz ediyor. Bu amaçla Ankara, Bursa, Kahramanmaraş ve Mersin’de devreye aldığımız ergen çocukluk gelişimi merkezlerinde bu yavrularımızın sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerini bütüncül bir şekilde sağlıyoruz.
Ergen çocukluk gelişimi merkezinde hangi adımları atabileceğine beraberce karar veriyoruz. Anne ve babalarımız bu sistemin tam kalbinde yer alıyor. Bu uygulamayı 81 ilde yaygınlaştıracağız. 2030 Engelsiz Vizyon stratejisi
Yeni eylem planımız engelli vatandaşlarımız başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun diyorum. Sizlerin sorunlarını çözüme ulaştırmak bizim boynumuz borcudur. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak yine destek vereceğiz sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız.